10. yıl marşı türk milletine yönelik bir maaştır. bu sözü söylemek de: dedelerimiz s.ki taşşağı yaymış, şimdi biz yapıyoruz esas bunları demektir. saçmalamaktır. neyle neyi karşılaştırıp prim yapıyorsun...
o kadar olanaksızlıkta örülen ''demir ağlar''ın çalışanlarına yapılan ayıptır. ama % 50 düşünmekten yoksun olduğundan bunu çok sevecektir. zira başbakan ne demişse doğrudur onlar için.
10. yıl marşında geçen ve mecazi anlamda kullanılan cümleyi; megaloman başbakanın maddesel olan demiryolu inşaatına indirgeyip, aklınca prim yapmaya çalıştığı eylemdir. "demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan" cümlesini içeren marşta anlatılmak istenen; işgal altında parçalanmak üzere olan bir ülkenin nasıl yoktan var edildiği anlatılmakta, sınırlarının ve devlet yapısının- ki bu cumhuriyet oluyor- belirlendiği, sağlamlaştırıldığı, tüm dünyaya türk'ün var olduğu ve hep var olacağı anlatılmaktadır.
10. yıl marşının sözlerinin gerçeği yansıtmadığını lafı dolaştırarak anlatan söz dizisi, cümle. o değil de harbiden demir ağlarla örecekler ve biz hiç bir yere kaçamayacağız, onun buyruğu altına girmekten başka şansımız kalmayacak.
deprem vergilerini duble yol yapmakta kullanan hükümetin görgüsüzce istanbulun heryerine astığı 'metro geliyor' afişlerinden etkilenen, bedava makarna ve kömür aldıktan sonra mutluluğunu ve minnetini sözlükle paylaşmak isteyen bi şakirdin açtığı cumhuriyeti kuranlara laf sokmaya çalışan yazarın içinde patlayan başlıktır.
vatandaştan topladığın, emeklinin işçinin maaşından kestiğin, deprem vergilerinde her boktan topladığın vergilerle kolaydır metro yapmak.
önemli olan savaştan yeni çıkmış bir halkın parasız bitkin ve yarısı hasta olan haliyle yapılan icraatlerdir. varsın gidecek yolumuz binecek arabamız olmasın ama başımız dik gezelim şu ülkenin topraklarında.
mustafa kemal bu ülkeyi onca devletin elinden çekip almış o kadar bitap durumdaki memleketi elinden geldiğince ekonomisi işler bir hale getirmiş senin deden ninen falan bön bön bakar ve bi boka yaramazken de sen şimdi burada... hay allah'ım nasıl bir vicdansızlıktır bu. ben şimdiki vergimin yarısını versem bu teknoloji ile gözünü sevidğim mustafa kemal nasıl örerdi o demir ağları be kardeşim yapma kurbanın olam ya!
"azizim" derdi üstüne üstlük, "yıl olmuş 2012, bu iş bu zamana kadar kalır mıydı!"
Başbakanın söylemiş olduğu doğruluk payı taşıyan sözdür. Buna muhalefet olmak için yok o söz başka anlamda kullanıldı, yok yollar hep deprem vergisi ile yapıldı, yok bu demirağ aslında ulusalcı iki kardeşin soyadıydı...
Hele bu sonuncusuna çok güldüm. Ulusalcı nedir? Cumhuriyetin ilk yıllarında ne işi var? Yoksa atatürke darbe mi planlıyorlarmış. Ulusalcı denen varlıklar ergenekon denen yapılanmanın ortaya çıkmasından sonra bu zihniyette olan milliyetçi ve solcuların birleşmiş versiyonudur bana göre. Biri diyor ki deprem vergileri ile yok tabi yaparsın. Sevgili arkadaşım zamanında da başka vergilerle deprem yaraları sarılmıştı. Deprem bir sorundur ama trafik kazaları da her gün insan kaybettiğimiz başka bir problemdir. Depremde kimse ölmesin, trafikte ölenler insan değil öyle mi? Iyi ki bu ülkeyi sizin zihniyetinizde olanlar yönetmiyor, yoksa ne yapardık...
Ülkede iyi gitmeyen şeyler var tamam doğrudur. Iyi giden şeyler de vardır ama mesela, yollar ve ulaşım. Bu ülke de bu kadar yol mu yapıldı daha önce? Hızlı tren denen makine on yıl önce türk insanı için uzay aracı niteliğindeydi. Demir yolları hiç bu kadar gelişmedi. Işte yüzde elli dediğimiz insanlar bu ulusalcı denen varlıkların göremedikleri bu olguları gören insanlardır. Özal döneminde evine elektrik gelen fakir anadolu insanı bu dönemde de yolunu en azından yolunu almıştır.
Dün ösys sonuçlarına yönelik açılan başlıklardan sonra sözlükte ne kadar çok genç ve heyecanlı arkadaş var onu farkettim. Evet gençler siz bilmezsiniz biz daha oniki yıl önce açlık protestolarını, yönetilemeyen ekonomiye tranfer ekonomistler getirildiği günler gördük. Onun imf'den dilendigi paralarla memurun maaşını ödedik. Bu para bugün Yunanistan'ın almayalım diye ortalığı yaktığı para... Evet kısa süre önce onlar gibiydik ama siz hatırlamazsınız. Mesela hergün meclisin önünde yazar kasa kırılan günleri hatırlamazsınız. Acep o günler internetiniz olsaydı o iktidar hakkında ne yazardınız?
Her neyse gençler, tamam tayyip efendinin yanlış yaptığı şeyler vardır. Siz belki bilmezsiniz ama yaşı tutan arkadaşlar azıcık hafızalarını zorlarsa dediklerimi hatırlar. O zaman da aklına şunu getirsinler, acep ülke en azından böyle yönetilebiliyordu da biz o hallere nasıl düştük?
bir kindar ve nefret lafidir. hep inonu'ye laf atilirdi ama artik is ataturk'e kadar geldi.
oncelikle sunu soylemeliyim ki bu kadikoy kartal metrosu benim "aferin"imi almis guzel bir projedir. hatta istanbul'da yapilan diger tunel ve metro hatlari da benim bir vatandas olarak "aferin"imi almistir. beni bilen bilir akp'yi gunahim kadar sevmem ama yerel secimlerde belediye baskanligina sececekleri adaya gore gene topbas olursa akp'ye oy vermeyi bile dusundum. ama!! bir beyin amciklamasi icinde oldugumu bu soz bana gosterdi. ben hayatimda boyle egoist, boyle gecmisiyle kavgali, boyle kindar, boyle asagilik ve çapsız bir laf duymadim.
bir kere bu lafin sahibi kendisini 1933 yilindaki merhum nir liderle yaristiriyor. ikinci olarak da ulke savastan cikmis elde avucta yok, buna ragmen bir seyler yapilmaya calisilmis. sen o zamanin sartlarini nasil 2012 de kendine propaganda araci olarak kullanirsin. bu mu senin adamligin, delikanliligin. sen o yillara yat kalk kurban ol be adam.
bak sana adamlik dersi vereyim. bu asagilik ve nefret dolu soylem yerine benim sana nefretimi arttirmayacak bir soylem ornegi vereyim
"10. yil marsinda ne der; "demiraglarla orduk anayurdu." biz o donemin baslattigini 2012 yilinda 10 yillik surecte cok daha ileri goturduk ve goturecegiz."
al sana gecmise duyulan vefa ve sonrasinda kendini oven bir soz. ne kalp kirarsin ne eksilirsin degil mi? ama iste sen o adam degilsin, sende o adamlik o çap yok. kindarsin. zamaninda senin gibi kindar atalarina bu devlet baski yaptigi icin intikam aliyorsun her soylemlerinde.
sen savastan yeni cikmis yeni devrim yapmis 10 yillik bir devleti kendine dusman gorecek kadar ideolojisi zayif ve basit bir adamsin.
bu zihniyeti de, ona destek vereni de, ekonomik cikar ugruna buna goz yumanida hakkimi helal etmiyorum.
kendimden de size oy vermeyi aklimin ucudan gecirdigim icin ozur diliyorum. degil metro ucan otomobil icat etseniz benden size gunah bile yok.
evet başbakanın türkiye'yi demir ağlarla ördüğü doğrudur. ne kadar muhalif varsa hepsini içeri atıyor. türkiye'nin aydınlık ve muhalif yüzlerinin, yazarlarının neredeyse tamamının etrafında kalın ve aşılmaz demir parmaklıklar var! bu açıdan rte dediği gibi demir ağlar örmeye devam etmektedir!
diğer demir ağlara gelince; avrupa'nın en kısa demiryolu hattına sahip ülke olarak ve son on yılda yapılan demiryolu çalışmalarına bakarak "ahahhahhaa" demeyi uygun buluyorum.
ya amaç cumhuriyet dönemine çamur atmak olsun neyi neyle karşılaştırıyorsun be adam. o dönemin bütçesi, dünyanın ekonomik ortamı neydi bugün ne? meydana toplanmış denyolaın da ağzı açık dinlediği saçmalık. senin zamanında da işçi ölümleri dünya rekoru kırdı. senin zamanında teröristler yurt sınırları içinde milletvekili kafilesiyle buluşup muhabbete giriyor, hasret gideriyorlar, bu olup biten fotoğraflanıyor, kameralar kaydediyor. deprem vergilerini bile kendine oy toplamak uğruna utanmazca kullanıyorsun. sonra metroda atıp tutuyorsun insanda utanma duygusu olmaya görsün.
istanbul da anadolu yakasında 2 semt arasında hizmet verecek metro hattı açılışında erdoğan tarafından zikredilmiştir.
ülkeyi demir ağlarla örmek = kadıköy / kartal semtleri arasında çalışacak metro, mübala etmiş olsa dahi süper mantıksızdır.
Başbakan, Kadıköy-Kartal Metrosunu açtıktan sonra bir açıklama yaptı ve 10. Yıl Marşında yer alan;Demir ağlarla ördük; sözlerini hatırlatarak, Neyi ördün? Hiçbir şey örmüş falan değilsin. Ortada duranlar belliydi. Demir ağlarla şimdi Türkiye'yi biz örüyoruz dedi.
Necip Türk basını Başbakanın söylediği her söz gibi bunu da sorgusuz sualsiz doğru kabul ederek sayfalarına ve ekranlarına taşıdı.
Peki gerçek ne?
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yollarının resmi verileri ortada:
Osmanlı Devleti, 1923 e kadar 4 bin 559 kilometre ray döşemiş...
Cumhuriyetin ilanından sonraki 17 yılda ise 4 bin 078 kilometre demiryolu daha yapılmış...
On yıllık AKP iktidarında döşenen rayların uzunluğuna gelince:
Bin 085 kilometre... Hem de günümüz teknolojisiyle! Yaptıkları hızlı tren hatları ise 888 kilometre...
Başbakan her fırsatta kendi iktidarlarına kadar olan dönemi karalıyor ve sanki hiçbir şey yapılmamış gibi bir algı yaratıyor ya...
Sadece Atatürk'ün hayatta olduğu günlerde yapılan bazı ekonomik işleri (elbette özetleyerek) de sıralayalım:
1924
Gölcük Tersanesi, Devlet Demiryolları, Türkiye iş Bankası, Türkiye Tütüncüler Bankası, Karacabey Harası kuruldu. Anadolu Sigorta faaliyete geçti.
1925
Sanayi ve Madenler Bankası kuruldu. Eskişehir Cer Atölyelerinde demiryolu malzemesi üretecek birimler hizmete girdi. Adana Mensucat Fabrikası üretime başladı.
1926
Türk Telsiz Telefon Şirketi, Eskişehir Uçak Bakım işletmesi, Alpullu ve Uşak Şeker Fabrikaları, inşaat demiri üreten ilk haddehane ile Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası açıldı. Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri ve Bakırköy Çimento Fabrikası kuruldu.
1927
Bünyan Dokuma Fabrikası hizmete girdi. Ankara-Kayseri, Samsun-Havza-Amasya demiryolları, Emlak ve Eytam Bankası, Bursa Dokumacılık Fabrikası açıldı. Eskişehir Bankası kuruldu.
1928
Anadolu Demiryolu Şirketi ile Haydarpaşa-Eskişehir-Konya ve Yenice-Mersin demiryolları yabancılardan satın alındı. Amasya-Zile, Kütahya-Tavşanlı demiryolları açıldı. Ankara Çimento Fabrikası, Türk Mensucat Fabrikası, Malatya Elektrik Santralı, Gaziantep Mensucat Fabrikası kuruldu.
1929
Mersin-Adana, Anadolu-Bağdat, Mersin-Tarsus demiryolları, Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı. Kütahya-Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demiryolları açıldı. Ayancık Kereste Fabrikası, Trabzon Vizera Hidroelektrik Santralı, Fatih-Edirnekapı tramvay hattı, Paşabahçe Rakı ve ispirto Fabrikası hizmete girdi.
1930
Ankara-Sivas ve Kayseri-Şarkışla demiryolu ulaşıma açıldı. Bursa- Mudanya demiryolu yabancılardan satın alındı. Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası üretime başladı.
1931
Gölbaşı-Malatya, Samsun-Sivas demiryolları açıldı. Tekel ve Merkez Bankası kuruldu. Diyarbakır Rakı Fabrikası üretime geçti. izmir Rıhtım işletmesi yabancılardan satın alındı.
1932
Türkiye Sanayi Kredi Bankası kuruldu. Kütahya-Balıkesir, Ulukışla-Niğde demiryolu, Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı. Sümerbank faaliyete geçti.
1933
istanbul-Ankara arasında düzenli uçak seferleri başladı. Halk Bankası, iller Bankası, Zonguldak Yatırım Bankası ve Kayseri Milli iktisat Bankası kuruldu. Havayolları Devlet işletmesi kuruldu. Samsun-Çarşamba, Bandırma-Menemen-Manisa demiryolu yabancılardan satın alındı. Adana-Fevzipaşa, Ulukışla-Kayseri demiryolu açıldı. Keçiborlu Kükürt Fabrikası üretime başladı.
1934
Turhal Şeker, Isparta Gülyağı, Bakırköy Bez, Bursa Süttozu fabrikaları üretime başladı. Basmane (izmir)-Afyon demiryolu yabancılardan satın alındı. Demiryolu Elazığ'a ulaştı.
1935
istanbul Rıhtım Şirketi ve Aydın Demiryolları yabancılardan satın alındı. MTA, ETiBANK, Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. kuruldu. Ankara'da troleybüs hattı, Fevzipaşa-Ergani-Diyarbakır, Afyon-Isparta demiryolları işletmeye açıldı. Paşabahçe Şişe ve Cam, Zonguldak Türk Antrasit, Sümerbank Kayseri Dokuma, Mamak Gaz Maskesi fabrikaları hizmete girdi.
1936
Edirne-Sirkeci Şark Demiryolları, istanbul Telefon ve izmir Havagazı şirketleri yabancılardan satın alındı. Malatya iplik ve Bez, izmit Kâğıt ve Karton Fabrikası hizmete girdi. Elazığ Şark Kromları işletmesi kuruldu.
1937
Konya Ereğlisi Dokuma, Ankara Bira, Nazilli Basma fabrikaları ile Yozgat Termoelektrik Santralı ve Denizbank faaliyete geçti. istanbul ve Trakya Demiryolları, Toprakkale-iskenderun demiryolu ve Kozlu Kömür işletmeleri yabancılardan satın alındı. Diyarbakır-Cizre Demiryolu açıldı.
1938
Gemlik Suni ipek, Bursa Merinos, Eskişehir ispirto, Ergani Bakır, Karabük Demir Çelik işletmeleri hizmete girdi. istanbul Elektrik, istanbul Tramvay, izmir Telefon ve Murgul Bakır şirketleri yabancılardan satın alındı. Divriği Demir Madenleri üretime başladı. Devlet Havayolları, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Fiskobirlik kuruldu. Sivas-Erzincan demiryolu açıldı.
Ayrıca binlerce okul, hastane, kışla; on binlerce kilometre yol yapıldı. Anadolu bir uçtan diğer uca elektrik götüren kablolarla ve su taşıyan borularla donatıldı.
Ve tüm bunlar yapılırken bir yandan da Osmanlının lüks saray yapmak için Batılı ülkelerden aldığı borçlar sıfırlandı.
10. Yıl Marşında yer alan Demir ağlarla ördük sözlerini hatırlatarak, Neyi ördün? diye soran Sayın Başbakan...
işte bunlar örüldü!
Peki; bugün ne örülüyor? Ben söyleyeyim:
Türkiye Cumhuriyeti'nin başına koca bir çorap!
Gerisi boş laf...
GÜNÜN SORUSU
Sorum kendilerinden önce yapılan her şeyi küçümseyen Başbakana:
Beğenmediğiniz o hükümetler, Osmanlının borcunu bile kapatırken; Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dış borçlanma rekoru acaba hangi Başbakana ait?
1923 ile 1950 arasında örülen demiryolu 3500 km. Yani yılda 130 km. 2002 ile 2012 arasında örülen ortalama demiryolu yıllık 130 km. O günlerin teknolojisi ve ekonomik koşulları ile bugünki koşullar ortada. Başbakan konuşmadan önce biraz tarih okursa iyi olur.
insanlardan her türlü vergiyi alıp yapıyorlar, onlar mı yapıyor, hayır biz yapıyoruz, kendi paralarımızla, o devir de olsun da yapsın bakalım.
kime atıf yapıyor bir de düşman gibi göstererek, resmen kurtuluş mücadelesine muhalefet yapıyorlar, onların ördüğü ağ bi yerine mi girdi ne yaptı ne bu acılı cıyaklayış.
Yılmaz özdil'in konuya ilişkin yazdığı pek muhalif yazıya tcdd üşenmemiş cevap vermiş. Yalnız ben özdil'in yerinde olsam bu kapağın üstüne, diz çöker tövbe ederdim. Ahanda linki: http://www.tcdd.gov.tr/home/detail/?id=1866
