anı yaşayan insanların görmezden geleceği tehlikedir. unutulmamalıdır ki su sadece içmek için gerekli değil, hem bu dünyanın yaşanır kalabilmesi için hem de tarım yapabilmek için elzemdir. insanoğlu eldeki kıt kaynaklarını bir an önce verimli ve geri dönüşümlü kullanmayı beceremezse kendi sonunu hazırlayacaktır. ama gençleri bu şekilde bilinçlendirmek ne mümkün?! onlara şöyle demeli:
- hey sen! eğer ki siyasi tavrını ortaya koymaz ve ülkenin yönetiminin seçimine el atmazsan, yaşadığın dünyaya sahip çıkmazsan, çevrendeki sorunları görmezsen facebook' a giremeyeceksin, twitter' da ergenleşemeyeceksin, instagram' da hep aynı sikko stil fotoğrafları paylaşamayacaksın, kızlara kendini beğendiremeyeceksin ya da siz kızlar hava atamayacaksınız. bence şimdi anladınız.
Öngörülere göre 100 yılın en kurak ve en sıcak yazına girmek üzereyiz. Nisan ayı dahi berbat.
Yağışlar Türkiye genelinde normali ve geçen yıl yağışlarının çok altında gerçekleşti. Nisan ayında alınan yağış miktarı 1981 den bu yana son 38 yılın en düşük 2. yağışı olmuştur. Nisan ayında Adana’nın batı kesimleri, Osmaniye, Hatay civarları, Şanlıurfa’nın güney kesimleri ve Şırnak civarları haricindeki tüm bölgelerimiz normalinin altında yağış almış, normaline göre en fazla azalma %84 ile Ege Bölgesi’nde gerçekleşmiştir.
Nisan ayı yağış ortalaması 19.9 mm, normali 59.1 mm ve 2017 Yılı Nisan ayı yağış ortalaması 60.0 mm’dir. Yağışlar normaline göre %66.3; geçen yıl Nisan yağışlarına göre %66.8 azalma göstermiştir.
Hali hazırda Türkiye sulak bir araziye sahip değildir. Ki yıllık yağış rejimlerinin azalması, suyun israf edilerek kullanılması sonucu yer yer çölleşme beklenmektedir.
ilkokulda anlatılan mükemmel ülkemiz, Türkiyemiz. Su dolu vatanımız lafları fazlası ile beylik laflardır. Yemeyiniz. World Wildlife Fund‘Un yaptığı araştırmaya göre ülkemiz şu an su sıkıntısı çekmektedir. Nüfus çoğaldıkça ve yağışlar böyle gittikçe yavaş yavaş kurak, su fakiri ülke olarak sınıflandırılmaya başlayacaktır.
Edit: bu arada, toprak altı, yani kullandığımız esas su birikintilerine yağan yağmurlar değil, eriyen karlar kaynak sağlar. Bunun sebebi de karın eridikçe toprak tarafından yavaş yavaş emilerek, filtrelenmesidir. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurlar tam aksine, çoraklaşmaya ve verimli arazi kaybına neden olur. Ayrıca topraktan tam emilmeyeceği için, kanalizasyon vasıtası ile atık su olarak denize boşaltılır.
O sebepten, burada sağanak oldu, yahu geçen ortalığı sel götürdü lafları hali hazırda kuraklığın alametidir.
nisan ayını bildiğin temmuz gibi geçirdiysek, ben dikkate alırım usta.
şu ülkenin havasının suyunun toprağının yedi sülalesinin ağlamasında rolü bulunan her kim varsa, iki dünyada yakalarında bolca el olsun.
Yukarıda meteorolojinin ölçtüğü rakamlar var adam bizim orada seller sular oldu diyor. Evet Türkiye senin şehirden ibaret zaten.
Tabi ki topikal farklılıklar olacak; Türkiye hem enlem hem boylam anlamında geniş ve arazi olarak da engebeli bir ülke. bir kilometre düz ova ardından dimdik dağlar geliyor kimi yerlerde; buralarda dağda soğuyan hava ovaya bir anlık korkunç yağış bırakırken dağın arkasındaki bölgeler kuraklıktan kırılabilir bunlar normal.
Ama burada genelden bahsediyoruz. Siz hiç hayatınızda istatistik bilimi falan duymadınız mı? Ona bakarsan Adana'nın batısı sulak geçmiş ama Adana'nın batısında yetişen bir ürün veya var olan su kaynağı 80 milyonu besleyebilir mi? Rakamlar atmasyon da değil adamlar her gün ölçüp biçmiş derlemişler.
Küresel ısınmanın yani iklimsel değişmenin yaratacağı etkiye bakılırsa ; sıcaklık ortalamaları bir önceki seneye göre daha fazla oluyor hep. Bunu takiben buharlaşma daha fazla olacaktır ve hazin son olan kuraklık sorunu yaşanılacaktır. Tabi bu sadece doğal olaylardan ötürü gerçekleşmiyor. Beşeri sistemin yıkıcı etkisi bu felaketin oluşmasında söz konusu olacaktır.