ama öyle geldikten sonra yok bu olmadı yok bu çok ağır bir sistemmiş falan demek yok. sonra cumhuriyet diye ağlamaya falan kalkmayın tamam mı güzellerim.
şeriatın şahısa düşen kısmı %90 ıdır dinin. bu sebeple şeriat işlemez. devletin sorumluluk ve yetkilerinin net tanımlanması gerekir. gerektiğinde devlet de savcılığa şikayet edilebilmelidir. ya da anayasa mahkemesine. devletin vatandaş üzerindeki yaptırımları kısıtlanmalıdır. hep kuldan bekle sevabı erdemi ama devletin kayırdığı azınlık vahabiler gibi yaşasın. yok öyle yağma.
1) 4 eş için izine gerek var diyen olmadı. 4 eşlilik için kadının evlenmeden önce şart koyabilecegini söyleyen oldu ki bu gorus Hz Omer'e dayanır ve ehli hadis tarafından komple kabul edilir. "Elmuslimune ala şurutihim". Müslümanlar şartları üzeredir. Şartlar helal hakkını iptal eder.
2) Faizli sisteme alternatif yok demen kacistir. Ufak bi araştırmayla birçok teoriye ulasabilirsin.
3) Bahsettigin ornekler doğrudur fakat bunun sebebi saltanattir. Bu da zaten ozunde seriate aykırıdır. Osmanli'nin islam'a aykırı bir ton uygulaması vardır.
4) Yardıma muhtac olan kişinin hirsizliginda zaten seriate gore el kesilmez. Aynı şekilde savaş ve kaos ortamında hadlerin tatbik edilmemesi islam'in kendi fikhindan gelir.
5) Ahlak konusunda haklisin. Halkın eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi, tepeden inme bi düzenden daha etkili olur. insanlar öncelikle neden Musluman olduklarına kadar bilinçlendirilmeli, kişilik olarak eğitilmelidir. Şeriatın amacı haddi tatbik etmek değil, haddin gerektirdiği suçu engellemektir..
6) seriate gore burada bunu anlatmak haram degil, bilakis cihadın ta kendisidir.
Çoğu tartışma konusu gibi uydurma olan bir konudur. Bu bir kaygıdır. Ama bence doğal bir kaygı değildir. Bu tartışmayı tekrar tekrar gündeme getirmek amacı şeriat getirmek olan güruhu(varsa tabi) cesaretlendirmekten başka bir işe yaramaz. Korku kötüdür korkmayın. savaşın. Ama doğru savaşın. Düzenli savaşın. Medeni savaşın. Şeriat gelecek diye korku olmaz. Birilerinin yarattığı ve hadi tartışın gençler, bunlarla oyalanın dediği oyunlara gelmeyin. Yapmayın. Kendi fikriniz olsun. Birilerinin size bir şeyler düşündürmesine izin vermeyin.
işte o zaman bu ülke bölünsün isterim. şeriatçılar bir yana, öbürleri (laikler, sekülerler, sosyalistler, komünistler, türkçüler; milliyetçiliğini, dininden bir adım önde tutanlar) bir yana. bu sırada bu kargaşadan yararlanıp gerçek bölücüler de ayrılabilir ancak hiç önemli değil. sonra "öbürleri"nde de bölünme olabilir çünkü bunlar içerisinde de dinî görevlerini yerine getirmek isteyenler ve onları engellemek isteyenler olabilir, olacaktır. "öbür"lerinde yönetim biçimi sorunu da ortaya çıkacağından (laik, demokrat/sosyalist/komünist/türkçü/ırkçı devlet) bir de bunların arasında bir bölünme yaşanacaktır (laik, sosyalist, komünist, demokratlar bir yana; ırkçılar, türkçüler bir yana). oldu mu küçücük anadolu'da dört devlet (şeriatçılar, sol görüşlüler, sağ görüşlüler, gerçek bölücüler)? sonra da sömürgeci bir devlet gelir, dördünü de işgal eder. böylece "böl-parçala-yok et" yöntemi bir kez daha yaşanmış olur. bu yazılanlar, uç örnek değil. günümüzde bu duruma yakınız. pamuk ipliğiyle bağlı bir birliktelik (?) var ülkede. gerçekte "onlar, %50" gibi kutuplaşma var ancak yine de aynı sınırlarda yaşayabiliriz hâlâ ancak yarın n'olacağını kimse bilemez. işte bu yüzden şeriata hayır!
1) Kanun koyucu yargı şeriat hükümleriyle hükmeder. Sunnilerim ve alevilerin de kutsal gordugunun soyledigi kitap Kuran oldugu icin hukukta ihtilaf cikmaz. Zira had cezalarinin %90i Kurandadir.
Yani iki gayrimüslim arasında bir hırsızlık olayı olursa, mağdur gayrimuslimin rızası olduğu takdirde diğerinin eli kesilir.
Bununla beraber ehli kitap yani yahudi ve hristiyanlar, kendi kitaplarıyla muhakeme olabilirler (Maide 43)
2) Devletin geliri ticaret, petrol ve vergilere dayanır. islami ekonomi sistemi kurulur(ki teorik olarak hazırdır). Bu sistemde kimse aşırı zenginleşmeyecegi için belirli düzen olur. Zenginlerden vergi alınır. Ayrıca yılda bir toplanan zekat, zengin sayılmayan halka dağıtılır.
3) Mısır ve Arabistan gibi ülkeler şeriat örneği değildir zira Amerikan gudumu altında faize eyvallah diyen ülkelerdir. Ben Kuran ve sünnette olan sistemden söz ediyorum. Allah'in istediğinin uygulanmıyor olması onun emredilmiş olusunu değiştirmez.
4) Azınlıklara baskı yoktur. ibadetlerini yapabilirler. Kimsenin kilisesi havrasi sinegogu yıkılmaz. Aksine buralar devlet eliyle korunur.
5) Azınlıklar ticaret yapmakta, işletme acmakta ve girişimlerde bulunmakta ozgurdurler.
1) Erkeğin duygusu yok diyen olmadı. Fakat muhakeme konusunda bilimin ortaya koyduğu üzere kadın duygularından daha da etkilenir. Ceza ve müeyyide içeren bir durumda annelik fitrati uzere narin bir kalbi olan kadının durumdan etkilenmemesi imkânsızdır.
2) Kadının boşanma hakkı yoktur kavramı, lafzen yani atiyorum evde dediği an anlamdadır. Kadın lafzen "bitti bu iş" dediği an nikah bitmez. Fakat kadın şeriat mahkemesine gittiği an kalbim soğudu gerekçesiyle, nikahı kadı tarafından fesh ettirmek isteyebilir ve fesheder.( ibni maceden hadis)
şeriatı şirin gösterenler var, neymiş kadın duygusal olduğu için şahitliği yarım sayılıyormuş. erkek duygusuz herhalde. bide aptallığı kadına hem kabul ettiriyor hem de sevdiriyorlar.
ayrıca bu şahitlik mevzusuna göre erkek mutlaka olmak zorundadır, eğer bir diğeri erkek olmazsa onun yerine de iki tane kadın olmalıdır.
sebebi ise bir kadın unutursa diğeri ona hatırlatsın.
ya feministlere laf diyorlar ama bu saçmalığa bu ülkede belki bir onlar inanmayacak konumda şu an.
ayrıca kadının boşanma hakkında yoktur.
o da sürekli boşanmaya çalışıp zırt pırt boşanmaya neden olur diye. bide yuvayı dişi kuş yapar, yok evi o kollar goygoyu vardı. madem öyle bu kuş yaptığı yuvayı neden bozsun?
ben bu kafayı anlamıyorum, ama kadının özgürlüğünü isteyenler onların götüne bakmak için bunu istiyor diyen bir kadını burada gördükten sonra anlamaya da çalıştım.
bu kafaların köle olması için erkeğe de gerek yok, bunların zaten beyni yok.