zaman zaman gündeme gelen konu. türkiye ekonomisine faydası olduğu kadar zararı da dokunan durumdur.
şöyleki;
yurtdışından türkiye'ye yatırım için gelen para borsa'da hisse senedi almak için veya hazine tahvil faizlerinden faydalanmak , kısa vadede yüksek kar elde etmek amaçlı gelmektedir.
tabii amaç kısa vadede yüksek kazanç elde etmek olunca ellerinde bulunan dövizleri hızla piyasada bozdurup , hisse senedi ve hazine tahvilleri almaktadırlar.
ellerindeki dövizleri hızla piyasada bozdurduklarında dolar ve euro doğal olarak hızla düşmektedir.
dolar ve euro'nun hızla düşmesi , ihracatçıları güç durumda bırakırken , ithalatı artırmaları nedeni ile türkiye ekonomisine zararı olmaktadır. cari açık hızla artmakta , üretim yapmak yerine dışarıdan ürün ithal etmek daha cazip olmaktadır.
tabii devlet tahvili satın almaları faizleri aşağı çekmesi yönüyle türkiye'nin borçlanmasına olumlu yansımaktadır ancak üretime ve ihracata zarar vermesi daha önemli bir konudur.
tabii bu anlatılanlar kısa vadede " sıcak para " olarak tabir edilen para girişi için geçerli.
türkiye'de fabrika kurup , yatırım yapmaya gelen yabancı yatırımcının olumlu bir katkısı vardır onu ayırt etmek gerekir.
milli veya yerli veya öz kaynak düzenine dayalı bir ekonomi anlayışına geçilmedikçe, bütün kalkınma ve büyüme göstergelerinin yalancı olmasından başka bir şey değildir. yabancı sermaye mastürbasyona benzer; mış gibi yapmaktır, kendi kendini aldatmaktır, olmadan olmuş görünmektir ve tabii ki sonuçta vaktinden erken çiçek açan ağaçlar gibi meyveye duramamaktır...
"allahım sen soktun sen çıkar" diye bir söz vardır. AKP öncesi krizde de yabancılar sokmuştur, yabancılar çıkarmıştır o paraları sonrasında kriz patlak vermiştir. şuan da piyasada dönen ve vatandaşa hiçbir şekilde faydası dokunmayan parayı acı acı çıkartacaklardır. Ha bunu anlamayan mallara da soksalar güzel olur da onlara zaten sokan sokmuş.
paralar caanım türkiyeme değil, yabancılar tarafından satın alınan firmalar, bankalara akıyor. bizde seviniyoruz ekonomimiz gelişmiş ülkelerin ekonomisinin 2-3 katı diye.
ekonomi ne kadar düzelirse düzelsin, önemli olan her zaman için ekonomi değildir.Millet şuan alalh a şükür, aç değil açıkta değiliz havasında ( aç olanlar ve açıkta olanlar beni affetsin).Ama biz bu memleketi ayağımızdaki çarığı, sırtımızdaki yeleği orduya vererek geldik.Biz şerefimiz için herşeyimizi verdik.Analarımızı bile cephede şehit verdik.
Bu millet sadece parayla memnun olacak bir millet değildir.Böyle bir millet varsada, bu millet ya asimile olmuştur yada (bkz: türk) lüklerini kaybetmişlerdir.
spekülatif para olarak atfedilen, nakdi para kullanım araçları (kredi kartı, nakit, altın karşılığı vb.) ile hiç bir şekilde kullanılamayan, sanal ortamda hareket eden SDR denilen para türünde olan girişlerdir çoğunlukla...Milli geliri artmış gösterir ancak nakdi karşılığı olmadığı için bu artış sadece bir yanılsamadır. Dünya üzerinde sürekli olarak hareket halindedir ve Türkiye'de ekonomi hakkında yalan istatistikler oluşturulmasını sağlamaktan öteye bir faydası dokunmaz. Lafa gelince Türkiye'nin sermayesi artmıştır ama tüketici sepetine bizim gibi ülkelerde bu giriş çıkışlar enflasyon olarak yansır.