fransızca ile çok haşır-neşir olduğundan büyük ihtimal daha önce aklına gelmiş ve 'hakkaten ha fransız kaldım nası denir ki fransızca da' diyerek tecrübe etmiş ve bence sanıldığı kadar zorlanmamıştır.
başbakan'ın avrupa parlementosunda azarladığı fransız milletvekiline söylediği,"Zannederim arkadaş Fransız. Ama Türkiye'ye de Fransız." cümlesini fransızca'ya tercüme eden bahtsız çevirmendir. artık o cümleyi nasıl çevirdiyse..
bir yandan diplomasiye uygun çeviri zorunluluğu, bir yandan o cümlenin fransızca daki karşılığını düşün. kesin devrelerini yakmıştır.