tüm dünyanın konuştuğu ve kabul ettiği bir söylemdir. gerçekten de saygıdeğer başbakanımız sayın recep tayyip erdoğan olmasaydı, bu ülke hala karanlığın içinde debeleniyor olurdu.
gerçek demokrasiye ak parti döneminde kavuştuğumuzu, çağdaş medeniyetler seviyesine yine bu dönemde yükseldiğimizi kimse inkar edemez. şu 8 yıllık süreçte güzel ülkemiz türkiye çağ üstüne çağ atlamış, dünyayı yönetecek seviyeye gelmiştir.
bu süreçte her vatandaşımız huzura kavuşmuş, avrupa standartlarında yaşam kalitesine ulaşmıştır. her türlü teknolojik açılım da yine bu süreçte sağlık ve ekonomideki dehşetli sıçramalar gibi, demokratikleşme sürecinde yerini almıştır.
türkiye bu süreçte bir hukuk devleti olmuştur. hukukun üstünlüğüne inanan cesur hukukçularımız da demokratik kalkınmanın önemli bir ayağını oluşturmuşlardır.
türkiye artık geri döndürülemez bir kalkınmanın zirvesine ulaşmak üzeredir. bu durumdan amerika ve avrupa tedirgindir ve her türlü yıpratma operasyonunu denemektedirler. recep tayyip erdoğan'ı ve ak parti'yi yıpratmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar.
ancak halk artık liderini desteklemekten geri durmuyor. aziz ve şerefli milletimiz, artık demokratik bir hukuk devletinde yaşamak istiyor. bu süreci durdurmaya artık kimsenin gücü yetmez.