yazın arabayla gelmek uçağa göre çok daha avantajlı olduğundandır. hem araba kiraladığında da aynı kapıya çıkmaktadır. nedne kendi arabasıyla konforlu gelip burada bir de onunla uğraşmak istemiyor diye gerizekalı oluyor anlam vermek zor.
tamamen ekonomik nedenlerledir. malum şu anda gurbetçilerimiz eskisi gibi değiller. bankalara bir sürü borçları var, kendilerini bile zor geçindiriyorlar. 5 kişilik bir aile gel git yapsa 2000 avro gibi bir ücret tutuyor ki, arabayla bu para özellikle dizel arabaysa çok çok aşağılarda. e adam da salak değil ya arkadaşım, o kadar yolda boşuna direksiyon sallasın.
hesaplı uçuşarın genelde sabiha gökçen inişli olduğu düşünülürse ki yüksek sezonda çok da hesaplı değildir bilindiği üzre.şu sıralarda sabiha gökçenden ist. avrupa yakasındaki bir semte ulaşmanın eziyet dolu bir dört-beş saati, hatta normalde bile 3 saati bulduğu da hergün haberlerde bangır bangır gözümümüze sokuluyorsa neden olmasın. çocuklu bir ailenin mola ihtiyaçları, bavul sayısı, uçak ücreti yakıt ücreti farkı olayı gayet mantıklı kılar. farklı yerlerdeki akraba ziyaretleri de cabası.
türkiyeye gelen gurbetçilerin büyük çoğunluğu arabaya ihtiyaçları olduğu için türkiyeye arabayla gelmektedir. türkiyeye zaten sık gelemedikleri için farklı farklı şehirlerdeki akrabalara tanıdıklara düğünlere ellerinde valizleriyle gitmek anlamssız olur hani. bir de uzun kalacak olanların bavul problemleri oluyor haliyle. hava yolu firmaları kişi başı 20 kg. hak tanıyorlar bagaj için. bu da hem gidişe hem de dönüşe sorun yaratıyor.
kuvvetle muhtemel hava atma amacı güden gurbetçidir. havalarını atarken bir de motor gücünü söyleyip benzinli olduğunu da dile getirip iyice dibe batarlar. onlara göre benzinli araç kullanmak zenginliğin en büyük göstergesidir.
uçmaktan korkuyor olabilir ama türkiye trafiğinde en ufak hatasında sağdan soldan ''oralarda da böyle yapabiliyormusunuz bakiiim'' şeklinde ayar yemeye hazırlıklı olması gereken kişidir.
genelde bmw marka lüks arabalarıyla gelirler fakat edirneden başlamak üzerede sınır kapısından itibaren yaşadıkları avrupa ülkesinde yapamadıkları yere çöp dökme olsun, tükürmek olsun bütün bastırdıkları hareketleri sergilemektedirler.
100 metreden bile algılanabilecek karakteristik tipleri vardır.genç kızın tüm avrupalıların giydiğini zannettiği aslında türkiyede bile kimsenin yüzüne bakmadığı pahalı topuklu terlikleri, annenin yaklaşık 10 metre kumaştan yapılmış, çiçekli böcüklü tesettür elbisesi, babanın ne tarafa uzadığı belli olmayan bıyıkları ve haftanın 6 günü fabrikada çalışmaktan yıpranmış iskeletimsi vücudu vardır.kişisel favorim ailenin erkek çocuklarıdır.solaryumdan romanlara dönmüş teni, alınmış kara kaşları ve bacakları taytımsı ağ bölümü bol tanımlanamayan bir çeşit pantolonu vardır.
birde genel bir hastalıkları vardır o ayağı hareket halindeki arabanın camından çıkarmak.''nedir o hareket? amacı nedir?insanlarını ayağınla mı selamlıyorsun? bmw marka arabanda klima mı yok? derdin nedir?''diye düşşündürtür.
kısacası hayat boyu ponza taşı görmemiş topuklarını sergilemeseler ritüelleri gerçekleşmeyecek bir gurup garip insandırlar.
Memleketteki ordu gibi akrabaların beklentilerini karsilayabilmek için yıllarca blue jean den spor ayakkabıya, mutfak robotundan çikolataya, nivea kremden 3 cizgili esofmana bilimum turk insanının gurbetçi sayesinde tanıştığı taşınmayacak abuk sabuk seyleri tasimaktan ve kilo sınırını asmaktan, mecbur kalinan bu eylem alışkanlığa dönüşmüş olabilir. Bunlardan 1 tanesini yada çekirge sürüsü gibi cocuklarından 1 I'ni unutmak durumunda da gurbetçiden kötüsü yoktur. O kadar euroları naapcaksindir? Mezarami goturceksindir. Zaten bunlar hep gorgusuzdur. Ulan şerefsiz sen çok gorguluysen bana neden 3000 kilometreden mutfak robotu tasitiyon demezler mı? Cehennemin dibinde anamdan emdigim süt burnundan gelen, euronun tümüyle ülkemde mal mülk alıp, tüm parayı ülkeme döndüren benim. Sen ne yaptın, kızına barbie bebek, oğluna kumandali araba sipariş ettin demezler mi?haaa... ilk nesil gurbetçilerin bu saçmalıkları memlekete uçakla getirdiği bu abuk sabuk seylerin turk gümrüğünde mustesna ve cok gorgulu gumruk gorevlilerimizce teker teker açılıp, içlerinden rüşvet olarak 1 nutella, 1 haribo,1 pilli arabanın kendi cocuğuna iç edildiği de yaşanmıştır. O yüzden kendini çok medeni zannedip, bilmeden konuşmak ne tip bir gerizekaliliga girer sormak lazımdır.
ben daha gelmedim, ama bu işi sadece ve sadece çıkarlarına öyle uygun geldiği için yaparlar.
tanım; cahil söylemi. bilmeden konuşuyolar işte.
ya insanlar türkiye´ye yatırım yapıyo, adam mesela tutuyo türkiye´de yazlık alıyo, param memleketimde kalsın diyo. tutuyo yassı tv yi de paketliyo..mesela bazılarında römork var, adam evinin yarısını türkiye´ye getirir.
kimse almanya´dan araba kiralamaz. iyi bir arabaya öyle hava atılacak tipte bi bmw 7´ye falan günlük 80 euro falan para isterler. km si sınırsız değildir. yani öyle 5000 km yol yaptın mı...olmaz yani. daha neler var. sana , sen sanıyo musun ki, kendi şirketlerinin şubesi olmayan bi yere araba kiralasınlar. ahanda paranla arabayı kiralayamazsın. adam sana 80bin euro luk arabayı problemsiz kiralasa, bizim buradaki bütün ruslar, arabayı 500 kaada kiralar, götürür, sibirya da satar...o kadar kolay olsa- hadi ara da bul arabanı...
yani öyle pahalı bi arabayı uluslararası yollarda kullanmak üzere kiralamak, bizim cahil sözlük yazarının düşündüğü gibi değildir. onun sigortası, vergisi, güvenliği, bi sürü boku püsürü olur. sen mesela o imzaladığın kagıtda "almanya yı terk etmeyeceğim" yazıyo, o yazmayınca nasıl oluyo, onu bilmek lazım işte...o işin çok bürokrasisi vardır. yani ben yukarıdaki yazılara göre, 80 bin euroluk gıcır gıcır audi a6 quattro yu kiralayacağım, üstelik de almanya´yı terkedeceğim, adamlar ab´de olmasına rağmen o arabayla fransa´ya girmene bile tantana ederlerken, sen o arabayla ab´de olmayan türkiye´ye gitmek isteyeceksin, ve sana öyle bi arabayı kiralayacaklar...valla cahil gardaşlarım, sözlükdaşlarım, size belki garip gelir ama, size öyle bi ortamda araba falan kiralamazlar kardeşim.
yalan söylesen, ben sadece almanya´da kullanacağım desen- ve seni sınırı geçerken avusturya polisi enselese...hem de böyle arabada karın, çocukların falan...cümbür cemaat yani...valla almanya´da gazetelere çıkarsın...hayatının ondan sonrasını tanınmamak için peruk, sakal falan takarak geçirirsin.
o yüzden o araba kiralama kısmı, zırvanın önde gidenidir.
adam alman plakalı araçla türkiye´ye gelmişse o araba mutlaka kendisinin arabasıdır. ödünç bile alamaz. arabanın ruhsatında ismi yazan şahıs arabada yoksa, senin en yakın arkadaşın bile olsa, mesela sırplar bi kontrol yapsalar, nasıl açıklayacaksın?...ki sırplar falan böyle alman plakalı aracı kontrol etmekten büyük haz ve zevk alırlar.
yani adam anca o kiralama işini türkiye´de yapar, o zaman da araba türk plakalı olur, bütün iç aksamı türkçe olur.
arabaları almanya´dan kiralayıp sırf hava atmak için türkiye´ye gidecek adam olduğunu sanıyolar resmen türkiye´dekiler. demek ki türkiye dekiler almanya yI "muz" cumhuriyeti sanıyolar.
arabanın sigortasına, bi de uluslarası sigorta, ki zaten vermezler öyle bi arabayı sana. ama diyelim ki verdiler, o öyle yüksek paralar tutar ki, o paraya mis gibi lufthansa´da business uçar, at gibi lufthansa hosteslerine "manikür" yapttırtırsın.
zaten adamın rahat 20 kutu büyük boy nutellası var memlekette eşe dosta dağıtacaği kahvesi
pizza tenceresi vs.bir de unutmamak gerekirki bunlar 6 haftalığına tatile gelen tiplerdir varın eşyayı siz düşünün.çoğu hava şirketinde yük hakkınız 20 kilodur eksta kilo almaya kalkarsanız 3 ila 8 euro arasında değişmektedir.gayet mantıklıdır araçla gelmek.
takino parpinooooo sen arizalimisin yaaaaa,,,,oglum isin gucun yokmu senin,,,sanane kim ne ile gelirse gelir gider memleketine ya tasasi sanami dustu,,,kompleks megalomanmisin aslanim sen yaaaa....
1 hafta icin araba mantiksiz ama 1 ay kalacaksaniz gerekli.
aileyi anne baba ve cocuktan ibaret sayarsak ve tatilinda 24 gün olacagini dusunursek normal olan eylem. yaklasik bir ay boyunca giyeceklerinize ucak yolculugunda servet odersiniz.
bir de vatana gelmissiniz es dost akraba ziyaretleri yapmaniz kacinilmaz. o arada arac bulmak zor ve zahmetli. kimseye bel baglamamak icinde önemli.