çalıp çırpma bu kadar üst seviyede olmazdı büyük ihtimal. zaten adamların destekçileri dünya çapında var. bu kadar para göz olup dini kullanmazlardı herhalde şimdiki gibi.
gerçekte zaten öyledir sadece topraklar eskisi gibi savaşla alınmıyor kazanılmıyor içindekilere bakma koruma güvenliğini sağlama hükümlülüğün yok.
sadece doğal kaynaklarını çeşitli anlaşmalarla çeşitli şirketlere bağlayıp faydasını alıp zararını bırakıyorsun. ve o ülkenin vatandaşının ruhu bile duymuyor hani afrikanın petrol zenginliğini amerika sömürüp afrikalılara küçücük bir katkı sağlıyor ya ve bunun bilincinde olan korsanlar bu gemilere durmadan saldırıyor ya bizimde onlardan farkımız yok aslında.
ülkenin en önemli kaynakları hangi şirketlerin elinde o şirketler kimlerin araştırarak kolaylıkla bulunabilir.
mesela boğaz köprüsünü yapan şirken asyalılara verilmiştir uluslar arası anlaşmalarında inşaat alanından çıkarılan toprak ve madenler inşaatı yapan şirketin dolayısı ile o ülkenin.
contorium evet bizim boğaz içinde bu değerli kaynak vardı ve tespit edilen noktalara asyalılar köprü yaptı .
ve çıkarılan contorium onların himayesine geçirildi. bu maden çok çok değerli, yapılan köprünün maliyeti solda sıfır kalırdı.
kim bu kaynağı yabacıların eline geçirmeye ortak oldu ise rüşveti büyüktür.
devlete karşı yapılan her türlü protesto silahlı şekilde sertçe bastırılırdı.
din istismarı yaparak oy istenirdi.
en büyük fark ise ülkenin adını veren etnik çoğunluğa ve din mensupları özel imtiyazlara sahip olurdu.
