sonra, bir defa türkiyede yaşadığım bir olay var. o zaman türkceyi o kadar da iyi bilmiyordum. bir defa otobüsde gidiyorum. inmem gereken yere vardım. olan ondan sonra oldu.
ben: söför qardaş burada dur düşecem
şöför: korkma düşmessiiin
ben: ya nasıl düşmessin, men düşmeliyem
şöför: düşmessin, iyi tutun kardeşim düşmessin
ben: abi menimle zarafat eleme, burada mütleq düşmeliyem.
şöför: düşmessin dedimm, lan sen delimisin, durduk yerde niye düşesin ki?
ben: çatdım ee, ona göre düşmeliyem.
şöför: sus be adam, bırak işimizi yapalım
neyse şöför abi karşıdakı durağa kadar durmadı. bende mecbur kalıp durakda indim ve geri döndüm. buradan çıkan odur ki, inmek azerbaycan türkcesinde düşmek anlamında
bkz:azerbaycanca entry)