amerikadaki herkes fransasına almanyasına bunların köyüne kadar soyunu bilir. cocuklarina aktarır. bunun için hatta hizmet veren birçok şirket vardır. türkler bence ne çin ne mogoldur o bölgede yaşayan bir kavimdir. macarlar gibi
malazgirt savaşı'ndan evvel anadoluda yaşayan karışık ırk sayısı 6 milyon civarı. 1071 malazgirt savaşında romen diyojen'e karşı savaşan türk 30.000 kadar. hiçbirisi ölmedi savaşta desek bile. 3 milyon kadına düşen, 30.000 erkek lan sonuçta.
hepsi sabahlara kadar bu kadınları dölledi desek de olmuyor a dostlar. 3 milyon sayı itibariyle bizi asimile etmedi de biz mi ettik a.q.
osmanoğullarından çakabeyliği'ne kadar tüm türk beylikleri oğuzların boyundandır.
bu sebepten ötürü 1071'de kapılarına dayandığımız anadolu'nun dört bir köşesine bölgeyi türkleştirmek için giden boyların torunlarıyız.
bu beyliklerin göktürk devletinin kalıntıları olduğu da kesindir. kısacası anadolu'da kurulacak olan devletin adı ne olursa olsun göktürk devleti'nin bir devamı olacaktı. osmanoğulları beyliği diğer beylikleri egemenlik altına aldı ancak bu beylikleri yerlerinden etmedi, karamanoğulları mesela anadolu'ya geldiğinden beri konya çevresindedir.
kısacası malazgirt'ten sonra alparslan'ın emri ile anadoluya yerleşen tüm türk boyları bugünkü nesillerin atasıdır.
türküm diyebilen herkes türktür.ve ayrıca baskın gen çekinik gen var fende.annenin geni baskınsa anana babanın geni baskınsa babana benzersin.üç kıtaya yayıldığımız zaman oradaki kadınlarla ilişkiye girmişizdir ki bu çok normal.oradaki kadınların genleri bize geçmiş olabilir işin aslı ne mutlu türk olana değil ne mutlu türküm diyene!
türkiye de neden bir hitler vakası yaşanmadığının ipuçlarını verir bu köken konusu. nedeni çok basittir. arı ırka sahip olanların dışında bir kıyım yapılsaydı eğer geriye bir kaç bin kişi kalırdı. ya da arı ırk meydana getirmeye çalışan kesim çoktan tahtalı köyü boylardı. çeşitlilik diye ben buna derim. damarlarında yalnızca asil türk kanı dolaştığını sananlar iyi düşünün. nerelere gidip geldi atalarınız, nerelerde yatıp kalktı ha?
öncelikli olarak türklüğü bir ırk olarak değil de, bir milliyet olarak değerlendirmek gerekir. eğer böyle yapmazsak işin içinden çıkamayız. türkler turani ırka mensuptur falan.
konuyu formalist bir yaklaşımla eğer ırka getirirsek ve çekik ufak gözlü, yok yassı yüzlü olayına girersek, bir çoğu için alay konusu dahi olsa en geçerli yöntem olan kafatası şekli yani brachycephalic devreye girer. bu durumda da türklerin asıl orda moğollarla etkileşiminden dolayı şekillerinin değişti söylenebilir. mesele dallanır budaklanır.
her ırkın binlerce yıllık süreç içerisinde etkileşimi söz konusudur. hele kıçında çıban varmış gibi durduğu yerde duramayan türklerin tarihsel ve coğrafı yer değişikliklerini ele alırsak arı ırktan bahsetmek mümkün görünmüyor. brekisefallikte bir yere kadar yani.
medeniyetler beşiği anadoluda özellikle arı türkten kast edilen köken anlayışından dem vurmak çok daha güç. bu sebeple artık türkler için ırk antropolojik açıdan değerlendirilmelidir.
brekisefallerin hepsi türktür denilirse, kızılderilisinden, alpinine, alamanyalısında sümerlisine, italyanından etrüsküne kadar herkesi türk ilan etmek mümkün. bu da doğru sonuca ulaştırmaz bizi.
ama türkler de brekisefaldir, brekisefal soydan gelmiştir denilebilir.
sonuç itibariyle türklük bir ırk değil, milliyetdir. hissedilen şeydir.
şimdi bu konuda herkes bir şeyler söylüyor elbette. milliyetçi insanlar kökenimizin orta asya olduğunu iddia ediyor. lakin kırgızların, kazakların, türkmenlerin, özbeklerin çekik gözlü olmasına çoğu zaman açıklama getiremiyorlar. bazıları da buraya gelenlerin iklim koşullarına uyum sağlayıp değiştiğini söylüyor ama bu mümkün değil. amerika'daki siyahlar beyazlaşıyor mu, çekik gözlülerin gözleri düzeliyor mu? hayır. iklim ile genler değişmez. evrime inanıyorsanız da böyle bir mutasyonun bütün bir millette aynı anda oluşması mümkün değil.
şimdi google resimlerde küçük bir araştırma yapın. kırgız, kazak, özbek, türkmen insanlarının resimlerine bakın. sonra da rumların, ermenilerin ve ırak, suriye'deki arapların fotoğraflarına bakın. ha işte onlara bir bakın o zaman kimler ile genetik bağlarımızın daha kuvvetli olduğunu görürsünüz.
türkiye'yi bir tür amerika birleşik devletleri'ne benzetebiliriz. amerikalılar ingiliz değildir ama ingilizce konuşurlar. anadolu'ya da türkler türkçeyi getirmiş ama genlerini getirmemiş. biz türküz kabul ama genetik olarak değil kültürel olarak. bizim genetiğimiz çoğunlukla türkler gelmeden önceki anadolu halkının genleridir. hepimizde büyük oranda aslında rum ve ermeni kanı var.