ülkesindeki kürdistan ve lazistan bölgeleri tıpkı ege, anadolu (diyar-ı rum), trakya (adı traklar'dan gelir) gibi bölge adlarından ikisidir. bundan en ufak derecede gocunan herkes henüz daha bilinçaltındaki küçük burjuva milliyetçiliği sıtma ve histerisinden kurtulamamıştır. ancak tedavisi mümkündür.
kürdistan ve lazistan gibi isimleri, türklerin yaşadığı coğrafyada kullanarak ırkçılığın alasını yapan cumhuriyet.
fakat ağababaları, nedense, bütün dünya tarafından "türkistan" olarak bilinen bölgeye "orta asya", "doğu türkistan" olarak bilinen bölgeye ise "yeni topraklar-sinkiang" demiştir.
önderlerinin izinden gidilecekse bile en azından kıvıra kıvıra gidilmesin, istirham ediyorum. ne kadar "sosyal faşist" de olsalar, onlar da kendi diktatörlüklerini kuran büyük liderlerdir sonuçta.
türkiye sosyalist cumhuriyeti'nin sınırları içerisindeki coğrafyayı bilmeyenlere bu elbette gerçekçi bir eğitimle öğretilecektir. ancak kurulmadan önce eğer bireyler araştırırlarsa osmanlı devleti ve türkiye cumhuriyeti'nin ilk meclis kayıtlarına bakabilirler. bu o dönem faşistlik olmadığına göre, şimdi de faşistlik değildir. ayrıyetten kurulacak türkiye sosyalist cumhuriyeti'nde yalnızca türkler değil, çerkesler, lazlar, kürtler, tatarlar, aleviler, hıristiyanlar gibi her çeşit dinden, mezhepten ve kökenden insanlar yaşamaktadır. haliyle bu isimler bu halkların yaşadığı bölgeye de verilmiştir tarihçiler tarafından. bunun herhangi bir ırkçı düşünceyle alakası olmadığı gibi tsc'de kim tarafından yapıldığına bakılmaksızın her türlü ırkçı ve gerici düşünce yasaklanacaktır.
ve de bir daha belirtmeye gerek var mı bilmiyorum, her tsc vatandaşı anayasa ve yasalar önünde önünde eşittir.
türkiye sosyalist cumhuriyeti tamamen seküler bir yapılanmada olacaktır. türkiye sosyalist cumhuriyeti ibadethaneleri'nde görev alacak din bilgini emekçileri halk tarafından seçilebilecek ancak seçim için eğitim seviyesinin istenen düzeyde olması gerekliliği aranacaktır adaylar için.
tsc vatandaşlarının sadakaya ihtiyacı yoktur, hakkı olanı ister ve istediğini söke söke alacaktır. tsc halkının hakkını vermek istemeyen burjuvalardan tsc halkı ve bu halk tarafından yönetilen tsc devleti halk adına bu mülkü zorla alıkor ve halk yararına kullanılması için gerekli düzenlemeleri yapar.
omuz omuza verilirse gerçek kılınabilecek bir hayaldir, daha önce rusya'da kılınmıştır, küba'da kılınmıştır, çin'de kılınmıştır, arjantin'de kılınmıştır, türkiye'de çok yaklaşılmıştır, venezüella'da kılınmaktadır. geçmiş iyi analiz edilir ve gerekli dersler çıkartılırsa tsc de gerçek kılınır ve hatta anadolu'dan doğacak komünizm güneşi tüm dünya'yı aydınlatır. (bkz: gelecek birgün gelecek)
kesintisiz devrim ilkesini benimsediğinden devrim türkiye'de gerçekleştirildikten, hatta dünya'ya yayıldıktan sonra bile insanoğlu devrimlerine devam edecektir.
eğer gerçekleşirse türkiye'nin parlak dönemlerini yaşayacağı cumhuriyet modeli olacaktır. çünkü sosyalizm yobazların sandığı gibi kötü değildir, iyi bir şeydir. ancak böyle bir cumhuriyetin ortaya çıkması için; insanların nefs, kibir ve şehvet gibi pisliklerden kurtulması gerekir, yani içinin temiz olması ve genel amacının insanlığın yükselişi olması gerekir. lakin bu ülkede insanlar iki yüzlülük ve fırsatçılıklarını her yerde belli etmektedir.
edit: hayali bile acı veriyor olsa gerek ki hemen eksiliyorsunuz, aferin size.
anayasası toplumcu anayasa'nın belirleyeceği hükümler ile oluşturulacak ülke. amerikancı, karanlık, piyasacı turuncu devrimlere karşı kızıl devrimin yaratacağı, bağımsız, toplumcu bir türkiye'nin adı.
kurulması için ciddi biçimde çalışmalara başlanmalıdır sosyalist teorisyenlerce. yo, gayet ciddiyim. bilahare detaylı değineceğim buna ama çok kısaca değinmek gerekirse türkiye ve dünya gelecek 20 yıl içince (belki daha kısa bir zamanda) birçok açıdan çok büyük değişimlere gebe. eğer dünya'nın ve türkiye'nin karanlığa batması değil aydınlığa çıkması isteniyorsa o gün geldiğinde hazır olmamız gerek.
bu işin en büyük uygulamacısı olan çin ve rusyanın terkettiği düzene yaklaşık 20 yıl sonra türkiye'nin geri dönmesi.uygulayabilmek için karl marx'ın önerdiği halktaki maddi ayrımın en fazla yüzde 5 olması gereklidir ki kpitalizmi oturtmuş bir ülkenin bunu yapması imkansızdır. bunu bu devirde yapması da ayrıca saçmadır.
