Sol içerisinde tam bir ağız birliği veya genel bir kanaat olmamakla beraber legal olarak siyaset yapan partilerin çoğunluğu 15 temmuz darbe girişimini "siyasal islam ın iktidar savaşı" olarak değerlendirmiştir. Bu partiler içerisinde sol kesimde "ulusalcı" olmakla suçlanan hkp gibi kısmen kp gibi ödp gibi örgütlerde var.
sol, muhafazakar ve sağ ideolojilerden farklıdır. bölünme kibirden değil tek tip olmamalarından kaynaklanıyor. yoksa kendi ırkını yüce sanan sağcı veya kendi dinini en doğru sanan muhafazakar kadar kibir hiçbir solcu düşüncede yok merak etmesinler. ayrıca sağ ve muhafazakarlarda olan gereksiz kendini yüceltme isteği altında yatan aşağılık psikolojiyle alakalıdır. bunların cahil olduğunu zaten herkes biliyor, solcuları da bu yüzden eleştiriyorlar.
kibirlerini yenemedikleri için bin parçaya bölünen en önemlisi haklarını savunduklarını zannettikleri işçinin, köylünün yani emekçinin gönlüne giremeyen laf çok icraat yok solcularıdır. kendilerinden başka herkesi cahil gördükleri için halk ile temas etmeye çekinirler ve milli iradeden korkarlar.
bir türlü birleşememiş ve sağlam irade ortaya koyamamış olan soldur.
kendi küçük hesaplarını ideallerinin önünde tutan ve hizipçiliği her devirde körüklemiş olan soldur da aynı zamanda.
sağın güçlü görünmesini sağlayan beceriksiz politikaları sebebiyle demokratik yaşamda kendi yerlerini koruyamadıkları gibi ileri gitmeye ve bir şeyler yapmaya çalışanlara da ayak bağı olmaktadır.
sosyal demokrasinin gereği olan halka inmeyi bir türlü becerememişler, inmeyi başaran (bülent ecevit) bazı liderleri de en hoş ifade ile al aşağı etmişlerdir.
toparlanmaları ülke ve sosyal demokrasi açısından faydalı olacaktır.
italyanların solcularına bakıyorum güney italyaan cillop gibi hatunlar, latin ülkelerine bakıyorum öyle, ingiltereye almanyaya bakıyorum sarı sarı ablalar eylemlerde fink atıyor, bizim sol genelde kürtlerin elinde olunca insanın solcu olası gelmiyor.
mazlumun yanında ezilenin yanında olmayı geçmişten bu yana iyi bilen sol olmuştur.
köylerde köprü yapmış, ev yapmış, mahalleler kurmuş, tarlada çalışmış,
filistinlerde savaşmış,
maraşta
çorumda
canilere karşı direnmiş alevileri korumuştur.
halkı "uğrunda savaşılacak cahiller sürüsü" olarak görmekten kurtulduğunda, bir adım atmış olacak. türkiye'de sağlam bir potansiyel var ama o oylar chp'ye gidiyor, statükonun partisi chp'ye. ya chp gerçek anlamda sol bir parti olacak, ki imkansız değil, ya da yepyeni bir partiye ihtiyacımız var.
bak bahçeli yıllardır solun dert edindiği şeyi halkın dilinden anlatıyor, püskevit videosunda. akp halkın dilinden konuşuyor. bizim solcular ise sosyolojik kavramları yığıp anlaşılmayı bekliyorlar. işçi sınıfını kutsamak, daha sonra oğlum bunlar bir şeyden anlamaz, demek nedir?
türkiyede kaybedendir ne yazık ki.
öncellikle çok parçalanmış gruplar ve bu partilerin her birinin üyesi sadece kendi partisine oy veriyor.örneğin ödpli sadece ödp ye oy veriyor ki, verilen oylarla çoğunlukla milletvekili sokulamıyor meclise.
dünya solu güçlenmedikçe belini doğrultamayacak olan soldur. gittikçe zayıflamakta ve kapitalizme yenik düşmektedir. tarık akan'dan sonra komaya girmesi muhtemeldir. siyasi olarak zaten sahipsizdir. bu iş öyle sosyalist enternasyonellere katılmakla, parababası otellerde konaklamakla olmayacaktır.
tarihinin en ayağa kalkması greken döneminde hala emekleme döneminde olduğu üzülerek ve kahrolarak itiraf edilmesi gereken taraf, tarafımız. ama kim ne derse desin, türkiye siyasetinin ve türkiye'deki toplumsal muhalefetin akp diktatörlüğüne karşı akacağı ve sağlıklı bir iktidar perspektifiyle akp'yi alaşağı edebileceği tek mecradır.
yeter ki amerikancıların, gericilerin, para babalarının iktidarına sen türkiye değilsin! diyebilmesini bilsin.