mustafa kemal, ismet inönü ve recep tayyip erdoğandır. üçünün döneminde de türkiyede demokrasiden bahsetmek mümkün olamamıştır maalesef. mustafa kemal ve inönü dönemi için bu zaten mümkün değildi bile ama erdoğan döneminde neden böyle oldu, onu anlamak güç.
Ülkemizin kurucusu Atatürk 1. Sıraya oynar. 2 numara kemal pasa ve ismet paşa dan sonraki tüm yönetimlere mudahale eden amerikadaki karanlık eleman her kimlerse işte o it sürüsü. Son olarak gönüllerin şampiyonu sabri sarıoğlu.
bu 3 kişide bir devir bitirip yeni bir devir açmıştır. yaptıklarıyla da ülke siyasetinin geleceğini değiştirmiştir. kah olumlu kah olumsuz.
dördüncü kişide turgut özal dır.
birincisi hiç şüphesiz ülkemizin kurucusu ve devrimlerin öncüsü mustafa kemaldir. sadece Türkiye Cumhuriyeti siyasetine değil dünya siyasetine damgasını vurmuştur.
ikincisi ülke yönetiminde 50 sene hüküm sürmüş amerikan şakşakçısı hemşerim süleyman demireldir. bir insan düşünün ki taa mendereslerden özala, seksen darbesinden 28 şubata her bi olayda parmak izi bulunan, hem darbecilerle, hem dincilerle, hem kemalistlerle, hem ülkücülerle, Muhsin Yazıcıoğlularla, abdullah çatlilarla, fethullah gülenlerle, erbakanlarla, ecevitlerle yani kısaca herkes ile derin temasları olan, bu ülkeyi herkesten daha iyi tanıyan bir süleyman demirel. adamın yapmadıği görev, bilmediği halt yok desek yeridir.
üçüncüsü ise sevsek de sevmesek de recep Tayyip Erdoğan dır. üç genel seçimi ardarda kazanan, bütün devlete en kapsamli şekilde hukmedebilmis bir isim. adam resmen geldi monarşiyi geri getirdi. bugün istediğini içeri alıyor, istedigini saliveriyor. medyayı, yargıyı, polisi, askeri, miti, meclisi hatta Cumhurbaşkanını dikte eden bir isim. şüphesiz bu bugüne kadar görülmemiş antidemokratik bir devrimdir.
