kabullenmeyi hazmedemediğim, hazmedemeyeceğimiz ancak ne yazık ki fiili açıdan gerçek durum.
sözlükte daha önceden de bahsettiğim 2 olayı tekrar gündeme getirerek başlamak istiyorum yazıya.
polisin ve jandarmanın kaçak sigara operasyonu yapamadığı olaya.
esnaf ve çocuk direnişi(!) ile karşılaşan emniyet güçleri geri çekiliyor(!)
ülkede kimin sözünün geçtiğini göstermesi açısından manidar değil mi?
maalesef bitmedi.
türkiye'de hukukun devlete baş kaldırmayanlara uygulandığının çok önemli bir kanıtı daha var.
aslında türkiye'de hukukun yalnızca hükümetin emrettiği kişilere uygulanmasının büyük bir kanıtı.
polis yüksekova'da hapis cezası alan kişiyi tutuklamaya gidiyor. ancak, saldırıya uğruyorlar ve bir polis linç ediliyor. polis linç edilirken , linç edilen polisin arkadaşları silahına davranamıyor bile.
korkak oldukları için mi? siah kullanmayı bilmediklerinden mi? hayır. arkalarındaki siyasi gücün başkalarına şirin görünme amacı ile onları yalnız bırakacaklarını bildiklerinden http://www.internethaber....e-getirdiler--331831h.htm
seçimlerden önce ysk'nın verdiği kararı medyayı az çok takip eden herkes hatırlıyordur.
bu karar ile bazı adayların seçimlere girmesi engellenmişti. karar doğru ya da yanlış. bunu tartışmıyorum. zira sonrasındaki olaylar mühim.
bu karar sonrasında pkk-kck insanları sokağa döktü. kimi yerde türk bayrağı (istanbul'un orta yerinde) gökten indirildi, kimi yerde kreşlere molotoflar atıldı. kimi gösterilerde belediyenin iş makineleri polislerin üzerine sürüldü ve aynı eylemlerde polise silahla ateş açıldı.
sonrasında ne oldu? ysk tükürdüğünü yaladı ve kararını geri çekti.
hemen hatip dicle krizine girmeyeceğim. akp'li bir başkanın hikayesi var bizi ilgilendiren.
diyarbakır'ın hazro ilçesinin akp'den belediye başkanı olan şahsın oğlu kaçırıldı. sonrasında bu şahıs istifasını verdi ve oğlu serbest bırakıldı.
kısacası terör amacına ulaştı.
sadece akp mi? hayır. van başkale mhp ilçe başkanının bdp ye geçişi de çok manidardı aslında. ilçe başkanı sonrasında yaptığı açıklamada "bir gece alıp kaçırılmaktan" korkuyorum" diyerek bölgede kimin yönetiminin olduğunu gözler önüne seriyordu.
ve son olarak hatip dicle krizi. ahmet türk'ün "halkımızın eli kolu bağlı kalmaz" açıklamalarından sonra bugün tunceli'de şehit olan 2 polisimiz.
devletin verdiği kararların sokak eylemleri ile, terör eylemleri ile geri çekildiği
suçluları tutuklamaya çalışan polislerin linç edildiği bir ülkede yaşıyoruz.
güney amerika'yı görmek için tatile gitmeye gerek kalmadı. kolombiya, brezilya, meksika'da ne varsa türkiye'de de var.