laik ve atatürk ilkelerine bağlı türkiye cumhuriyeti'nde gidişatın farkında olmayan, beyaz eşya, kömürle kandırılan, bugün yapılan genel cahil belirleme anketinde ortaya çıkacak oran. şahsen % 40 civarı bekliyorum.
çok bilmiş zihniyet tarafından ak partiye oy verenlerle sınırlandırılmaktadır. zira ak partiye oy vermeyen herkes kitap okuyan, master yapmış hatta doktoranın amınakoymuş olan, aslında çok zeki ama çalışmayanlardır.
(bkz: alkış)
türkiye'de insanları oy verdiği parti'ye göre kategorize eden, 'entellektüel' ve 'cahil' olarak etiketleyen insandan daha az cahil olduğu gerçeceği 'karanlığın en çok bastırdığı an, güneşin doğmaya en yakın olduğu an' gibi mutlak, değişmez bir 'hakikat'tir.
geçen seçimlerde %47 olan, bu seçimlerde neyse ki %40a düşmüş oranmış. buradan ne anlıyoruz sevgili yazarlar? demek ki 2 sene içerisinde %7'lik bir kesimimizi hızla örgün öğretimin tüm kademelerinden geçirip, üzerine bir de master, yüksek lisans yaptırmışız. bu demek oluyor ki, kabaca bir hesapla 12 seneye kalmaz, biz fezaya çıkarız hacı... öyle demi hacı?? huuuu, sana diyorum!!
(bkz: allah akıl fikir versin)
bir partinin aldığı oy oranı ile koroeleyse bu partiden önceki zeki yönetimler, tek partili akıllılar zamanın da bu ülkenin aya çıkması gerekirdi. şayet evrime inanan zeki ve önceki yönetici akıllar geri gittik diyorsa o zaman evrimin terse devrini türkiyede yaşamaktayız. bir parrtiye oy vermekle cehalet artıyorsa kararsızlar hariç herkes cahildir.
yeni bir anket başlığıdır olsa olsa aynı zamanda yerinde ve etik olmayan tespit yapanın tespiti yapılandan üstün olduğu bariz açık olmayan bir aşşağılama hareketi -aziz nesin örneğindeki gibi- yani lafı uzatmadan çok kötü bir şey bu ya olacak iş değil.* yalnız cahillik ve salaklığın aynı şeyler olmadığını da belirtmek istiyorum. türk halkı geçmişte yediği kazıkları unutmayacak kadar akıllı ve bunu görmeniz yeter.
nerde bir provakatif başlık kokusu alsam hemen o yöne doğru gidiyorum arkadaş biri beni durdursun.
bir ankete göre türk insanının %70* inin hayatında hiç kitap okumadığını göz önünde bulundurursak, ve her kitap okuyanın da cahillikten kurtulamayacağı gerçeğini buna katarsak, yaklaşık olarak bi %99 kadar vardır.
öncelikle belirtmeliyim ki birçok yazarımızda cahilliğin zıttı olarak doktora-yüksek lisans yapmanın gerektiği öngörülmüş. mevlananındı sanırım birinin bir sözü vardı, ilim cehaleti alır, fakat eşşeklik baki kalır. örneğin ben çok insan tanıyorum, bir üniversite öğrencisi kaldırığı devlet yurdunun umumi tuvaletindeki su dökme tasına kakasını yapıyor. bizat gördüm ve bunu yapan bir üniversite öğrencisi. bir başka cahil olmayan öğrencimiz ise, yine aynı yurdun umumi banyosuna kakasını yapmış bu arkadaş da cahillikten kurtulma yolunda gidiyor, türkiye nin en büyük şehrinde üniversite okuyor boru mu? bir diğer öğrenci de tuvalet kapısının üzerine afedersiniz bokuyla bir şeyler yazmaya çalışmış. bildiğin parmağını batırmış, kapıya not düşmüş.
cahillik ve üniversite kavramlarınız değişmediyse bizzat gördüğüm örnekleri çoğaltabilirim.
bu konuyu aştıktan sonra, türkiye nüfusunun cahillik oranına bakalım. kimi arkadaşlar da bu başlık yalnış doğrusu bu falan diyerek kendi kendilerine ayar vermişler, halbu ki bu ayar verirken öne sürdüğü doğru da bir yanlış aslında. neyse; cahillik böyle bir şey işte. lafa gelince hepimiz cahilizdir. x partisine oy verenler y seçmenini cahil görür. y seçmeni diğerlerine bilmem ne der falan, uzar gider böyle. sidik yarıştırmanın bir anlamı yok.
ek olarak şunu da belirteyim, laik-anti laik şeklind toplumumuzu adeta bir kutuplaşmaya iten en büyük etken, akp ye karşı bir oy şarlatanlığıyla laikçi kesilen chpdir. bir chp seçmeni olarak bu özeleştiriyi de yapabilirim evet.
cehalet kavramına gelecek olursak, türkiye nüfusunun avrupa veya emsal ülkelerdekine göre ciddi anlamda okur-yazar bilmeyen bereketi vardır. bu öyle bir berekettir ki, cumhuriyetin ilanından beri çözemedik. biz toplum olarak böyle gittikçe de çözemeyiz. bu bir cehalet açıklamasıdır evet.
akp ye oy veren insanların cahil olduğu iddiasınaysa bir anlamda katılmak, bir anlamda katılmamaktayım. benim babam ilkokul mezunu örneğin, siyaset bilmi bilmez, hukuk bilmez, iktisat bilmez. kendi halinde sıradan bir esnaf kafasındadır. ve akp seçmenidir. cahil midir? belki evet belki hayır. bir başka amca, seçimlerden birkaç gün önce taksimde boncuk satarken yakaladım amcayı, okumam da var yazmam da var ama hiç okula gitmedim diyor. ne tahsil yapmış ne doktora, yüksek lisans falan hak getire. cahilliğine bakacak olursak akp seçmeni de değil; bu şerefsizlere oy vermem diyor kendi aksanıyla. boncuk baloncuk satıyor caddede. akp ye tamamen protest bir amcamız. kime vericen amca oyunu diyorum? ben oy vermeyecem diyor. al sana akp seçmeni olmayan bir yandaş. bilmiyor ki vermediği oy barajı geçen partiler arasında aldıkları oy oranında dağılıyor. bilmiyor ki vermediği oyun büyük kısmı yine akp ye yarıyor. cahillik ölçüsü, akp seçmeni olup olmaması kesinlikle sayılamaz. kesinlikle.
ha, belki akp nin daha çok varoşlardan oy aldığını, kendi yerel liderleri, kimi aşiretlerin reisleri tarafından akp ye oy vermeleri telkininde bulunanlar tarafından da desteklenen bir parti olduğu falan da bilinen bir gerçek. benim bizzat tanıdığım insanlar, doğu anadoluda akp ye her oy veren insana bir ufak altın verildiğini söylüyor. haberlerde de görmüşsünüzdür bu ve benzeri haberleri. zamanında 100 kontör dağıtarak cem uzan da oy istemişti. fakat gelgelelim, akp seçmeni olduğunu gerilerek söyleyen bir çok profösörden ders aldım, e bu adamlar cahilse biz ölelim.
demek istediğim şudur ki, herhangi bir seçeni olmak salt bir cehalet göstergesi değildir.
türkiye nüfusunun gerçekten yadsınamayacak kadar yüksek bir cehalet oranı vardır. fakat kimi kendisini elitten sayan chp veya benzeri parti seçmenleri veya kimi bizzat partililerce, bu bizim yüzümüzden cahil kalmış insanlara yapılan yatırım türban açılımı, kuran kursu açılımı gibi, onları cehaletten kurtarmak değil, onların cehaletinden faydalanarak oy almak şeklinden ibarettir.
bu yüzden hiçkimse kendi partisine güvenip biz yalayıp yutmuşuz siz cahilsiniz falan nidaları atmasın. eğer benim toplumumda cahil oranı yüksekse, bu en az şimdiye kadar bu konuda politika izlememiş, veya yanlış politika izlemiş hükümet görevlileri kadar biz halkın da, biz seçmenlerin de ayıbıdır. kaçınız şimdiye kadar b,r kör için teyp kasetine kitap okudu? okuyun insanlar cehaletten kurtulsun. madem bu kadar çok yakınıyorsunuz cehaletten. eğer yirmibirinci yüzyılda, avrupanın sınırındaki bir ülkede hala bu denli cehalet görülüyorsa bu hepimizin ayıbıdır. yazık ki bize şimdiye kadar ulaşamamışız toplumca, muhasır medeniyetler seviyesine. kıymetli önderimiz mustafa kemal atatürk ün gösterdiği. ben bu ülkede 6 oku sayamayan kaç tane fanatik kemalist, chp seçmeni gördüm biliyor musunuz? atatürk ilkelerinden yalnızca birinin peşinden gitmek de, laiklik laiklik diye tutturmak da kusura bakmayın ama bok yemektir. tekrar söylüyorum, ben de bir chp seçmeniyim. chp deki bunca olumsuzluğa rağmen hala neden chp ye oy veriyorum, onu daha sonra anlatırım.
şimdilik, söyleyeceğim son söz; madem kimin cahil olduğuna kimin olmadığına karar verebilecek kadar bilgili kültürlüsünüz, madem ahkam kesecek cesareti kendinizde görebilecek kadar cesursunuz, o halde gidin güneydoğu anadolu da öğretmenlik yapın. taksimde, kızılayda, izmirin kordonunda gezerken, sözlüklerde msn de orda burda ego kovalarken bu ülke kurtulmaz. önce kendi cahilliğimizin farkına varalım.
yine mevlanadandı sanırım, yunus emre de olabilir fakat kim500milyon ister yarışmasında final sorusu olsa mevlana şıkkını seçerdim, neyse mevlanadan bir şiirle bitirmek istiyorum:
ilim ilim bilmektir,
ilim kendini bilmektir,
sen kendini bilmezsen,
bu nice okumaktır.
son dizeyi, okumaktır yerine oy vermektir şeklinde de değiştirebiliriz 4-5 yılda bir kere. ya da kimi zaman meydanlarda bayrak sallamaktır, sözlüklerde ota boka laf sokmaktır şeklinde de anlayabilirsiniz.
edit: bu entryye ne kadar olumlu oy verdiğinize bakrak ben de sizin cehalet oranınızı ölçeceğim, hadi bakalım. iğrençsin abi yapılır mı bu espiri bu entrynin sonuna. ben yaptım oldu ruhi.
%22-27 oranındadır. iflas olmaz dar görüşlülüğüyle, şarap içsede, epey diploma biriktirsede adam olmayacak, akıllanmayacak kesimdir. yasakcıdır, ceberruttur, mutlak suretle modernliginin teyit edildiğini savunur.modernlik iddiaları ancak sovyet politbürosunun dünyanın en demokratik kurumu oldugunu iddia etmek kadar kıymetlidir. 20. yuzyılı kacırmıslardır, ne gerek vardır özel tesebbuse; köylüler 50 yıl öncesinde oldugu gibi köylerinde yasamalıdır, kendi ogullarıda sorgusuz süalsiz devlet tarafından istihdam edilmelidir. Eskiden ekmek nasıl karneyle veriliyorsa bugunde araba ve cipler karneyle verilmelidir; başörtülü bir kadın araba kullanmamalıdır bunlara göre. Liderlerini iyice yaslanmadan, kulagı duymamaya başlamadan, katillerin avukatlıgına soyunacak kadar aklını peynir ekmekle yemeden asla değiştiremezler. Tüm dünyanın kabesi ankara olmalıdır; çünkü türk devrimi dünyada eşi menendi olmayan, tüm insanlıga yol gösteren bir güneştir! Çıplak heykel fetişizmine kapılmışlardır. Güya müslümandırlar ama islamın tüm temel ilkelerine muhalefet etmektedirler. Bir garabet abidesi işte!
hangi partiye oy verdiğiyle alakasız orandır. bir yere nasıl girilir, bir şey nasıl istenir, biriyle nasıl konuşulur, dürüst vatandaş nasıl olunur gibi kavramlardan bihaber olmasıyla alakalıdır. buda yüzde çoktur.
formülize edilmesi zor bir konudur.
ancak kendini sağ,sol,ülkücü,türkücü,şucu,bucu olarak sınıflandıranları, takım gibi parti tutanları, siyasetten bihaber olup ahkam kesenleri ve bilmediğinin farkında olmayanları vb.... bunları toplarsın toplam oy veren sayısına bölersin. kesin sonucu diğil ama bir fikir verir muhtemelen.
