osmanlının, son dönemlerinde kendi derdini çözebilmek için epeyice çabaladığı, ancak teşhiste yapılmış hatalar nedeniyle, yanlış yanıtlarla oyalandığı, çözemediği sorular ve sorunlar yumağının, türkiye cumhuriyeti'nde de devam etmesi nedeniyle hala güncel olan sorusu.
üstünde durulması gereken bir soru. bence cevap şudur;
hacı, biz daha demokrasinin ne olduğunu bilmiyoruz. a kişisiyle b kişisi demokrasiyi farklı yorumlarsa, a kişisi başbakan, b kişisi yargının başındaki bir adamsa o ülkenin hali nice olur sorarım size.
işte böyle. bazı kademelere gelen dinazorlar oralardan gitmedikçe biz demokrasinin "de"sini göremeyiz.
"biz bu ülkeye demokrasiyi getirdik" diyenlerin yönetimi kaybettikten sonra getirdikleri için övündükleri demokrasiye karşı çıkmalarıdır en büyük sebep.
cevabını 4 yaşındaki çocukların bildiği soru cümlesidir.
halk öyle istediği içindir. halk layık olduğu şekilde yönetilir.
nacizane tavsiyem yunanistan'da olan bitenleri izleyip not almak, akabinde her yemekten sonra aldığımız notlara bir güzel çalışmaktır.
bir de "ben insanım, ben insanım, ben insanım" diye yatmadan önce 100 defa tekrarlamak. reçete bu.
bireysel aydınlanma ve bilinç ile gerçekleştirilebilir demokrasi.
demokrasinin türkiye'de doğru düzgün tanımı yapılmamış olduğu içindir. tanım olmayınca anlayamıyoruz da demokrasiyi. bu yüzden de herkesin kendine göre bir demokrasi anlayışı var.
belki 150 yıldan beridir aslında bu topraklarda yaşanan bir demokratikleşme vardır ama türkiye cumhuriyeti dönemindeki kısmı bizi daha çok ilgilendirmekte ve esas olarak tatmin etmemektedir de, ondan ortaya çıkmış bir sorudur bu.
yani belli ki demokratik bir duruşu ifade etmektedir; ancak küçük küçük ilerlemeleri, reformları göz ardı ediyormuş gibi bir tavrı da içeriyor; çünkü türkiye'deki demokratikleşme neden daha hızlı olmuyor diye sormak gerekli aslında. bu soruya verilecek yanıtlar ülkemizdeki demokrasi mücadelesinin bugünkü aşamasına, farklı kesimlerden verilen farklı yanıtları ayrıştırmamızı, anlamamızı getirecektir.
daha hızlı demokratikleşme istense bile, bu hızlılık yönü, onun, her zaman en doğru olduğu anlamına gelmez;
demokratikleşme, bir ülkedeki güçler dengesinin sonucudur; bu dengeyi demokrasi isteyen, ilerleme isteyen güçlerin kendi lehine çevirmesi ise bir birikim, örgütlülük, doğru strateji seçimi ve buna giden yolda doğru taktikler uygulama işidir.
cumhurbaşkanının deyimiyle türkiye'nin bir numaralı sorununun * çözümü için artık zaman gelmiştir. atılacak her adımın türkiye'yi demokratikleştireceği bellidir. kimi basit adımların bile psikolojik yönü nedeniyle ana sorundaki çarpan etkisisinin büyük olacağı bir eşikteyiz. sabır ve özenli, cciddi çalışma gerekiyor. politik ortak paydaların bu süreçteki rolü büyük. önemli olan ortak paydaya kimlerin nasıl katkı yapacağıdır. en büyük demokratik katkıyı yapabilecek olanların fazlaca dağınık olması can sıkıcı da olsa, tehlikeler her zamankinden de çok olsa da umut büyüktür.
iyi eğitim ver(e)mediğiniz bir halkın demokrasiyi doğru şekilde kullanmasını bekleyemezsiniz. türk halkı demokrasiyi sindirememiştir, çünkü demokrat yetiştirilmemiştir. ilk ve ortaöğretim hayatı boyunca askeri nizamda okula girip çıkmış, haftaya başlayıp bitirmiş bir halktan bahsediyoruz.
halen daha cumhuriyet ve demokrasi kavramlarını aynı şey sanan abuk bir güruhun son 50 senede yapılan hataların sorumlusu olarak şu anda 18-28 yaş arasında bulunan kuşağı görmesi. kafası 1960'larda kalan ithal ikameci beyinsiz siyasetçiler ve onların artığı durumundaki paslanmış bürokrasi gittikten sonra gönül rahatlığı ile tartışabiliriz bu konuyu. daha demokratik bir ortamda...
dunya tarihinde monarşi'den sonra gelisen iki cumhuriyet sekli var.biri aristokratik(burjuva) cumhuriyet.
ulkede seckin insanlardan olusan bir yonetim vardir.onlar secimler disinda gelir ve ulkeyi yonetir yada yonetecek insani secer.buna senato denir(1923-1950 tek partili donem ve 1961-1980 turkiye senatosu).bu rejimde bazi seyler halkin iradesine birakilamaz.roma senato rejimi,ilk halife ebu-bekir'in eshab-i kiram'ın çoğunluğu (devrin cumhuru)tarafından seçilmesi buna ornektir.hala illa bir senato kurulsun diye cabalayan aydin ve partilerimiz var.tansu ciller,koksal toptan * ,deniz baykal,zeki sezer,daha bir cok solcu gazeteci,siyasetci,yazar.ulkemizde rejim gercek anlamda senatoya sahip olmasa bile cumhurbaskani secimlerindeki zorlamalar ve o makamin verdigi guc ile gorunmez bir senato var oldu.şimdi o senatonun sonu geldigi icin ne olacak bekliyoruz.
ikincisi demokratik cumhuriyet.halk her konuda bir esitlige sahiptir.dagdaki coban ile turkan saylan esittir.ikiside basbakan yada devlet baskani olma hakkina sahiptir.
biz ikisi arasinda pin pon topu gibi gezdikce kararsiz bir rejim'in cocuklari olacagiz.baska turlu iktidara gelemeyecegini dusunen %25 lik bir toplum oldugu surece nereye demokratikleseceksiniz.
genelkurmay başkanının ince manevralarla dizgini eline daha sağlam alma gayretinin olduğu,ordu meselelerinin bu konuşmanın yüzde onunu bile teşkil etmediği bir 2 buçuk saatin 9 ulusal tv tarafından canlı yayınlandığı hiç bir ülke demokratik değildir.olabilir mi bilmiyorum ama hal-i hazırda bir kaç on yılı varmış gibi bir durumdadır.
demokrasinin temelinin yetişmiş eğitimli-kültürlü insan olmasından mütevellit. bunun net ve tek açıklaması budur. demokrasi bireylerin eğitimli-kültürlü insanlar olması temeline kurulmuştur.
açlıkla terbiye edilmiş, cahil bırakılmış bir halktan demokratik bir duruş beklemek yanlıştır.
sadece şu sözlüğü inceleseniz bile bunun cevabını rahatlıkla söyleyebilirsiniz. faşisti , ayrımcısı , aşırı ırkçısı , şeriatçısı vs. vs. vs. ne halt ararsan var bu da eşittir türkiye'nin renkleri demektir. bu kadar aşırı uç bulunduğu bir ülke de ve hepsi de kafasına göre bir demokratikleşme istedikleri için dünya normlarına göre hiçbir zaman demokratik bir ülke olamıyacağız.
"marangoz tezgahından çıkmış gibi tek tip insanların olduğu yerde demokrasi olur, faşistin, ayrımcının, ırkçının, şeriatçının olduğu yerde demokrasi olmaz" mantığıyla yol alındığı sürece demokratikleşmek bir yana bir bok olmaz bu ülkeden. nedir yani? buradakinin yüzlerce katı fikrin ve ırkın kozmopolit biçimde yaşadığı avrupa'da ve abd'de demokrasi oluyor ama türkiye'de olmaz! olmaz tabi...
