birkaç sene önce dile getirilse benim de ''kimin toprağını bölüyorsun ulan'' deyip karşı çıkacağım, lakin artık yavaş yavaş da olsa gerekli olduğunu kabul ettiğim bir durumdur. izninizle bir anon'un * ütopyasını (aynı zamanda benim ütopyama da yakın) buraya aktarıyorum.
ülkede %90 civarı gibi büyük bir kesim hâlâ "dinimiz,peygamberimiz!1!1! allahu ekber!!!" kafasından öteye geçemiyor. üstelik ''dinimiz'' denilen kavramın şizofren bir arap'ın vahşi ve pislik kabilesini yola getirmek için ve tabii ki kendisine menfaat (statü, saygı, hürmet, iktidar) sağlamak için uydurduğu bir kavram olduğunun çok az kişi farkında.
mesela ege ve trakya'yı ayıralım. gerçi aynı bokun solcu versiyonu buralar fakat en azından bir altyapı var. buralarda yaşamayı hak etmeyenler eskişehir'de harcanıp giden güzel insanlarla değiştirilebilir. ege ve trakya'dan oluşan bu bölgeye ''laik türkiye'' diyelim. burada bilim ve mantık hüküm sürmeli, türbe, cami ve bilumum cemaat ve tarikat evleri yok edilmeli.
bu arada anadolu insanı için artık umut kalmamıştır. onların aydınlanması mümkün değildir. böyle saçma düşünceleri artık ben bıraktım, siz de bırakın. özellikle konya gibi bir yer varken. anadolu'nun ortasında bir mekke sanki. cahiliye dönemi'ni yaşıyor resmen. bu arada laik türkiye'ye istanbul'u dahil etmiyorum, orası da anadolu çomarlarının olsun. bu kıyağımı da unutmayın *
artık ''bağımsızlık için mücadele etmiş kahraman askerlerimiz'' edebiyatını bırakalım. onların emanetinin içine sıçalı yıllar oldu. şu anda türkiye'nin düzlüğe çıkıp en azından balkan ve baltık ülkeleriyle aynı seviyeye ulaşabilmesi için akp iktidarından kurtulması ve kıyı ege ile trakya'dan oluşan bir laik türkiye, kürdistan hayaliyle yanıp tutuşan ve yakıp tutuşturanların hayali olan kürdistan ve geri kalan yerler de anadolu olarak ülkenin üçe bölünmesi gerekmektedir. ayrıca kişisel özgürlükler ele alındığında evlenmeden seks yapmanın birbirinden hoşlanan kişiler arasında gayet doğal sayıldığı, bekaret zarına saçma sapan anlamların yüklenmediği (iki cins de ufacık bir dokuya büyük anlamlar yüklüyor, sadece erkekler veya sadece kadınlar değil) içki içmenin rahatlama aracı olarak görüldüğü ve garipsenmediği, din denilen ''sorgulanamaz'' ve ''yaşam tarzı şekillendiricisi'' (!) bir kavramın olmadığı, karşılıklı saygı - anlayış - toplumsal yükseliş üçgeninde "iyi niyetli" insanların olduğu bir ülke hayal edin. işte o ülkeye artık maalesef bu şekilde ulaşabiliriz. ya da işin kolayına kaçıp bu ülkeden siktir olup gidebiliriz.
not: bu entry hafif alkol ve mozart eşliğinde girilmiştir. ülkemiz adına maalesef acı gerçekler içermektedir. milliyetçilik damarları kabaranlar dilerse bana küfür edebilir, dilerse entry'i eksi oy yağmuruna tutabilir. ben artık bazı insanlarla aynı havayı solumak bile istemiyorum, ki o insanlar da muhtemelen ben ve benim gibilerin nefesini kesmek için yanıp tutuşuyordur.
son girdiği entrylerden tıyneti ve çapı belli olan birinin atatürk'e dolaylı yoldan ''ayyaş'' demesine sebep olan durumdur.
dökül birader dökül. şeriat istediğini söyle, önderinin said nursi denen hıyar olduğunu söyle, atatürk'ü sevmemek bir yana ondan nefret ettiğini, onu yüreklerden silmek istediğini söyle. senin bu ütopyadaki yerin anadolu. laik türkiye'den uzak dur.
sadece bir ayyasin dilinden dokulebilecek sozlerdir. sonra neden iki ayyas dedi diye tayyibe kizarlar. icmeyin demicem. icin ama fikir beyanatinda bulunmayin. sonra boyle sikimsonik bir yazi ortaya cikiyor.
(bkz: abd)faktörünün boş durmayacağını bilmesem "tamam lan alın sizin olsun elektrik yok yatırım yok, kendiniz üretin artık." diyeceğim durumdur. Nasıl olsa kısa zaman içinde bizim (bkz: ab) kapısında kıvrandığımızdan daha büyük bir kıvranışla gelecekler ve tekrar katılmak isteyeceklerdir.
yani türkiye eyaletlere de bölünse, ya da ayrılıkçılara alın lan istediğiniz toprakları, hadi gidin, devletinizi kurun, orada yaşayın deseler, kaç tanesi gidecek, kaç tanesi kalacak? bir devletin sırtından parazit gibi geçinmek varken, bırakıp gidecekler mi?
türkiye şu konjöktürde bölünemez. minimum 50 yıl böyle birşey olamaz lakin olur da türkiye bölünecek olursa emin olun dünyada milliyet kavramı tamamen çökmüştür, yani 1789 yılındaki milliyetçilik akımı gibi milliyetçiliği saf dışı edebilecek bir akım oluşursa o zaman tüm ülkeler gibi türkiyede bölünür ve muhtemelen bundan bin yıl öncesine yani şehir devletleri dönemine döneriz tabii biz o yıllarda yaşamayız da ancak böyle türkiye bölünür yoksa bölünmez. zira 78 milyon insanın 9 milyonu kürtse eğer 1,5 milyon zazayı da katarsan 10.5 milyon insanla ki hepsi aynı görüşte birleşmiyorlar öyle dahi olsa 10 küsür milyon insanla bu topraklarda 700 yıllık geçmişi olan bir ülkeyi bölemezsin. biraz gerçekçi olun. zira belçika gibi yarı yarıya valon ve flaman olan ülke bile bölünmüyor.
keza türkiye'yi bölmek isteyeceklerin olacaklarını atatürk her zaman bize bildirdi. tarih boyu hep bölünmek istenen bir devlettik. bu genç arkadaşımız gibi her zaman türk gençliğinde bu tip düşünceleri paylaşan ve bunları dile getirenler olmuştur.
Birçok çatışmanın önüne geçecektir. Kıyı şeridi, orta ve kuzey anadolu'nun muhafazakar insanlarının oyuyla yönetilmekten kurtulacak, kürtler kürdistan'ına kavuşacak, muhafazakarlarımız da otellerden, genelevlerden alınan vergilerle yapılan yatırımlardan kurtulacaktır.
türkiye haritasını bir oda, içinde yaşayanları da üç kişi varsayalım. 1) chp seçmeni ve mhp nin chp'ye yakın olan kısımdaki seçmeni, 2) akp seçmeni ve diğer muhafazakarlar 3) kürtler.
şimdi bunları kolay anlaşılması için aynı evde yaşayan üç kişiye benzetirsek bu üç kişinin birbiriyle anlaşamadığı ortada. aynı evde yaşayıp da birbirine çok yabancı olan ve anlaşamayan birbiriyle sürekli kavga eden üç insan ne yapmalıdır ?
türkiye'de de durum buna benziyor aynı, anlaşamıyoruz birbirimizle işte, zorlamananın sinirlenmenin, birbirine bu kadar yabancı olup da inadına aynı evde yaşamaya çalışmanın manası ne ?
ortalama bir chpli ile ortalama bir akpli ve ortalama bir kürt arasında, bir ingiliz, meksikalı, filistinli arasında ne kadar fark varsa aynen bu kadar fark var.
herkesin artık farkında olduğu gibi bu üç kesim artık birbirini is-te-mi-yor! çok farklılık var, çok farklı dünya görüşleri var bu üç topluluk arasında.
olmadığı yürümediği anlaşılamadığı ortada, neden üç oda arkadaşı gibi sürekli nefret ve kavga ettiğimiz halde birbirimize katlanmak zorunda kalıyoruz. herkes kendi evine çıksın abi. chp seçmeni modern medeni batıya dönük dünyasında yaşasın. akp seçmeni dine dönük, osmanlı vari dünyasını yaşasın, kürtlerde nasıl istiyorlarsa onu yaşasınlar.
kimse kimseye katlanmasın aq ya. zaten kimse kimseyi istemiyor da, aynı evde mecburi katlanıyormuş gibi görünüyor. böyle olacaksa ayrılalım, üçe bölünsün bu ülke. herkesin kafası rahat etsin aq.
zaten akp böyle devam ettiği sürece yani aklındaki türkiye görüşüne ulaştığı zaman, ülke karışıcak çünkü diyelim ki ülke yüzde 47'nin kafasındaki tabloya göre şekillendi. geri kalan yüzde 53 hımm deyip kabul edip uslu bir şekilde oturacak mı...
akp kulenin tepesine ulaşmak olarak bakıyor olaya, oraya ulaştığında geri kalan yüzde 53 uslu bir çocuk olup şirinleri görmeyi beklemeyecek heralde. ülke ya ikiye ya da üçe bölünecek. gidişat böyle olursa bunun böyle olacağını beş yaşındaki çocuk bile biliyor.
şimdi böyle kavga gürültü kaostan geçmek yerine, bir ton ızdırap yaşanmak yerine referandumla bu iş barışcıl ve sakin bir şekilde çözülüp, herkes bu sinir ve karmaşadan kurtulsa ya aq.
kürt, terör ile bağırıyor, akpli muhafazakarlık ve irtica ile bağırıyor, chpli atatürkçülük ile bağırıyor. kimse bağırmasın artık aq. herkes kendi evine çıksa da bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar da artık bir nefes alsa güzel olmaz mı ?
yürümüyor işte. seksen yıldır dinciler kendi iranını istiyor, kürtler kendi bölgesini istiyor, geri kalanlar da kendi modern batıya dönük dünyasını istiyor.
bu yüzden sürekli kaos ve karmaşanın içinde yaşıyor insanlar. bu karmaşaya illa kavga gürültüyle mi son verilecek. insan gibi ayrılsa, barış içinde herkes kendi tarafına çekilse olmaz mı ?
bölünme fikri niyeyse bize yıllarca öcü olarak gösterildi. halbuki çok basit şekilde düşündüğümüzde kaçımız hakkari'ye, şırnak'a gidecek ki uzun ömrü boyunca. eski devletimiz bayrağı çektiğinde buralar sınırlarımızdaydı diye niye buraları haritamızda tutmaya çabalıyoruz?
örneğin italya''da adamlar kendi dillerini konuşan, kendi kültürünü yaşayan insanlarla ayrılmak istiyor. (bkz: lega nord) biz ise türkiye'deki 40 yıllık terör sorununun kaynağı, kıyılarımızda faaliyet süren ve artık köylere kadar inip haraca bağlayan mafyanın kaynağı, büyükşehirlerdeki kalitesizliğin kaynağı, üniversitedeki terörün ve politik şiddetin kaynağı, milli gelirimizin bir türlü istenilen düzeye erişememesinin kaynağı olan, bizim kültürümüzle uzaktan yakından alakası olmayan bir toplulukla, üstelik tek taraflı bir çabayla ısrarla aynı ülkede yaşamaya çalışıyoruz.
üçe ayrılmalı mıyız bilmem, ama ikiye ayrılmalıyız.
kaçınılmaz gidişat, türk-sünni, alevi ve kürt bölgesi olarak üçe bölünmektir. şu an fiilen ikiye bölünmüş durumda zaten. bu kafayla üçüncüsü de yolda. akp sayesinde olmuştur.
Belki daha küçük daha gucsuz ama medeni,hak hukuğun olduğu,tecavüzlerin hirsizliklarin olmadığı olduğunda gerektiği cezayı aldığı ,herkesin dinini yada dinsizligini saygı içinde kimseye müdahale etme istediği olmadan yaşadığı,dinin siyasi bir arac oladak kullanilmadigi,yargı yasama yurutme ayriliginin saglandigi,insanların yandas olmasi dine bagliligi yada sadaketi ile degil bilgisi yetenegi ile bir yerlere geldigi,polisin hukumetin degil milletin polisi oldugu,bu ülkenin %99u müslüman o yüzden..şeklinde cümleler duymadigimiz bir devlet oluşacak ise sonuna kadar destekliyorum bu durumu,umarım olur.