kazimiye köyü'nde çiftçilik yapan turan bektaş, sattığı 87.5 kilo kabak için giderler düşülünce hesabına 1.73 tl yatırıldığını görünce şaşkına döndü.
yalova - yalovalı çiftçi turan bektaş, serasında yetiştirdiği kabakları istanbul bayrampaşa yaş sebze ve meyve hali'ne satmak için gönderdi. bir süre sonra gönderdiği kabaklar karşılığı hesabına 1.73 tl yatırıldı. bektaş, kendisine birkaç gün sonra fatura geldiğini anlatırken şöyle dedi:
faturada kabağın kilosunun 20 kuruşa alındığı ve toplam 17.50 tl fiyatı olduğu belirtiliyor. navlun, navlun kdv, müstahsil stopaj, komisyon ve diğer masraflar adı altında toplam 21.84 tl masraf kesildi. böyle olunca 4.34 tl borçlu çıktım. ürünü gönderdiğim kasalar benim olduğu için 5 tl iade edildi. durum böyle olunca da 87.5 kilogram kabağı 1.73 tlye satmış oldum. kasalar benim olmasa verdiğim kabaklar karşılığında 4.73 tl borçlu duruma düşecektim.
böyle durumlarla zaman zaman karşılaştıklarını söyleyen anlatan turan bektaş, geçen yıl da 58 kasa domates için bana borç çıkartmış, bunu benden tahsil etmişlerdi dedi.
günlük yevmiyesi 23 tl'den işçi çalıştırdığını anlatan turan bektaş, kabağı 3 ayda, ailesinden 4 kişi ve 6 işçiyle birlikte sıcağın altında saatlerce çalışarak yetiştirdiğini bildirirken, elime geçen bu parayla aldığımız zirai kredileri, traktör kredimi nasıl ödeyebilirim? ayrıca ailemi nasıl geçindirebilirim? dedi. (dha)
şu an türkiyenin büyümesi gerçek anlamda bir büyüme değildir neden mi?
gerçek büyümeyi görmek için ihracat- ithalat dengesine bakılır fakat türkiye ve bir çok ülkede uygulanan sistem ihracat+ithalat biçimindedir.
en dibe not: türkiyenin ihraç ettiği ürünleri çoğu ithat edilen ürünlerin şekil değiştirilerek ihrac edilmesidir örenek verirsek bir arabanın parçalarının dışarıdan getirilip türkiyede birleştirilerek tekrar dışarıya satılması olayıdır yani türkiyede istihdamdan kaynaklanan bir büyüme değil ithalattan kaynaklı bir büyüme vardır.
yeni is sahalari yaratilmis midir ?
sanayici yeni yatirimlara girebilmis midir ?
ciftci urununu satip borcunu odeyebilmis midir ?
fakirlik sinirinda herhangi bir degisiklik olmus mudur ?
orta direk tabir edilen sinifta bir gelisme olmus mudur ?
bunlara olumlu cevap verilebiliyorsa o zaman buyumenin bir anlami olur. yoksa bende buyuturum kagit ustunde.
galiba bu gün 4.kattan kendini atan bir esnafı izlemek durumunda kalmamın sebebi tam olarak bu. evet, sanırım adam büyümede çin'i geçemememizi yediremedi gururuna.
hükümeti eleştirmek için yer arayan saldırganları bittabi memnun etmemiş durumdur.
zira onlara göre bu durum "kağıt üzerindedir"... eğer türkiye ekonomisi küçülseydi bunlar kalkıp da "kağıt üzerinde" demezdi. ne derdi? "halk aç, işte son rakamlar da ortada. ama bu akp tebaası rakamlardan anlamaz koyun lan onlar." derdi. ama şimdi rakamları iplemiyorlar. karakterlerine uygun davranıyorlar.
komik bir veridir. şöyleki bundan önce ekonomisi % 20 lerde küçülen uzak ara en büyük çöküşü yaşayan ülke türkiyedir. şimdi ise % 12 büyüme yaşandığı söylenmektedir. hemen matematiksel anlatalım.
100 liranız var ve % 20 küçülmeyle artık 80 liranız oluyor sayın vatadandaşlar
80 lira % 12 değer kazanıyor ve birden 89.6 liranız oluyor.
halbuki 2008 sonbaharında elinizde 100 liranız vardı.
nasıl salak bir karşılaştırma, bir de bu salak karşılaştırmaya bakıp daha çok çalışalım diye gerinen, nurtopu gibi nurlara boyalı usd yeşili iman sahiplerimiz var ki onların ekonomi anlayışından el-ilah bizi korusun.
istikrar arayacaksın. istikrar. ekonomi de istikrar. yoksa yoktur varsa vardır. bir sene küçülürse zaten öteki sene büyüyecektir. saçmalamayacaksın.
türkiye'nin oransal olarak çin'den daha az büyüdüğünü gösteren istatistik. ancak bir çok ülkeyle kıyaslandığında gayet yüksek bir orandır. çin'den bahsediyoruz, 1.3 milyarlık nüfusu ve bizimkinden çok daha ucuz iş gücüne rağmen dağın fare doğurmasını bekleyemeyiz. krizden çıktığımız için bu kadar büyümüşüz. allah akıl fikir versin. çok değil bundan 8 sene öncesine kadar her fırsatta koşa koşa krize giren bir ülke olarak, her küçülmeden sonra bu kadar büyüseydik abd ile kafa kafaya gelirmişiz demek. tabiki kriz ekonomisinden çıkışın etkisi olmuştur. ancak en fazla 4-5 puan etkisi vardır. kriz falan olmazsa önümüzdeki yıllarda gerçek oranları da görürüz. olumlu ve yeterli bir oran.
not: fakir fukaranın büyümesi için önce ekonominin büyümesi gereklidir. daha sonra zincirleme olarak işsizlik oranı düşer ve en son vatandaşın cebine para girer. ekonomi yeterli büyüklüğe ulaşmadan aş, iş, para beklemek hayalperestliktir. kapitalist sistemlerde imkansızdır. işsiz olan nüfusa iş verecek kadar patron olmamasından kaynaklanır. bu da bu sistemin yumuşak karnıdır. yapacak bir şey yok bekleyeceğiz. şimdiye kadar bu kadarını da görmedik hafız.