--- alıntı ---
Mısır'da Hakimler Kulübü Başkanı Ahmed el- Zend'ten Türkiye'ye çok ağır sözler! Türkiye ve Katar'ı Müslüman Kardeşler'e destek verdiği eleştiren el- Zend, Kahire'de işlenen bir suikastle ilgili olarak Türkiye ve Katar'ı suçladı.
--- alıntı --- http://www.gazetevatan.co...gir-hakaret-678348-dunya/
günün haberi
--- alıntı ---
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Adana'da durdurulan 3 tıra ilişkin tutanakları açıklayarak, "Birinci tırda birinci sandığı açmışlar 25-30 adet füze ve roket. 15 sandıkta yaklaşık 300'e yakın 450'ye yakın bomba atar mühimmat. ikinci sandıkta 20-25 adet füze roket" dedi.
Ama tırların MiT tırıI olduğu iddiasıyla görevlilerin de MiT görevlileri olduğu iddiasıyla arama belli bir aşamadan sonra durdurulmuş ve tırlar geri alınmıştı" dedi.
19 Ocak günü sabah karşı saat 02.30'da Esenboğa Havaalanından yükleniyor ve yabancı uyruklu bir uçaktan yükleniyor. Ve yine şoförün beyanına göre tırlar Reyhanlı'ya götürülüyor. Reyhanlı'da sınıra kadar şoförler götürüyor. Sınırdan sonra şoförler tırları MiT elemanlarına teslim ettiklerini ifade ediyorlar. MiT elemanları sınırdan geçirip Suriye'ye El Kaide ya da IŞiD militanlarına teslim edip silahları geliyor. Şoförler bunu daha önce de birkaç kez yaptıklarını söylüyorlar" dedi.
Tezcan, "Resmi belgelerle El Kaide terör örgütüne bölgede silahlı terör örgütlerine Türkiye'den Türk istihbarat birimlerinin desteği altında silah ve mühimmat taşınmıştır" diye konuştu.
Tezcan, "4 tane göndereceğiniz elemanın Türkiye'ye fırlatacakları füzeleri peşin peşin bu tırlarla mı taşıdınız? Reyhanlı saldırısında kullanılan mühimmatları bu tırlarla mı taşıdınız?" diye sordu.
Tezcan, "Silahların hedefi Suriye'dir. Suriye'de El Kaide terör örgütü ve IŞiD militanlarına gönderilen silahlardır. Silahlara MiT aracılık etmiştir. Hükümet destek vermiştir. Bakanlık ve doğrudan doğruya devletin valisi orada sahip çıkmıştır. Suç müştereken işlenmiştir ve işlenmeye muhtemelen devam ediyor" dedi.
--- alıntı ----
ABD Adalet Bakanlığı ve finans otoriteleri Ziraat Bankası hakkında kara para aklama, iran ve Sudana uygulanan ambargoyu delme suçlaması ile resmi soruşturma prosedürünü başlattılar. Aynı kapsamda Halkbank ile Vakıflar Bankası hakkında soruşturma yürütüldüğü bildiriliyor. Sonuç ne olacak? Hiç kuşkunuz olmasın Türkiye için ekonomik bir yıkım olacak.
Bu sonucu Fransız BNP Paribas bankası hakkında bu ay başında kesinleşen karardan çıkartabilirsiniz. Bu banka, Ziraat Bankası ile aynı nedenlerle, iran, Sudan ve Kübaya uygulanan yaptırımları ihlal etmek suçlaması ile soruşturulmuştu. Hollandeın araya girmesi, Obamaya bir mektupla yalvarması kâr etmedi ve BNP Paribas 9 milyar dolar cezaya çarptırıldı. Bu miktar, iddia edilen işlemlerin toplamının yarısından daha fazla. Fransız Societe General ve Credit Agricole bankaları aynı sebeple soruşturuluyor. Sadece Fransa değil, Alman Deutschebank ve Commerzbank da satırın altına yatmış vaziyette.
Şu sıralarda Kürt petrolü birilerini kestirmeden zengin ederek Türkiyeden geçip dünya pazarlarına akıyor. Basına yansıdığı üzere, Barzaninin son ziyaretinin sebeplerinden biri Halkbankta açılan hesap imiş. Kuzey Irakta fiilen bağımsız hale gelen Kürt Devletinin hazinesine giren para ile aynı petrolden Başbakanın yakın çevresindeki işadamlarının kasasına giren miktarın birbirine yakın olduğundan emin olabilirsiniz.
Erdoğan 2010 yılında Türkiyede sermayenin el değiştirdiğini söylemişti. Doğru, değiştirdi ama bu yolla. Devlet rantı ve bölge politikaları üzerinde yükselen yeni bir sermaye sınıfı ile karşı karşıyayız. Ancak bu sermayenin kazandığı parayı misliyle ABDye ödeyecek olan doğrudan halkın kendisi. Üç banka da devlet bankası ve sadece halk değil, bu alışveriş ile devlet de rehin alınıyor.
birileri kara para aklamaktan zengin olurken bunun ceremesini halk çekecek!
tıpkı daha önce batırılan bankalar gibi!
karanlık günler çok da uzak değil!
inceden birikimler usd'ye çevirilmeli!
ara ara çeşitli başlıklarda yazıyorum bu konuyu ama iç gündeme boğulduğumuzdan pek umrumuzda değil.
akp'nin başımıza ördüğü en kötü çorap bu!
ak parti icraatlarından biridir.
- suriye'de muhaliflerin kimyasal silah kullanması ve bu silahların temininde, bu kişilerin eğitiminde türkiye'nin rolünün olması,
- suriye'deki muhaliflere silah, lojistik ve insan kaynağı desteği verilmesi,
- terörün finansmanı ve kara para aklanması yoluyla terör örgütlerine yapılan destekler,
- el-kaide, işid, izzeddin el kassam tugayları vs. örgütlere destekler,
- uluslararası terör örgütleri listelerinde adı geçenlerin türkiye'de ağırlanması hatta ikamet ettirilmesine yönelik duyumlar,
- türkiye'nin kendi toprağına füze attırıp, kendi insanını öldürerek savaş için bahane çıkarma
ya da bu yöndeki iddialar ülkemiz açısından vahim!
***
vakti zamanında mehmet ali ağca ile ilgili bir yazıda çarpıcı bir yorum vardı:
"mehmet ali ağca'dan nefret ediyorum çünkü o türk kelimesi ile terörist kelimesinin yan yana gelmesine neden olmuştur."
bu bağlamda ben de diyorum ki:
"akp'yi hiç affetmeyeceğim çünkü onlar türkiye'yi teröristleri destekleyen ülkeler listesine dahil ettiler."