ne doğulu ne batılı, biraz kapitalizmin etkisinde ve her görüşten belirgin şekillerde hissedilir seviyede siyasi dalgalanmaları olan; akrabası iyi yerde olanın işinin tıkır gittiği, torpil yuvası cennet vatan.
adam kayırma, fişleme, sahtekarlık, dolandırıcılık, insan hakkı yemek, emek hırsızlığı yapma alanlarında yüksek lisans ve doktara yapmak isteyenlerin ilk tercih ettiği ülkedir.
bu tek kelimelik oldu ama öyle bence.
her ne kadar iyi niyetli, ortamı güzelleştirmeye çalışan insanlar olsa da çoğunluk huzuru nasıl bozarım derdinde.
hiç bir zaman bir düzeni, huzuru olacağına inanmadığım, kendilerini 'çok şey' sanan ama 'bir şey' bile olamayan, kendi içinde barındırdığı farklılıklara renk körüyle bakan belirsiz bir ülke.
bunu bir avrupalı sorsa "türkiye dünyanın merkezidir." diye cevaplayacağım kesin.
yakın doğu, uzak doğu, batı kavramları nereden geliyor, hiç merak ettiniz mi?
18. yy avrupasının aydınları meridyenler, pareleller üzerine çalışma yaparken bölgeleri isimlendirmek istemişlerdir. sizce de bir bütünü ayırmak için bir orijine yani kesişim noktasına ihtiyaç yok mudur? kendilerini merkeze koymak istemişlerdir. akıllarındaki soru biz avrupa'dayız da kökenimiz neresi olmuştur, ve bunu antik yunan olarak cevaplamışlardır.
bilindiği üzere antik yunan medeniyeti ege bölgesi'nde yaşamıştır. işte bu yüzden anadolu'yu merkez almışlardır batı-doğu ayrımı yaparken. şu an anadolu türkiye olduğu için, evet türkiye dünyanın merkezidir; lakin bunu asla dillendirmezler çünkü anadolu'yu tekrar geri alabileceklerini zannnederlerken alamamışlardır ve gururlarına yediremezler.
uyutulmus, kandırılmış, sömürülmüş, yorgun insanların yaşadığı düzensiz ama bu duzensizliginin yanında çok güzel olan fakat hem halkı hemde yönetenler tarafından kıymeti bilinmeyen ülke.