Sportif anlamda türkiye'nin genel özetidir şu;
-Rahat!
+(Tak!)
-Hazır ol!
+(Tak!)
-iyi dersler arkadaşlar!
+Sağol!
-Üç tur koşun, toplar beden odasında hadi.
Tesis vardır içinde profesyonel sporcu yoktur yada tesis yoktur dışarda sporcu çoktur. Bu da ülkenin sportif anlamda kurumsal yapısını özetler.
Bu kadar çok tesis deyince de bi garip oldu.
80 milyon insanız, aramızda kdv kadar da suriyeli olacak yakında bi yetenek çıkmaz mı ülkede lan?
Sokaklarda nice nihat kahveciler, nice nur tatarlar, nice şamiller, nice rıza kayaalpler, nice halil mutlular var ama gel gör ki yüzbir aylıkta milleti domaltan çocuğun spor hayatı sanayide çıraklıkla sona eriyo. Simit oynarken milletin kıçında terler akıtan çocuk televizyona geçip en sonunda "usain de ne koşuyo be?" diyo. "Aha şimdi oldu!" dediğimiz, madalyaları akraba akraba dolandırdığımız o günlerin sonunda da doping çıkıyor ortaya ve babayı alıyoruz.
Harcanıyo nice yetenekler. Harcanan bu yetenekler de diğerlerinin hevesini kırıyo..
Tesislerini kur eksiksiz. Lan biz ödemeye beden eğitimi parasından başladık zaten, onlar birike birike şimdiye kaç tane olimpiyat stadı olmuştu. Seksen bir ile de temel branşların antrenörlerini gönder, çocukların ailelerine de çocuğa da teşvik edici yardım da bulun. Bunlardan önemlisi arkasında dur o gencin..
Sonra her şey tak tak gelir zaten.
Edit; bütün bu meselelerin kaynağı yüzbir aylık da olabilir örnek verirken aklıma takıldı.
ne olursa olsun olaya ciddi yaklaşmaktır. yapımız gereği gazla çalışan bir milletiz. bunu çözersek tamamdır. ya da çine gidip aga napıyonuz siz amınakoyim bize de öğretin demek olabilir.
