henüz montaj yapabilirken ve otomotiv sektöründe çalışan birçok işçi işten çıkarılma tehditleri ile karşı karşıya iken, iktidar söylemleri ile yapılmış saçma tespit.
otomotivi, otomotiv yan sanayiini, bu ülkenin teknik eleman değil ezberci odunlar yetiştirdiğini bilmeyenler otomobil üretimi ile ilgili yorum yapmamalı...
not: gerçek anlamda yetişen ve ezberci olmayan teknik elemanların hepsi yurtdışındadır.
er ya da geç olması gerekendir. recep tayyip erdoğan yapılması için iş adamlarına isteğini bildirmiştir.
yıllardır türklerin kendine ait arabalarını üretmesindeki en büyük engel olan koç ailesi'nin bu günkü temsilcisi mustafa koç bunun imkansız olduğunu belirtmiştir. yıllardır ithal arabalardan ve yabancı markaların türkiye'de üretim yapmalarından ekmek yiyen koç ailesi normal olarak yerli marka üretmeye karşı çıkmaktadır. karşı çıkarken de yıllar önce anadol markası ile bunu denediklerini ama başarılı olamadıklarını söylemiştir. bunu söylerken anadol'un aslında ford olduğunu bilerek atmaktadır. "dünyada arabalar ve yan sanayi bu kadar ucuzken biz niye pahalı araba üretelim delimiyiz, tamamı ile yerli araba üretmek hayalden öteye geçemez" şeklindeki söylemleriyle yine hedef saptıran mustafa koç sanki dünyadaki tüm araba markaları tüm üretimlerini kendileri yapıyor gibi anlatmaktadır.
kendisini hiç sevmesem de rte bunu yapar, yaptırır ve ya yapılmasında emek sahibi olursa kendisine helal olsun diyeceğim.
evet ben de duymuştum böyle birşey.. türkiye baya rahat üretiyormuş otomobilleri.. fabrikalara köşe takımı, ps3 odası falan kurmuşlar.. hatta izmit avrupa'da havuz başı partileriyle nam salmış.. çok rahatız amk.
an itibariyle rahatlıkla bunu yaptığı durumdur. Ancak kendi üretimimiz ve markamız olan milli bir otomobil için; geçmiş yıllarda girişimleri ve deneyimleri olan bu ülkenin şu anda içinde bulunduğu rahatlıkla üretmek istemeyişidir.
bir çok devlet üniversitesinde öğrencilerin kendi çabalarıyla hidrojen enerjisiyle, güneş enerjisiyle çalışan arabalar ürettiği bir ülkeden bahsediyoruz. ve bu arabaların yurt dışında ciddi başarıları var.
(bkz: saitem)
[http://http://www.saitem.org/ ]
belki kıyaslanamaz denilebilir. fakat bu ülkede otomobil üretiminin gerçekleşebilmesi için gerekli her şey var. ama gündeme getiren recep tayyip erdoğan olunca sırf muhalefet için desteklemeyenlerin, inanmayanların belkide inanmak istemeyenlerin olması normaldir. ciddiye alınmamalı ve ülkemizin geleceği için ne kadar iyi olacağının farkına varılmalıdır.
Eskilerde yaşanılanlar göz önüne alırsak '' devrim arabaları'' isimli film bunu çok iyi açıklamıştır. Evet yapılabilir ama izin yok neden mi yiyicisi çok, Neden mi çünkü bu işten rant elde edenleri çok, kimseye yedirirler mi bunları hayır!! Sonuçta biz ne yapmak istersek yaparız. Yapmadık mı yaptık ama şimdi ki durumlar da milletin kucağına oturunca olmuyor bu laf salatasıyla.
rahatlıkla otomobil üretebiliriz...
bunu yaptık da. bir çok teknik imkansızlıklar ve bürokratik engellemeler de olsa başardık...
60'lı yıllarda yürütülmeyen-yürümesi engellenen devrim arabalarını yaptık...
şimdi,
rahatlıkla otomobil üretebiliriz. ama rahatlıkla otomobil üretecek zihniyete ve kafa yapısına sahip miyiz?
73 milyon nüfusa sahip bir ülkeyiz.
dünyada tanınan bilinen sadece 2 markamız var.
1-galatasaray,
2-efes pilsen...
lakin,
rahatlıkla araba üretebiliriz deyip talimat veren siyasi irade 1 numaralı dünya markamız galatasaray camiası ile kavgalı, 2 numaralı markamız efes pilsen'i bitirmek için düğmeye basmış durumda.
rahatlıkla otomobil üretebiliriz belki. ama otomobil üretenleri rahatlıkla harcayabiliriz de...
tıpkı soyadı atatürk tarafından verilen türkiye'nin ilk uçağını üreten sanayici nuri demirağ'ı harcadığımız gibi...
not:otomotiv yan sanayiinde faaliyet gösteren bir kobi'nin ortağı olarak şunu belirtmeliyim ki şayet başbakan bana bir otomobil üret-tasarla direktifi verse "acaba tasarlayacağım şeye ucube der mi" diye düşünerek reddederim...
not2: üstteki benim şahsi fikrimdir. aksini düşünebilir, otomobil üretebilir, tasarlayabilir, takiyyecileri elleriniz patlayana kadar alkışlayabilirsiniz.
ne de olsa özgür bir ülkede yaşıyoruz.
ıslık çalmaya dahi polis soruşturmasının açıldığı, özgür(!) ve ileri demokrasiye sahip bir ülkede...
insanın içini acıtan, kanatan, güney koreli hyundai'nin ulusal devrim arabaları projesi'nin hemen sonrasında hayata geçirilmesidir, bir bakınız hyundai dev endüstri kuruluşu, amerika'nın dayattığı demir yollarının geri plana atılması ve kara yolları seferberliğiyle, siz üretmeyin, çok uygun fiyatla bizden otomobil edinebilirsiniz dayatmasının getirdiği devrim arabaları hüznü.
normal benzinli araba uretmek icin kimsenin ciddi yatirim yapacagini sanmadigim olaydir. yapilmasi gereken ciddi bir ar-ge ilke alternatif enerji yontemlerini kullanan bir otomobil uretmek ve bunu ihrac etmektir.
türkiye rahatlıkla otomobil üretebilir. lakin biz size otomobil üretemezsiniz demedik biz size motor üretemezsiniz dedik. motoru dışarıdan alıp birleştirmek otomobil üretmekten biraz farklı.
türkiye topraklarında var olan enerjiyi kullanamadığı halde ekonomosi böyle büyükse bırak otomobili atom bombası bile üretebilir. fakat bir çok sebepten dolayı yapmıyor yapamıyor değil. bakın ben akp 'li değilim bunlardan bahsederken de akp'yi kastetmiyorum. türkiye cumhuriyetinden bahsediyorum. birde petrolünü doğalgazını çıkarabilseydi siz düşünün artık.
otomobil farklı bileşenlerden meydana gelen bir yapı. bu bileşenleri birleştirince vestel kadar telefon üretmiş oluyorsunuz. kendimize ait bir araba değilse bile motor üretebilirsek hiç değilse karada giden askeri araçlarda batıya bağımlı kalmayız.