PKk kenara sıkıştı. temmuz ayından beri yapılan operasyonlar pkk'yı saldırganlaştırdı. pkk'nın şu anki hali kafası kesilmiş tavuk hali. ölüyor ama etrafı rahatsız ediyor.
istediklerini alamadıktan sonra yenilmiş denilemez. alamaz zaten. olan gencecik insanlara olur. durmak yok yola devam sloganları atar birisi. herkes unutur şehidi falan.
dağlar taşlarda güler halimize.
savaş kaybetmek diye birşey yok, önce tanımları doğru koyalım; pkk, başta haklarını savunduğunu iddia ettiği kendi kürt halkı olmak üzere çocuk demeden bebek demeden katliam yapan şerefsiz, korkak, eli kanlı ve silahlı bir terör örgütüdür.
pkk, ülkeye karşı silahlı bir mücadele içinde bu doğru. ama pkk'yı sadece "elinde keleş kürt terörist" olarak görmek gafletin daniskasıdır. bu örgütün arkasında sadece avrupanın kimi devletleri yoktur, bizzat türkiyeden de uzantıları vardır; kimdir? asker, polis, yargı, medya, siyasi parti, çeşitli devlet kurumları, çeşitli sivil toplum örgütleri, illegal oluşumlar (uyuşturucu ticareti, kaçakçılık)... say say bitmez...
dolayısıyla "elinde silah olan mekaplı adamlar" boyutundan olaya bakan aldanır. bu olayın sadece bir bölümüdür. o yüzden istese de ha deyince silah bırakacak yapıda değildir.
gelelim bu "savaş" ve "kaybetme" meselesine. bu yapılanmanın türkiye'de çok canlar yaktığı, çok ocaklar söndürdüğü, çok anaları ağlattığı, nice bebeleri babasız, nice kızları kocasız bıraktığı doğrudur. 1992'de çıkan olarlarda neredeyse "cizre düştü" demedikleri kaldı. o derece yoğun bir kalkışma oldu, yaşı yeten bilir. dağlıca'da şimdiye kadar kaç tane baskın yendi sayan var mı? bugün onlara bir yenisi eklendi. işte sorun burada, askeri olarak bazı sıkıntılar var ki aynı karakol defalarca baskın yiyebiliyor ve kimse hesap sormadı bugüne kadar değil mi? dağlıca bir örnek sadece, aynı yerde defalarca baskın yenen başka örnekler de var.
pkk, içinde çok fazla sayıda karanlık figürün bulunduğu bir resim. bu resimdeki kimilerinin neye hizmet ettiği tam açık değil. kimin kim olduğu net olmayan gereğinden fazla sayıda karakter var. o yüzden bu yapı, yakın gelecekte temizlenecek gibi görünmüyor. ama tekrar altını çizelim, bu bir savaş kaybetmek kesinlikle değil.
30-40 kişilik köy karakoluna yapılan 300 itin saldırısıyla övünen orospu çocuğu açıklaması da denilebilir. Hakkari dağ komado tugayı veya jandarma özel harekat birliklerinin yerlerini bilen ve yanından bile geçmeyen korkaklardır. Hakkaride askerlik yaptığım sırada tanık olduğum yüzlerce olaydan birtanesidir. Doğuda görev yapan veya koruculuk yapan herkes ne mal olduğunuzu çok iyi bilir. Siz savaşsanız çoktan dünya üzerinde bir kara parçanız olurdu. Amerikanın israilin çanağını yalaya yalaya kuzey ıraka yerleşmeye çalışan parazitlersiniz.
savaşı kaybetmekten bahsedebilmek için bir savaştan bahsedilmesi gerektiği için doğru değildir.iki üç çapulcunun bu vatanı yenilgiye ugratacağını düşünen troll zırvasından öte değildir.ayrıca;
(bkz: hayallerde yaşıyor bazı ipneler)
(bkz: babadan oğula nesil bu orospu çocukları) pkk'nın yaptığı tek şey vurup dağlara kaçmaktır. hadi sıkıyorsa insinler dağdan adam gibi savaşsınlar o zaman görelim savaşı kimin kazanıp kaybettiğini. ama nerde o cesaret. anca dağlarda sözde demokrasi istesinler.
he bir de doğudan çıkamıyorlar. çünkü sadece orada beslenebiliyorlar. orada halk onlara sahip çıkıyor. bir kere karadeniz dağlarına çıkmayı denediler, ama güzelim karadeniz halkı ne güzel de kovdu onları. karadenizin sadece kadınları yeter ulan.
he bir de, dış ülkeler sponsorluklarını bu pezevenklerin üstünden çekse ne olacak? "barış istiyoz barııışş" diye dökülecekler yollara. o dağda mehmetçikleri öldüren her bir terörist gerçek hallerine yani köpeğe dönecekler. hepsi bizlerin köpeği olacak.
1.) devletletle savas olur, terörist ile olmaz.
2.) terörle yapılan silahlı hareketlilik çatışma diye adlandırılır.
3.) çatısmayı kaybettikte toprakmı verdik, hani nerede.
Savaş kelimesini kullanarak insanı götüyle güldüren yazar beyanatı. 20 yaşında eline ilk defa silah almış mehmetçikle bile çatışmasında 10 kayıp veren çapulcuların savaşması imkansızdır. Savaşta kaçılmaz. ilk ateşte tarayıp öldürebildiğin kadar öldür sonra ırağa doğru koş. Korkak olduğunuz kadar yalancısınız da. Savaş işgal etmek için yapılır. Hani nereyi işgal ettin yine kaçtın kuzey ırağa. Hiç gülceğim yoktu güzelim sağol.
terörün siyasete alet edilmesi sayesinde inandırılır. memleketin neresi işgal altında? bu ülke 1990'lı yıllarda devlet gücünü doğuda kırsaldan çekip kentlere çekmişti. kırsalda bulunan okullar kapatıldı, sağlık ocakları kapatıldı ve silahlı kuvvetler merkezlere çekildi. kırsalda herkes dilediğince at koşturuyordu. şimdi nerde pkk egemenliği söz konusu? her gün "türkiye insanlık suçu işliyor" diye ölen, bombalanan teröristler için figan ederlerken kim kaybetmiş anlamak kolay.
tsk bir çok askerimiz öldüğü saldırılardan sonra bile ne diyor? "başarılı olduk". ölümlere rağmen bu sözü söyleyen komutanlarımızı anlayamayanlar oluyordur. her karış toprağımızda egemen ülke konumumuzu koruduk demektir. size saldıran bir şerefsize toprağınızı bırakıp geri çekilirseniz o zaman kaybetmiş olursunuz. bazılarınız apo yakalandıktan sonra terörün azaldığı dönemi çok iyi görrebilir. ama biz o zaman kaybetmiştik. ölenlerimiz yoktu çünkü pkk'nın kırsalda olan egemenliğinin üstüne gitmiyorduk. pkk'lılar diyarbakır'da rahat rahhat gezerken, pkk propagandası yaparken onlara kardeçce davranan bir emniyet müdürü vardı. savcılar pkklıların değil onlara karşı yine devletin kurduğu hizbullah'a karşı mücadele ediyordu. şimdi bile irticacı örgütler diye soruşturma açanların asıl amacının pkk'dan bölünmeler yaratan dini cemaatlere yönelik olduğunu görüyoruz. silahlı ögüt olmadıkları halde pkk'nın değil de cemaatçi örgütlerin aynen pkknın savunduğu gibi irticacı diye peşlerine düşülmesinden benim anladığım o savcının pkk'ya destek verdiğidir. pkk'nın yayın organı sitelere bakarsanız cemaatçilere tavırlarını ve onların peşine düşen savcı ilhan cihaner'ialkışladıklarını görürsünüz.
hasip kaplan ilhan cihaner'i nasıl savunuyor görün.
Kaplan, Çiçek'e yönelttiği sorular şöyle:
Erzincan Başsavcısı ilhan Cihaner'i, *açılan bir soruşturma nedeniyle aradınız mı?
Telefon görüşmeleri gizli dinlemeye takıldı mı? kayıtlarını açıklamayı düşünüyor musunuz?
Telefonla savcı aramanız Anayasanın 138 nci maddesine aykırı değil mi?
kimin kimi savunduğuna iyi bakın.
çok içmiş şuursuzun gerçeğidir. savaş kentlerde köylerde masum insanların yoluna yada köşe başlarına bomba koyup kaçarak yapılmaz. savaşta savaşılanın bir kimliği , amacı vardır , kodadıyla gezmek ancak teröriste yakışır çünkü bir kimliği bir amacı yoktur. savaşan insanın değerleri , inançları vardır , başkasının maşası köpeği olmaz. cebinde taşıdığı nüfus kağıdını atıp dağa çıkan nankörün kansızın yapacağı ancak laf atmak bok atmak olur , kendi gibi kandıracak kansız arar durur.
bu şekilde şavaşı verme niyetinde olan bir kişinin savaşı zaten orada bitmiştir. ama söz konusu türkiye devleti'dir. öyle sallama dallamaların savaşı kaybettik evet maalesef demesiyle savaşı kaybetmiş olmaz savaşı da bırakmaz. bazıları kıçından gerçeklik üretirken benim hakkari'de arkadaşım ağrı'da kardeşim bunların kaybettik dediği savaş için mücadele veriyor. mert adam internetten klavyeyle savaş vermez, kanıyla verir. böyle yılışık yılışık osura osura kıçından konuşan birisini de adam olan kimse kuşağında sallamaz.
pkk denen şerefsizler eğer savaşı kazansaydı, istedikleri kürdistan haritasını çizerlerdi. onlar istediklerini alamamıştır ve sonsuza kadar alamayacakları bir gerçektir.
Türk milleti bu ülkeyi şehitlerinin kanlarıyla almıştır. Bir kalem karalamasıyla topraklarını vermez. Bunu herkes bilsin.
pkk provakatörleri de bu sözlükten defolup gitsin.
pkk ile yapılan bir savaş değidir.bunu öncelikle bir kavrayalım.pkk bir terör örgütüdür,devlet değildir.terör örgütleriyle savaşa girilmez,mücadele edilir.bu mücadele içersinde yapılıcak sadece askeri harekatlar olmamalıdır. kültür,eğitim,sağlık,istihdam açılımlarının yapılması takdirde.pkk nın 1 haftaya kalmadan biticeğicini düşünmekteyim.pkk ne kadar halktan nemalanırsa o kadar zor biter.halk ile ilişkisi kesilmesi içinde biraz önce sölediğim açılımalrın gerçekleşmesi lazımdır.
tek cevabı kime göre neye göre olan absürt başlık. artı böyle başlıklara prim vermemek gerekiyor. başlık sahibi yazar bir gün sonra pc nin başına geçip aaa kimbilir ne yazmıştır bunlar diye pis pis sırıtıp, hatta orgazm olan tipler oluyor. o yüzden bi siktir git çay koyun demek kalıyor sadece.
savaş ortamında her iki tarafta profesyoneldir ve bir amaç üzerine savaşılır.
bu bir savaş değil bu bölücülük, kan dökücülük vs...
savaşmak şerefli bir durumdur çünkü her iki tarafta bayrağı için savaşır.
bizim bulunduğumuz durumda tek bir tarafın bayrağı var peki ya diğer taraf?
bayraksız, asılsız, kansız pkk.
yazık ki hala içinde bulunduğumuz durumu kavrayamamış birileri var. bu bilinçsizlik düşmanımızın ekmeğine yağ sürüyor hatta yağ değil kan sürüyor...
tanım : gerçekliği olmayan gerçeklik.
savaş diyebilmemiz için iki tarafında onurlu olması gerekir canım. dağda ki köpeklerde nerde onur ?
(bkz: ihanetin kitabının özeti)
edit : sen eksi veriyosun diye bölücülüğünü kimse yüzüne vurmaz zaten merak etme.