su götürmez bir gerçektir. opera, türkiye'nin geri kaldığı sanat dallarından yalnızca biridir. ne yazık ki ülkemiz bu konuda fransa, rusya, italya gibi ülkelerin yanının 100 kilometre yakınından bile geçemez. türkiye'de önem verilen tek sanat dalı ebru, minyatür gibi tuhaf tuhaf sanatlardır. onların da sanatsal değeri şüphelidir.
türkiyenin en önemsiz geri kalma noktasıdır kanımca. sanayidede eri kaldık sanayi önemli. bide mesela çarşambalı insanın ne işi olur operada geri kalsakta olur yani operada balede.
Çoksesli müziğinin öneminin anlaşılamaması sonucu ortaya çıkan durumdur. Operanın ana vatanı sayılan italya'da bile özel sanat kurumları birer birer perde kapatırken, tüm dünyada bu sanata ilgi azalmış, dinleyenlerin yaş ortalaması 50'nin üzerine çıkmıştır. Ancak Japonya, Çin, Kore gibi Uzakdoğu ülkelerinde opera yükseliştedir. Bu tespiti ünlü piyanist idil Biret de yapmıştır.
mustafa kemal'in ölümüne yakın çok sevdiği safiye ayla'dan "ağam olasan ömer" isimli besteyi seslendirmesi için, bir opera ayarlamasını istediğinde, ülke didik didik edilmesine karşın, bir opera binası bulunmaması göz önüne alındığından, hayli pekişir.
"sanat" ve "sanatçı" sıfatlarının "müziği altı nota" olarak gören insanımsılara verilmesi ve saygı görenin emek / bilgi değilde popülarite olması sonucu yaşanan olaydır.
doluluk bakımından bakılırsa aslında baya doludur operalar. örneğin antalya, izmir gibi bir yerde opera ya gidildiğinde full olma ihtimali baya yüksek, birkaç defa bilet bulamadığım dahi oldu.
opera besteciliği olarak çok da kötüde değiliz, çoğu ülkeye göre iyiyiz hatta.
Toplum olarak çıkarımız olmayan şeyleri sevmeyiz. Arabesk ayrılığı, aşkı filan anlattığı için sevilir. Türküler genelde bağlı bulunan yöreye has olduğu için sevilir. Opera bir çıkar taşımadığı ve saf olduğu için sevilmez. Bu yüzden geri kalmıştr.
Ankara, istanbul, izmir, Mersin ve Samsun'da olan Devlet Opera ve Balesi müdürlüklerinde bazı eserlere bilet bulunamaz, evet. Ama ilgi daha çok bale ve modern dans eserlerine yönelmiştir. Zannedilenin aksine bale sanatı Türkiye'de operadan daha fazla sevilir. Bir başka başlık konusu olmakla beraber halkın asıl sevdiği tiyatrodur. Doğrudur, aylarca bilet bulunamayan bale eserleri mevcuttur. Saymak gerekirse Fındıkkıran, Notre Dame'ın Kamburu, Harem bunlardan bazılarıdır.
Dipnotçuk: Türkiye'de opera yazarı da bir elin parmaklarını geçmez neredeyse. Okan Demiriş çok iyi bir opera yazarıdır. (bkz: 4. Murat) en gözde eseridir efendim.
"Efendi, sen ne söylüyorsun? Biz yirmi günde opera yazmış, bestelemiş ve oynamış bir ulusuz. Yeter ki yapacağınız işe öncelikle kendiniz inanız. Mustafa Kemal Atatürk
tek derdimiz o olsun.. kürtler, aleviler, suriye, eğitim sistemi, tayyibin bitmeyen iktidarlığı, yoksulluk her şey bitti bir o kaldı.. kaldı ki bu ülkede tarihi yerler yakılıp otopark, avm, otel yapılıyorken operadan geri kalışımız için yakınacak lüksümüzün olmaması acı gerçeği..
doğuda yıllarca askeri bandoları dinleyerek büyüdük. mehteri olsun marşı olsun, hatta arada oyun havası bile çalar o soğuk yüz ifadesi ile bizde dinler ve alkışlardık. biz buna doğu da opera diyoruz. *
ankarada leyla gencer çoğu zaman doludur, bazı kemalist tiyatrocular figaronun düğünü esprisiyle yatıp kalktıkları için operanın ne olduğunu bilmezler, almanyada kimse opera sevmez doluluk oranları yüzde 20dir ama futbol maçları fulldur hangi stada gitseniz görürsünüz, peki bu almanları cahil mi yapar hayır, adamlar bilimle uğraşıp futbol ile eğleniyorlar, sanat yüzde seksen temaşadır, osmanlı döneminde sanat cumhuriyetin ilk yıllarından ileriydi, özelliklede tiyatro,
ne zaman kemalistler tiyatroya el attılar tiyatroyu halktan uzaklaştırdılar o zaman halk sanatdan uzaklaştı, şuanda kaliteli özel tiyatrolar varda güzel oyunlar seyredebiliyoruz.
