lübnanlıların, hamas ın ve hizbullah ın istememesine rağmen kukla durumundaki lübnan hükümetinin istemesi yüzünden gerçekleşen olaydır. akp iktidarının ırak tezkeresi ile az daha başımızı nasıl bir belaya sokacağı görünürken, başka bir dipsiz kuyu haline getirilmeye çalışılan lübnan a asker göndermenin ne ulusal menfaatle, ne müslümanlık bağıyla, ne de tarafsızlıkla alakası yoktur. türkiye yaptığı bu seçimle tarafsızlığını kaybetmiştir.
t.c'ne uzun vadede büyük getiriler vaad eden,demokratik yollar ile alınmış askeri bir karardır.devletler arası politik,siyasi ve askeri yönden diğer dünya ülkelerinin yanında türkiye'nin bu kararı alması stratejik bakımdan çok önemlidir.
ek olarak büyük devletler planlarını uzun vadeli yaparlar.bugün aldıkları kıldan tüyden gibi görünen politik,askeri bir karar veya yaptırımın getirisi belki 50 sene sonradır.
ortadoğu'da söz sahibi olmak,söz konusu bir tiyatroda başrol oynamak iistiyorsak en azından buralara asker çıkartıp bizde burdayız dememiz gerekir.yoksa yarın lübnan'da pkk veya x bir örgütün kampını,yerleşkesini dağıtmamız,bombalamamız gerektiğindeve biz buraya k.ırak'ta olduğu gibi birilerinden izin alarak girmemiz gerekecek.
kimseden izin almak istemiyor ve ''ortadoğu'da benim sözüm geçer,bende varım demek'' istiyor isek,bunu diğer dünya devletlerinin de böyle bilmesini istiyor isek oraya asker çıkarmamız şart.
yoksa sen ülke sınırlarnın dışına asker çıkarma,sonrada neden k.ırak'a giremiyorum diye yırtın.oraya asker gönderme buraya asker gönderme(?),kendimiz için bir yerlere asker çıkartacağamız zaman da diğerlerinden izin al(?)bunu mu yapalım yani?diğer devletler karşısında ezik ve sözü geçmeyen bir kare mi sergileyelim?
tekrar söylüyorum,bizim 10-20 yıl sonra kendi menfaatlerimiz için lübnan'a asker çıkartmamız söz konusu olduğunda başkalarından izin almak istemiyorsak bunun tabanını,temelini şimdiden oluşturmamız lazım.
yoksa 20 yıl sonra lübnan'da asala,pkk geniş çapta örgütlenir,sonrada biz buraya kendi kafamıza göre girmeye kalkar isek;
''20 yıl önce nerdeydin?millet lübnan'a asker çıkardı sen baktın,millet kuveyt'e asker çıkardı!sen asker üzerinden siyaset yaparak buna engel oldun,millet filistin'e asker çıkardı!sen demogaji yaparak asker yollamadın!şimdi hangi yüzle benden izin almadan benim sınırlarıma giriyorsun!şimdi siktir git''
derler bize.k.ırak'ta olduğu gibi bizde kuyruğumuzu götümüze sokar geri geliriz.
ayrıca siz bu kararın devlet tarafından alındığını mı zannediyorsunuz?bu karar tamamen tsk ordusu tarafından alınmış bir karardır.tsk ordusu devletin k.ırak politikasında başarısız olduğunu gördüğü vakit kolları sıvadı.artık ileriye dönük oynamasının gerektiği kanaatine vardı.
savaşmaya değil, savaşın yaralarını sarmaya gönderildiği iddia edilen askerlerin çoktan gözden çıkarılmış olması durumudur.
hükümet her zaman olduğu gibi yine çıkarlarına çok güzel kılıflar uydurmuştur. "biz oraya sermayenin bekçiliğini yapmak için asker gönderiyoruz" demeyi bi tarafları yemediği için kendilerini barış yanlısı olarak göstermeye çalışmaktadırlar bu ağzından kan damlayan yaratıklar. madem oraya halka el uzatmaya gidiyosun, asker yerine bilim adamı, sağlık görevlisi , mühendis gönder. güce tapan fahişe kılıklı kadınlar gibi iki kuruşa sömürgeci devletlerin yatağına girme o zaman. o devletlerin önüne attığı kurşunla topla tüfekle barışa gidilmez!
politika silah gibidir etkili karar tetiği zamanında çekmektir düşüncesini benimseten olaydır.nasıl ki zamanında amerikanın her ne kadar olumsuz da olsa bizden istediği askeri işbirliğini red ederek en çok söz sahibi olmamız gereken bölgede eli kolu bağlı kalmışsak şimdi de o kadar yanlış bir karar verip hiç bir çıkarımızın olmadığı bir sis bulutuna insanlarımızı gönderiyoruz. politikacılarımız sanırsam zamanlama konusunda ciddi problemler yaşıyorlar dedirtir.
kısa sure once onaylanan karardır..
basbakanımız'ın''telasa mahal yoktur.turk askeri catısmaya girmeyecek,sadece israil'in oldurdugu bebeklerin cesetlerini toplayacak,israil'in yıktıgı kopruleri onaracak,israil askerleri'nin sıctıgı tuvaletleri temizleyecektir...'' anlamına gelen acıklamasıysa gonullere su serpilmisdir/midir?
eh tabiki biz gitmeliyiz çünki ülkemizde pek muhterem basbakanımız vardır bu sahsi muhterem acaba oglu olan bilal i de egitimini uzatmayıp * türkiye sınırlarına getirecekmidir sorunsalını akla getıren baslıktır.
israil'in lübnan'da döktüğü kana seyirci kaldığımız yetmezmiş gibi bir de israile güvenlik şeridi kuruyoruz askerimizle.ne için? müslümanları katleden yahudilerin siperi olmak için.tarihimizde böyle bir utanç görülmemiştir.utan türkiye.utan rte.
Olaya genel açıdan bakarsak, -yani BM nin bölgeye müdahelesi olarak- saçma olan harekettir. Tüm olaylar olup bittikten israil yeteri kadar kan içtikten sonra sen dalgasına asker gönderiyorsun gibi birşey bu. Şahsımca T.C. bu olaya tepkisini baştan koymalı idi ve şimdiki asker çağrısında da B.M. nin ağzının payını vermeliydi. Hayal kuruyorsun kardeşim o kadar güçlü ülkemiyiz diye soranlar da olursa hoşgörüyle karşılayacağım elbet. Ama üstümüze düşeni sivil bazda yollanan yardımlarla yaptıysak da devlet olarak gereken tepkiyi veremedik. israil ile tüm ilişkilerin askıya alınması gerekirdi, bir daha askeri hiçbir ihalemize sokmamak gerekirdi vs. Tüm dünya bu tepkiyi vermeliydi elbet, ama artık insanlar zulme alışmış olduğundan mıdır, israilli zenginlerden korktuklarından mıdır bu olamadı. Zaten alıştık da artık israile.
Ha, sen bu vakitten sonra asker göndersen nolcak, insalığını yitirmiş israil askeri senin askerini vurursa nasıl hesap vereceksin? Yanlıştır, ama sırf AKP yapıyor diye çığırtkanlık yapmak değil harbiden yanlış ve aptalca bir olaydır.
Türkiye bu kıyaktan elbette ki karşılık bekleyecektir, diplomasi de budur zaten. Ama alınacak karşılığın girdiğimiz riskin binde birine bile denke gelmeyeceğine eminim.
çatışma halindeki bölgeye gidecek askerlerimiz için elbette zor olan durumdur. lakin türkiye gibi büyük bir tarihi geçmişe ve sorumluluğa sahip bir ülkenin de kaçınması mümkün olmayan durumdur aynı zamanda. biz oralarda yüzyıllarca hüküm sürdük oradaki insanlar da bunu biliyor ve bu nedenle bizi istiyorlar. bölgede insiyatif almak ve tarihi misyonumuz bunu gerektirir. araplar bizi sattı bize ne demek de yanlıştır zira satanlar suudi hüseyin ailesidir filistin ve lübnanlılarla hiçbir alakası yoktur. ayrıca sattılarsa da bunun bedelini en acı şekilde yüz yıldır ödüyorlar. türk askeri ilk kez başka bir ülkeye gidiyormuş gibi bir ortam meydana getirmeyi anlamak mümkün değil. daha önce barış gücü olarak somaliye bosna herseke ve afganistana gittik. lübnana yardım için gitmek büyük devlet olmaktır. giden askerlerimizi Allah korusun ve onlarım yardımcısı olsun.
bölgeye gidecek barış gücünün konuşlandırılması tamamen ankara'nın kontrolü altında olacaktır ve ankara'dan izin almadan bölge komutanları tezkerede belirtilmeyen hiçbir göreve türk askerini sevkedemeyecektir.istisnai durumlar dışında silahlı çatışmaya girilmesi söz konusu bile diildir, bıdı bıdı bıdı..............
(bkz: gül kendi gitsin askere)
türk ordusu oraya hizbullah ile çatışmaya gitmeyecektir.türk ordusunun bölgedeki tutacağı bölgeler zaten tampon bölgedir hizbullah'ın sorumluları bile başımızın üzerinde yerleri var,elimizden gelen kolaylığı gösteririz diyorken sanki askerimizi çatışma bölgesine gönderiyormuş izlenimi yaratmak nedendir?
hizbullah denilince nedendir bilmiyorum herkesin aklına militanlar birliği diye algılanıyor.Hizbullah bir siyasi partidir, Lübnan'ın %27 si hizbullah partisini destekler, hatta hizbullah partisinin hükümet içerisinde iki tane bakanı vardır.
tv'lerde ölen masumları görüp üzülmek sonrasında bunun için elinde birşey yapma şansı geçmişken "hayır" demek ne acı bir çelişkidir?
"Amerikan yalakalığı yapılıyor" yahu Allah aşkına bizim dışımızda asker gönderen fransa, italya, bangladeş, malezya, ispanya, nepal, danimarka, finlandiya, belçika, norveç ve almanya hepsi amerikaya yaranmak ve yalakalık için asker gönderiyorlar değil mi ? * elin lübnan'ına ispanya, bangladeş "banane ya beni ne ilgilendirir lan" demiyor.Ülkelerinde bu tip bir galeyan yok, sorun yok, hatta bahsi bile geçmiyor.ama yanı başımızdaki ülkeye asker gönderiyoruz diye bizimkiler deliriyorlar, feryat figan halindeler, neredeyse ülke çöktü çökecek edasındalar...
ben kendi adıma eğer olursa askerliğimi seve seve lübnan'da yaparım oradaki masum halk daha acı çekmesin diye savaşmaya hatta bu uğurda "ölmeye" hazırım ne tayyip efendinin amerikan yalakalığı ne herhangi bir aşırı dinci unsur beni ilgilendirmiyor benim derdim acı çeken masum halktır türk insanı bölgeye nice zamandır hissiyatlı ama umursamazdır bugun bosnada,somalide,afganistanda,kosovada,gambiyada hangi türk askerine kursun sıkılmıştır?
bu bölgelerde yapılan sağlık hizmetlerini,türk ordusunun yaptırdığı okulları,çalışmayan alt yapı hizmetlerini çalışır hale getirip binlerce onbinlerce insanın hayatını koruduğunu unutmayın ve lübnanda nice yardım bekleyen insana yolları evleri okulları bombalanmış suları olmayan yiyeceği olmayan insanlara yapabileceğimiz yardımı düşünün,öyle karar verin,lübnandaki askeri güç bölgedeki çatışmaları sonlandırmayacak olmasına rağmen orada huzura erdirebileceğiniz yaşamları düşünün, konumuz lubnan halkıdır yıllarca iç savaşa yıllarca ezilmeye ve hayati tehlike altında geçinen insanlardır.
Türkiye pkk ile uğraşmayı bırakmış lübnan'a asker gönderiyormuş.. Türkiye'de 750.000 ne yakın asker vardır.Tamamı pkk ile mücadele eden bir yapıda değildir.Gidecek asker sayısı 1000 civarındadır.. spekülatif hareketlerle pkk ile mücadele edecek askerimiz kalmıyormuşcasına bu ifadeler komiktir. (pkk ile mücadele konusunda askerlerimiz eksilmiyor ya da tüm askerlerimiz lübnan'a girmiyor rahat olun)
seçim dönemi öncesi, pek saygıdeğer milletvekillerimizin, seçim listelerindeki güzel bir yeri, mantıklarına ve vicdanlarına tercih ettikleri durumdur. öyle ki, 340 el, türk askerlerini, büyük abileri * kızmasın, üzülmesin diye harap olmuş bir şehre (!!!) * gönderme kararı almışlardır..üstelik de, bölge ülkelerinden Katar hariç hiçbiri asker gönderme kararı almamışken.. gönderilecek asker sayısı tezkerede belirsiz iken. şehit anaları, köylü kadınlar, sade vatandaşlar, öğrenciler, sendikalar, sivil toplum kuruluşları vb tüm sosyal taraflar buna karşı olduklarını bas bas bağırırlarken..
bu günleri de görmek varmış güzel ülkem..halkın seçtiklerinin, halka rağmen, halkın iradesini dinlememesini görmek de varmış..
bir milletvekilinin mecliste askerliği gelmiş oğlunuda gönder lübnan a madem bu kadar hefeslisin diyerekten başbakana giydirmesine yol açan durum..sayın başbakanımız askerlik yan gelip yatmak değildir demiştir ve bizleri güldürmüştür değilmi..hergün ayrı bir ilden cenazeler kalkıyor evet onlar yan gelip yatmıyor ebediyete kadar yatıyorlar sayın başbakan..ülkesine canından bağlı bir türk evladının bir türk askerinin bin israil askerine bedel olduğu için tepki koyduğu durumdur..sadece ana haber bülteni izleyip askerlerin oraya yardım , yol , su , güvenlik için gidiyor zannediliyor ülkemizin gençleri tarafından ve sözlükteki yazarlarımız öyle zannediyor ne acıdır..kendi ülkesinde canlar kaybederken başka ülkeye canımızı vatandaşımızı götürmek bu kadar kolaymı kendi davası için ölmekle başkası için ölmek birmi..verilen örneklerde neden kore verilmemiştir koreye gönderilen askerlerle şimdi gönderilen askerler arasında ne fark vardır..benim dedem korede vefat etmiştir belkide ben lübnanda vefat edecem bunun hesabını mecliste azını yayıp askerimizi gönderelim diyen bakanlarımızmı verecek şehit cenazesine gelip dua okumakla bitmiyor bu işler..ateş düştüğü yeri yakıyor..biraz elinizi vijdanınıza koyunda öyle entry girin dediğim başlıktır..
''madem Lübnan'a çıkardınız tezkere,o zaman ampul Tayyip gitsin askere''diyerekten az ve öz konuşarak açık ve net bir şekilde yorumlamak istediğim hadisedir,bir yerde Türkiye bu kararla israil'e,dolayısıyla katliam ve soykırıma ortak olmuştur.Bari askerimize zarar gelmese diye düşünsem de oranın güvenli olmayacağı aşikardır...
Bir ülkenin diğer bir ülkede askeri varsa o ülkede siyasi gücüde vardır demektir. Bundan önce ırağa girmedik tamam belki o zaman için askerlerimiz ölmedi ancak şimdi pkk yüzünden askerlerimiz ölüyor. Şu anda ırakta ırak bayrağı indirilip yerine kürtlerin iğrenç bez parçası asılıyor. Eğer ırakta olduğu gibi sadece bakmakla yetinirsek ileride de dünya siyasetinde ortalama bir at sineği kadar bile itibarımız olmaz. Dünya devleti olmak aman bize ne demek değildir. Bazı şeyler vardır doğrudan karı olmasa bile prestij getiren şeylerdir. Türk savaş gemilerinin oraya gitmesi türk devriyelerinin lübnanda gezmesi türk askerlerinin lübnan haklına bir lokma ekmek vermesi hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar büyük bir prestij unsurudur. Bugün tunus hala osmanlıyı hatırlıyorsa bunun sebebi budur.
insanları anlamıyorum. "Lübnan da insanlar ölmesiiiin" , "savaşa hayııırr" diye çığırtkanlık yaparlar "-e ucundan tut" "-olmaazzz" diye yanıt verirler.Sanki askerler vietnam edasında bir savaşa gidiyor.Harap olmuş bir şehiri onarlamaya gidiyor. yol, su, eğitim, sağlık, güvenlik hizmeti için gidiyor askerler..
Hala anlam veremiyorum, hala anlamıyorum, birileri siyasi rant peşinde koşmak için hamaset edebiyatıyla çoşku dolu sözlerle galeyana getiriyor insanları, birileride evet akp yaptıysa kesin problem vardır mantıgından çıkamıyor.Bugun akp gider başkası gelir, mesele ak parti hükümet meselesi değildir.Sorun vardır ve çözüm için orada olmak zorundayız.Ak parti olmasaydı chp olsaydı değişecek bir şey mi olacaktı? bundan once afganistan'a,somali'ye, bosna hersek'e, kosova'ya , gambiya'ya gitti askerlerimiz hem o zamanlar akp de yoktu.Böyle bu derece bir tepki de hatırlamıyorum ben..Hayır aralarında ki fark nedir? biraz ön yargılardan sıyrılıp mukayese edelim.işte o zaman ne denilmek istenildiğini anlayacaksınız.
göz göre göre türkiyeyi 3. dünya savaşına sokan,başımızdaki densizler yüzünden bütün bir ülkeyi yakacak olan olaydır.Gerçi başımızdaki densizleri başa geçiren yine güzel türk halkı olduğu için haketmiyor da değilizdir.Kabak gibi ortalıkta olan aptallıklarına rağmen şu an seçim olsa hala daha aynı insanları seçecek bir ton adam vardır turkiyede
butun bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak uzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hiyanet icinde bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, mustevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
sözünü doğrular nitelikteki olaydır. aslında şaşırmamak lazım. bu ülke zamanında kore'ye süt tozu karşılında askerini göndermiştir. iyi de bu kafa onca yıl hiç mi değişmez?
asker göndermekle barış gerçekten sağlanacak mı denilesi başlıktır.biz henüz kendi ülkemizde ki terörü yok edemezken hiçbirşeyini bilmediğimiz bir ülkede NE YAPABiLiRiZ Ki.KALDI ÇÖZÜM BiR AVUÇ ASKERLE ÇÖZÜMLENEBiLECEK BiR DURUM DEĞiLDiR çözüm askerlerden değil belki de kimsenin üstünü açmak istemediği başka şeylerdedir.tayyip ve yoldaşları madem bir yere birilerini göndermeye meraklılar ilk önce kendilerini bir göndersinler lübnan'a eğer sağ çıkıp gelebilirlerse biz bayanlar bile gidebiliriz askere bu çözüm işe yarar mı bilmem ama bence iki şekilde de ülkemizin önü daha açık olur.