mavi marmara gemisine, savaş gemisi sayıp saldıran bir ülkenin yardımını kabul etmemek en doğru karardır. van depreminin yaralarını saracak gücümüz ve yüreğimizde depremzede vatandaşları saracak sıcaklığı vardır bu milletin.
van daki sokakta soğuktan titreyen insanlar da eminim bu durumdan çok memnundur. eminim bu başlıkta, 'helal olsun' diyenler de, hükümetin kararını desteklemek için, bir kaç gün boyunca yemek ve su kullanmadan, sokaklarda yatacaklardır.
hala ikili ilişkiler hala müslüman-yahudi kıyaslamaları yapılıyor. yok filistin, yok mavi marmara. kardeşim şu saatlerde sen sıcak koltuğunda oturmuş entry döşerken enkaz altındaki "insan" can çekişiyor. bu ne vurdumduymazlıktır ya? utancım şehit ve terör olayıyla ateşlenmişti ama bu olay çok fazla oldu. insanlığımızdan utandırdınız bizi.
israil' in bize etmiş olduğu yardım teklifini kabul ederek iki ülke arasına barış falan gelmez, nezaketen tepkiler kısa bir süre yumuşar belki ama, can ciğer de olsak israil israil'dir ve kısa süre sonra yine hainliğini yapacaktır.
israil insanlığa faydasının dokunmasını istiyorsa önce filistin' deki insanları katletmeyi durdursun. bu tüm dünyaya yetecek kadar büyük bir iyilik olur.
israil'in "çok da fifi" diye yanıt verdiği olaydır.
aldığı kömür ve makarna yardımı ile kendini dünya ülkesi vatandaşı zanneden, şakirt sürüsünün pek sevdiği yanıt.
doğru olanın yapılmış olmasıdır. yardım için yola çıkan insanları kasten öldürülmesi emrini veren zihniyetin, doğal felaket ile mücadele eden ülkemize yaptığı bu teklif son derece samimiyetsizdir.
bu gibi durumlarda her dakika hayati önem taşır, ne kadar çok kurtarma ekibi olursa o kadar çok insan kurtarılır. ne kadar fazla çadır battaniye olursa o kadar çok insan soğuktan etkilenmez.
ayrıca diğer ülkelerden yardım almak bir zayıflık göstergesi değildir, acizlik hiç değildir.
yardım teklifinin reddedilmesi iyi birşeydir. Daha büyük bir deprem olduğu taktirde bu sefer güvenliği sağlamak için asker gönderelim.Sonuçta 17 ağustos depremi kadar büyük bir deprem değil van depremi .
tatlı su hümanistleri tarafından ırkçılık olarak nitelendirilmiş durum.israil'in yardım teklif ettiğini okudunuz tamam da gerisini niye okumadınız be kardeşim? mesele israil'den gelen yardım değil mesele türkiye'nin şu anda yardıma ihtiyacı olmadığıdır.
belkide gelen israilli ekip bir kişinin kurtarılmasına sebep olacak
belkide o kişi bir çocuk olacak
belkide o kişi okuyup adam olacak ülkeyi yönetecek, en ölümcül hastalıklara çare olacak keşifler yapacak
belkide Türkiye de barışı sağlacayacak fikirler ortaya koyacak.
Ama hayır söz konusu bir cana yardım etmek bile olsa ırkçılık, faşistlik, cehalet her zaman engel.
O teklifi ret edilmesinden sorumlu olanlar, bre cahiller neyin politikası bu? neyin mücadelesi? Hangi canın daha az değerli olduğu fikrinin sonucudur bu?
israil belki politika gereği reddedilmesi normal karşılanabilir ama diğer ülkeler neden reddediyorsunuz?benim vergimle başka ülkelere onların felaketlerinde yardımın allahını yap sonra benim başıma geldiğinde hayır ben yardım istemiyorum de.hem kel hem foduluz.
adamlar teklif etmişler yarın onların başına gelse bizde onlara yardım teklif edeceğiz. aramızda sorunlar olabilir fakat önemli olan bu gibi olaylarda o sorunları unutmaktır.
"ulan angutlar, ayda 1 milyar dolar faiz ödeyen bir ülkeyiz. ne diye yardımı ret etti diye saçmalıyorsunuz?" diye bağırmak isteğini uyandıran başlık.
terör yüzünden onbinlerce can, yüzmilyarlarca doları biz oralara gömdük-gömüyoruz.
kamu adına çalışan dünyanın en fazla aracına sahibiz.
aklı çalışmayan insan bile bir kepçe-iş makinesi-servis aracı alıp devleti-belediyeyi söğüşlüyor.
taşeron adı altında özelleştirme rezaleti ile yüzbinlerce köle(işçi) ve iş makinesi sahibiyiz.
üretmeden tüketen ve asalak gibi milletin kanını-canını-parasını emen insanları besliyoruz.
toplumsal acıları paylaşmayan, yaşanan ölümlerde ve akıtılan gözyaşını embesil gibi seyreden insanlara, birey olma-toplumsal sorumluluk-üretim için işbirliği çalışmalarını, hatta eğitimi ve yatırımları baltaladığı halde bakıyoruz.
doğu ve güneydoğuda yerel yönetimler vatandaşa hizmet yerine, alınan ülke payını terör örgütüne aktarıyor. iskan olarak çağdışı uygulamaları ve pkk-ağalık düzenine bile ses çıkarmadan seyreden insanların her türlü maddi-manevi zararını çekiyoruz.
çalışanların finans ettiği sağlık sisteminin verdiği ilaçlar ve yardım fonlarının erzakları pkk kamplarından çıkıyor.
gelecek olan 5-10 kişilik ekipman veya 100-150 koli yardım malzemesine mi kaldık?
salaklaşmayın.
bir tepki duyacaksanız, başımızda bizi yöneten ve "30 yıldır bıçak kemiğe dayandı" söylemi ile pkk yı gündemde tutan siyasilere ve oy kaygısı ile çarpık yapılanmaya göz yuman ve cahil milletin oyunu alan yerel yönetimlere tepki duyun.
helal olsun diyenler bütün gündür, sevgi pıtırcığı, polyannacı, aman bütün insanoğlu kardeştirci idi. ne oldu?
taptığınız akp gibi samimiyetsiz ve dönek olduğunuzu hemen ispatladınız ulan. enkaz altında insanlar ölüyor. ne kadar fazla yardım ekibi olursa o kadar az kayıp olacaktır.
peşinen edit: sokmuşum israil'in politikalarına, bu durum başka.
söz konusu insan hayatıysa gururun gereği yoktur. eğer o yardımla bir insan hayatı dahi kurtulacaksa o yardım derhal alınmalıdır. bu ne türkiye'yi küçültür, ne de çaresizliği gösterir.
öte yandan, en ufak yardımın bile gerekli olduğu böyle durumlarda, klavye başında kahramanlık yapmak, "istemeyiz sizin yardımınızı" demek te abesle iştigaldir.
önce 9 vatandaşı katlet, hiç özür bile dileme, sonra yardım teklif et.
karşı taraf ta bunu reddetsin, "barışı istemiyor" densin.
ne güzel ya!
tanım: yakışanın yapılmasıdır.
