başlığı sıçan keşke her yere kafasına göre bayrak asılamayacağını da biliyor olsaydı. bayrak kanunu vardır. nerelere nasıl asılabileceği belirtilmiştir.
gelişmiş demokrasilerde benzer özelliklere asla rastlanmayan(çünkü milliyetçilik, din gibi konular birtakım güçleri devleştirip, birtakım şeyleri ezeceğinden) şey. evet özellikle abd gibi (sözde özgürlük adına vietnam, afganistan, ırak savaşları çıkaran!), çin, rusya gibi totaliter rejimlerde sıkça rastlanabilecek bir şey. ama bu ülkelerin ortak özelliği geçmişten beri var olan o baskıcı devlet yapısı. eğer demokrasiden, gelişmişlikten bahsedeceksek, örneğin kuzey avrupa'da bu tarz tehlikeli olabilecek, veya tehlikeye neden olabilecek şeylere izin verilmez. çünkü devlet, her bireyinin özgürlüğünden, haklarından birinci derecede sorumludur ve herhangi bir baskı kabul edilemez. bayrak, kitleleri rahatlıkla manipule edebilecek bir özelliğe sahip olduğundan, yeri sağda solda evlerin, rastgele binaların, alışveriş merkezlerinin tepesi değil, gönderdir. zaten anayasaya göre de bayrak sadece özel zamanlarda, yani resmi bayramlarda asılabilir. nedeni de budur. bugün birisi bayrağı sözde savunarak sömürür, yarın başkası dini, bir başkası belli bir ırkı... toplum kendi içinde bin bir parçaya bölünür ve bu toplumu yönetmek, provake etmek bir hayli kolaylaşır...
kişi ve kurumların kendine olan güven eksikliğinden kaynaklanmayan, son derece yerinde eylem. ulan amerika birleşik devletleri bile bunu yapıyor, onların da mı kendine güveni yok? sırf milliyetçilik düşmanlığı yapayım, aklımca laf sokayım diye kendinizi rezil etmeyin insan ziyanları.
kötü bir halt olsa abd'de her evde bir amerikan bayrağı olmazdı değil mi?
bayrak sergilemek kötü bir halt olsa her amerikan filminde amerikan bayrağı göstermezlerdi değil mi?
kötü bir halt olsa japonlar, çinliler ve tabi ruslar bayrak dövmeleri yaptırma araştırmasında ilk üçe girmezdi değil mi?
diye sordurtan, türk bayrağından rahatsız olan dahası bayrağın rahatsız ettiği kişilerin olduğunu gösteren durumdur.
evimde, arabamda, işyerimde türk bayrağı asılı, ama hiçbirisiyle devletin alakası yok. devlet, ''asma, kaldır o bayrakları'' dese, zerre sikimde olmaz. çünkü, bayrağımı her daim kalbimde yaşattığım gibi, karşımda da görmek isterim.
bir şeyleri, birilerini baskı altına almanın gösterişli yolu! nazi almanyasının başlardaki masum sembollerinden biri! ne olucaktı ki o yıldızlı amblemlerden? en başta delilerden kurtulunmalıydı, öyle ya saf ve güçlü bir ırk hak ettiği mutluluğa ulaşacaktı...
bu ülkede ataturk ün heykellerinin her yere konmasıyla onu tabulaştırıp ona en büyük zararı verenlerin anlayamayacağı bir başlık tabi burdaki! sömürülmeye her zaman müsait bir konu ya zaten. 6-7 eylul olaylarının yaşandığı, toplumun yüzyıllardır bölünme-bölünmeme gibi konularda birbirini yediği bir coğrafyada hala mı anlaşılmıyor bir şeylerin üstünün güzelce örtülüp aşağılık bir şekilde pazarlandığı? bayrağın yeri gönderdir, sağda solda olur olmaz zamanlarda her tarafı donatması değil!
ya ne dikecektik, harbiden bi söylesenize!
hiçbir geçerliliği ve saygınlığı olmayan bir bez parçasını mı, yoksa bu vatan uğruna; sizin gibi hainlerle savaşan aslanların kanıyla boyanmış bir bayrağı mı?
cevap açık ve net! türkiye bizimdir, bizim kalacak!
Az bile'dir.
Amerika'da bir çok evde bunlardan (amerikan bayrakları) bol bol asılmıştır.
Bu hareketi yadırgayanların yarası vardır. "Vatanın her bir karış toprağında nice şehidin kanı var"sa diktiklerimiz, temsillerimiz az bile'dir. Her yerine dikmek eylemi her bir karışına dikmek olarak evrilmelidir.
içi şerefsizlik ve hainlikle dolu göt oğlanlarını rahatsız eden durumdur. burası türkiye ve o bayrak sonsuza dek her yerde dalgalanacaktır. istemeyen gider. *
kişinin ve kurumların kendine olan güvenin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. demokratik bir memlekette gereksizdir. çünkü vatandaşlar gönüllülük esasıyla bağlanmışlardır.
bizim ülke de sağolsun devlet insanların karnını doyurmak yerine milliyetçilikle, dinle düşmanlıkla doyurduğu için bayrak dikme ihtiyacı hissediyor.
oysa ne gerek var? aramızda türkiye devleti nin bayrağını bilmeyen mi var?