osmanlı doneminden günümüze yansıyan nedendir. sanayi devrimini gerçekleştiremiyen osmanlı duraklama ve gerileme dönemine yasaması savaştan çıkan bir ülke olarak ilk zamanlarda gerekli ve hızlı çalışmaları yaparak kendimizi biraz olsun toplamamız fakat atatürk ve ismet inönü'nden sonra gelen devlet adamlarının başarılı olamaması, ve o zamanlardan şuan ki hükümetine gelene kadar baştakı yetkili kişilerin ülkeyi sömürmemsi gibi nedenler.
batıyı örnek almak değil direk özenmektir bunun nedeni.
edit:bunu kötüleyen arkadaşa seslenmek istioyorum batının himayesi altında yaşamak çok mu hoşuna gidiyo??
1938'den sonra gerekli atılımı yapamamak, 1946'dan sonra abd etkisinin altına girmek, 1950'den itibaren sıkı bir amerikancı olmak, sanayi ürünlerinin tamamına yakınını dışarıdan temin etmek, sanayileşmeyi geliştirememek, dış politikada istikrar sağlanamaması, güneydoğu'daki petrol ürünlerini çıkaramamak ve bu bölgedeki petrolün kontrolünü dış güçlere teslim etmek, dışa açılmayı sadece döviz yasağını kaldırmak zannetmek, ihraç edilen ürünlere imf tarafından getirilen kotalara boyun eğme (bkz: pamuk) (bkz: şeker) (bkz: tütün), %90'ının ürettiğimiz fındıkta fiyat belirleyen ülke olamamamız, abd'nin dümen suyundan çıkamamak, 1. körfez savaşında 3 koyup 1 almak (bkz: üçün birini almak), basiretsiz yöneticiler, rüşvet, torpil, pkk terörü ile mücadelede harcanan milyar dolarlar, eğitime yeterli miktar ödenek ayrılmaması, insanların her geçen gün ümitsizleşmesi, cari açığın her sene artması, enflasyonla mücadelede zayıf kalınması, milli bir ekonominin bulunmaması...
gibi daha onalrca sebebin yazılabileceği listedir. allah kurtarsındır. osmanlı dönemi ile kıyaslamak biraz basittir, japonya ve almanya 1945 yılında bitmiş durumdalardı. hiçbir şeyleri yoktu, başlarını sokacak evleri yoktu bugün ne durumdalar? olay osmanlı değil; bizim kendi beceriksizliğimiz.
atanın ülkeyi emanet ettiği, dışardan hiç bir kuvvete hiçbir ekstra ihtiyacı olmayan türkiye (herkes bir dönem genç oldu) halkının her durumda "atatürk olsaydı böyle olmazdı" demesi. o'nun artık olmayacağı gerçeğini bile bile bu şekilde yaşamak istemesidir.
eğitimin yaratmayı değil, taklidi özendirici; çoğulcu değil dogmacı bir anlayış üzerinden yürütülmesi. neticede bu tornadan sormamayı, eleştirmemeyi, merak etmemeyi öğrenerek çıkan bireylerin var olanı değiştirmek gibi bir seçeneği akıllarına bile getiremez olması. işlerin "böyle gelmiş böyle gider" olması.
(bkz: bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete)
insene alametten a güzel kardeşim.
cahil kesimin üreyerek sürekli çoğalması ve sonra da "allah verdi" diye boş gözlerle ortalığa bakıp 8 tane çocuğu nasıl okutacağını düşünürken, bir yandan da "bakalım allah kaç tane daha verecek" tarzında bir dahiyane düşünce yapısına sahip olması.
uzerinde bulundugumuz topraklarin lanetidir, bu topraklarda tarihte hep bir takim devletler kurulmus ve yikilmistir.
mancuryadan kalkip anadoluya gelen turkler yol boyunca sayisiz devlet kurmus; bu devletler yikilmistir; daha batida baska devlet kurmustur.
bakalim surec devam edecek mi.
sürekli osmanlı'ya, ecdada çamur atmak suretiyle kimliksiz, köksüz, dolayısıyla motivsiz, bezgin, gerçeklerden kopuk bir hale gelmiş bir zihniyete sahip insanların sayısının artması.