Örneğin hukukun, gerek sağ gerekse sol gerekse milliyetçi ve ulusal cenahlarda siyasetin ve ideolojilerin koruyucusu ve bir rekabet aracı haline gelmesi, güzel ülkemizin faşizme doğru kaydığını göstermektedir.
sırtını tamamen milliyetçiliğe dayamış partiler, hangi seçimde, hangi araştırmada, hangi göstergede büyük bir oy artışı göstermiş ki böylesi bir tespit yapılmış enteresan.
en babası mhp'dir ki seçimden seçime, o günün şartlarına göre dalgalanan taş çatlasa en fazla yüzde 20'yi görmüş bir partidir. üstelik tabanının dahi eleştirdiği bir lidere sahip olmaları ve geyet etkisiz bir politika izlemeleri, kendine alternatif bulduğu anda o tarafa kayacak seçmenleri, mhp'nin kolay kolay bir daha bu yüzdeyi göremeyeceğini göstermektedir.
bbp desen, muhsin yazıcıoğlu sonrası tam bir bilinmezliktir ki, yazıcıoğlu zamanında da aldığı oy oranı bellidir.
öyle ya da böyle türkiye malesef liberalliği hazmetmiş bir ülkedir, yarın, akp'nin zayıfladığı zaman sam amca sağ merkezli yeni bir oluşuma destek verir, hiç merak etmeyin, siz uyumanıza devam edin.
tanım kümesi, faşizmin her geçen gün bize kaydığının göstergeleriyle aynıdır. içselleştirilmiş faşizm, yüzeyde izlenen liberalleşmeyi her türlü döver.
(bkz: faşizmin içselleştirilmesi)*
olmayan göstergelerdir. ülke her geçen gün liberal hümanist bir kalıba otururken nasıl böyle tespitler yapılıyor anlamıyorum. ne gözü doymaz insanlarsınız lan siz!