halkın gündemini televizyonda gördüklerinin belirlediği bir ülkede en önemli sorun medyanın yanlış kullanılmasıdır. apolitik bir kuşaktan olmama rağmen (bkz:seksenlerde çocuk olmak , politikayla ilgili, bizim o dönemde sahip olduğumuz bilginin onda birine sahip olmayan yeni bir nesil geliyor. haliyle seçim zamanlarında bu ülke için neyin doğru, neyin yanlış olduğunu değerlendirmeleri de beklenmemeli bu kardeşlerimizden. daha çok, "pınar altuğun son minik sevgilisi kimdir, tony ile mi birlikte olsundur, diğerini mi pınarla görmekten memnun olacaklardır" şeklinde bir seçim daha kolay yaptırılabilir.
globalleştik de iyi halt ettik kısmına gelirsek, yeni bir olgu ile karşılaşıldığında her zaman uzun bir deneme/yanılma döneminden geçilir. biz şu an bu durumun bokunu çıkarmakla meşgulüz. adım başı internet cafe tabelasıyla karşılaşıyoruz. ama içerideki globalleşmekle meşgul gençler, ya son çıkan oyunu oynuyordur, ya da tanıdığı/tanımadığı biriyle msnde takılıyordur. iyi hoş, dünyayla aynı anda her şeye ulaşabiliyoruz. ama lütfen kendi değerlerimizi de bir kenara itmeden bütünleşelim diğer insanlarla. çok farklı ve uzun seneler boyunca oluşmuş bir kültürümüz var ve bunu tek kalemde bir kenara itemezsiniz, iterseniz de ortada sap gibi kalırsınız. ne oraya ait hissedersiniz kendinizi, ne buraya. ne batıya, ne doğuya.
geçenlerde televizyonda amerika'nın eğitimsiz halkının rağbet ettiği, bizdeki kuşum aydın- yasemin yalçının yaptığı programlar kırması bir programa rastladım. kadının biri kuzeniyle yattığını itiraf ediyordu. derken, kuzen ve kuzenin aldatmış olduğu sevgili de stüdyoya geldi ve saç-saça, baş-başa bir kavga başladı. bu arada seyircinin tutumu da yozlaşmanın nerelere vardığını gözüne sokar cinstendi ki, gladyatörlerin dövüşlerinde olduğu gibi birden taraf tutmaya, tuttukları kişinin adını haykırmaya başladılar o hengame içinde. iş buraya varmadan uyuyanlar uyanır umuyorum.
saygı kardeşim saygı. her sosyaliste komunist dersen her dinini savunana yobaz dersen her fener veya cimbomluya futbol fanatiği ya da holigan dersen her kürde pkk lı dersen her yazara anketör dersen ve en önemlisi üstüne basa basa söylüyorum insanları kategorize etmeye çalışıp kendinden olmayanlara öteki mantığı ile yaklaşıp düşman bellersen sorun olur.bizi boş bıraksalar ve sorunlarımızın hepsi çözülmüş olsa bile kendi kendimize sorun üretiriz bu mantığımızdan dolayı.
+bağımsızlık: Türkiye bağımsız değildir. ekonomik ve sosyal açıdan, "köpek" gibi amerika'ya bağlıyızdır. biz onlara bağlanmadık, onlar bizi kendilerine bağladılar.
+zihniyet: türkiye, aklı kurtuluş savaşı döneminde kalan insanlardan çok çekmektedir. onlara kalsa, türkiye kurtuluş savaşını kazandıya, yenemeyeceği güç yoktur. aradan seksen küsür yıl geçtiği akıllarına bile gelmez.
+üzüm yemek yerine durmadan bağcı ile uğraşmaktır.
+türkiye çok saf,çok güzel, çok temiz, çok delikanlı,çok hanımefendi insanlar barındırır. ancak birçoğu cahildir ve kandırılmaya ve sömürülmeye müsaittir.
türkiyenin en büyük sorunu türban sorunudur. türbanolmasaydı biz buralarda olmazdık amerikaya karşı ikinci güç olurduk. bizimkiler akıllarını türbanla bozmasaydı
"avrupa ile asya arasında bir köprü vazifesi gören" türkiye cumhuriyetinin kurucusu olan m.kemal atatürk'ün türk gençliğine gösterdiği hedef olan muasır medeniyet seviyesine ulaşmasındaki en önemli engellerin genel adıdır.
-eğitim
-dengesiz gelir dağılımı
-terör
-dış borç
-sağlık vs vs...