daha sayımı yapılmamıştır. kendi gördüğünüz üç beş kişi ile aklınızca şehir adı veriyorsunuz. herkesle oturup fikir alış verişimi yaptın nereden biliyorsun? mesela konya, afyon, izmir falan yazmış birileri. bu şehirlerde komple yobaz var de gene istanbul'daki yobazlara ulaşır mı rakamlar?
türkiye de her iki anlamda da yobaz insan vardır. illa bir ili göstermek, o ildeki yobaz olmayan insanları yaralar.
--spoiler--
yobaz;
1. (din) Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse.
2. (mecaz) Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan kimse.
konyadır. üstüne ekleme yapmaya gerek yoktur.
sadece söz konusu olan din değildir, insanları hiç bir yeniliğe açık olmamakla beraber orada okuyan nesile acınmalıdır.
Türkiyenin En yobaz şehri izmirdir.
Hatta Gericilikte sınır tanımazlar ve ilk çağa kadar götürürler yobazlıklarını.
Bu modern ve medeni dünyada hala, büstlere, Heykele, Resme tapanlar, Ardındayız, izindeyiz, Sen hiç ölmedin ölümsüzsün, nidaları ile ibadet ederler.
O kadar tahammülsüzdürler ki kendilerinden başkasının da başka türlü ibadetine ve ibadet şekline dahi tahammülleri yoktur.
Edit ;
Evet Tahammülsüzlüklerini verdikleri tepkiden görmek hiçde zor değil
Yobazsınız kardeşim ileri derece hipermetrop bir yobazlık yaşıyorsunuz medenileşmek dininde laiklik mezhebinin ardına sığınıp.
Atatürkün bütün devrimlerini kabul ederim Laikliği de. Ama bilin ki, Yönetim sistemi laik olabilir. Din ve devler işleri birbirinden ayrılabilir. (Bir ihtimal) Ama ben Kendi özümde ya müslümanımdır ya laik.
Hem laikim diyeceksiniz. Hemde haftada bir cumaya gidip secdeye varacaksınız. Karar verin be !
YaNi size küfretmedim ki.
Laikseniz Laikiz diyin...
Bende Size Laikliğin yobazlığındasınız diyorum...
Sorun ne ?
Yoksa Kabul etmeseniz neden bana tepki veresiniz?
Yaranız mı var Gülüm ?
konya, erzurum, yozgat ilk üçü garantiler, kayseri ve sivas her an birinci olabilir. bu arada maraş ilk üçü daima zorlar. anadolunun ic ve dogu kesimleri ile orta ve dogu karadiniz bölgeleri yobazlikta epeyce verimli bölgelerdir. ic ege de onlardan geri kalmayacağini gösteriyor. güney dogu bölgesindeki gecici durum baris sürecinin sona ermesiyle ne kadar büyük bir yobazlik potansiyeli oldugunu gösterecektir. istanbulun pek cok semti de bu konuda cok iddialidir.
başı açık karısıyla beyaz eşya alışverişine çıkan adam bir dükkâna girer: selamın aleyküm. içeride oturan iki çember sakal da dönüp bakar, sonra hiçbir şey olmamış gibi önlerine dönerler. çünkü kadının başı açıktır. verilen allahlarının selâmıdır ama yok işte. selâm almak sünnettendir derler bir de.
türkiye'de düşüncelere en çok karşı çıkılan, dinsel dogmatik baskının en yoğun olduğu şehirdir.
bu soruya ters bir mantıkla ironi yaparak izmir yanıtı vermek ahmakça bir yaklaşımdır. zira atatürk heykeli yapmak, heykele tapmak falan değildir, bir lidere saygı duymak ona tapmak anlamına gelmez, onun yolundan yürümek anlamına gelir.
fakat konya'da şortlu gezerseniz dayak yersiniz. alevi derneği açarsanız yıkarlar.
afyon'da hristiyan olduğunuzu düşünebiliyor musunuz?
bingöl'de, urfa'da atatürk'ün düşüncelerini savunabilir misiniz? bu soruların cevaplarına "hayır" demek, yobazlık göstergesidir.
izmir'de kürt'ü de yaşar, türk'ü de yaşar, rum'u da yaşar, balkan göçmeni de yaşar, alevisi yaşar, sünnisi yaşar, derneğini açar, faaliyetini yapar..
insanlar birbirine karışmıyor.
işte bir yobazlık da, yobazlığını deşifre ettiğimiz ve itham ettiğimiz bu yobazların, bunu hazmedemeyip bizim çağdaş ve hoşgörülü şehirlerimize saldırmasıdır.
