değildir.
siyasilerimiz rahat bıraksa o kadar çok ihrac edilecek ürün kalemimiz var ki.
ama bu ülkede yıllardır insanların emekleri, hakları yenildi siyasiler tarafından.
türkiye bugün inşaat, metal işleme, dökümcülük gibi alanlarda avrupa'nın, hatta dünyanın çok çok önündedir.
türkiye'de üretilen otomotiv ürünleri, makine parçaları uzakdoğu ve güney asya'ya nazaran pek çok sanayi devinin bir numaralı tercihidir.
çünkü türkiye'de işçilik kalitelidir.
türk işçisi kalifiyedir.
peki türk işçisinin bu farkı nereden geliyor?
alman, italyan ve fransız teknolojisinden elde edilen yılların birikiminden.
peki biz şu an ne yapıyoruz?
türkiye sanayisini, sanayi yapan almanya'yı küstürmek için var gücümüzle uğraşıyoruz.
pakistan, bangladeş, afganistan, ırak gibi olmaya özeniyoruz.
ha, onlar da bize bayılmıyor.
bakınız pek çok avrupa sanayi devi, yedek parça ve makine imalatlarını çoktan fas'a kaydırmaya başladılar.
60'larda, 70'lerde bize yapılan yatırım şu an fas'a yapılıyor.
doğrudur. gelirse tüm gerçekleri getirir. bir de kullanmayı pek sevmediği kendine özgü bilimi vardır. nasıl yaptığını zibilyon sene merak ettirir. kıskançlıktan intihar ettirir.
dünya'ya demokrasi aşığı diye anlatılan bir hırbonun sözleri. iyi kötü türk ordusu her tuzum var diyene elinde hıyar koşmuyordu. lakin bu iş abd'nin canını sıkınca önce darbe sevdalısı tsk mensuplarını ayaklandırdı sonra da darbe girişimi nedeniyle ordudan temizledi.
Mister Dallas,
sizden saklamak olmaz,
hayat pahalı biraz bizim memlekette.
Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
koyun eti,
Ankara'da 23 sente,
yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
elli santim kefen bezi yahut,
yahut da bir aylığına
yirmi yaşlarında bir tane insan
erkek,
ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
üniforması, otomatiği üzerinde,
yani öldürmeye, öldürülmeye hazır;
belki tavşan gibi korkak,
belki toprak gibi akıllı,
belki gençlik gibi cesur,
belki su gibi kurnaz,
(her kaba uymak meselesi)
belki ömründe ilk defa denizi görecek,
belki ava meraklı, belki sevdalıdır.
Yahut da aynı hesapla Mister Dallas,
(tanesi 23 sentten yani)
satarlar size bu askerlerin otuzbeşini birden
istanbul'da bir tek odanın aylık kirasına,
seksen beş onda altısını yahut,
bir çift ıskarpin parasına.
Yalnız bir mesele var Mister dallas,
herhalde bunu sizden gizlediler.
Size yirmi üç sente sattıkları asker,
mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,
mevcuttu otomatiksiz filan,
mevcuttu sadece insan olarak,
mevcuttu,
tuhafınıza gidecek,
mevcuttu
hem de çoktan mı çoktan
daha sizin devletin adı bile konmadan.
Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,
mesela Mister Dallas,
yeller eserken yerinde sizin New York'un,
kurşun kubbeler kurdu o,
gökkubbe gibi yüksek,
haşmetli, derin.
Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.
Halı dokur gibi yonttu mermeri
ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına
ebem kuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.
Dahası var Dallas,
sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz
zulüm gibi,
hürriyet gibi,
kardeşlik gibi sözlerin,
dövüştü zulme karşı o,
ve istiklal ve hürriyet uğruna
ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek
ve yarin yanağından gayri her yerde,
her şeyde,
hep beraber
diyebilmek için,
yürüdü peşince Bedrettin'in;
O, tornacı Hasan, köylü Memet, öğretmen Ali'dir,
Kaya gibi yumruğunun son ustalığı,
922 yılı 9 Eylül'üdür.
Dedim ya, Mister Dallas,
Herhalde bütün bunları sizden gizlediler.
Ucuzdur vardır illeti.
Hani şaşmayın,
yarın çok pahalıya mal olursa size
bu 23 sentlik asker,
yani benim fakir, cesur, çalışkan milletim,
her millet gibi büyük Türk milleti.
yabancı ülkelerin özellikle amerikan in turkiye yi nasıl gördüğü hakkında güzel tanım. Biz de insan hayatı ucuzdur. Ölen öldüğü ile kalır. Şehit derler madalya takarlar geçerler,bu kadar.
--- alıntı ---
abd başkanı telefona çıkmıyordu..
dönemin başbakanı bir televizyon programında obama ile görüşemediğini itiraf etmişti.. hatta cumhurbaşkanına (güle) bir de sen ara dediğini söylemişti..
aramız kötüydü anlaşılan..
15 aydır erdoğan ile obama görüşemiyordu.. kara kedi girmişti..
başbakan, cumhurbaşkanı seçildi.. seçilir seçilmez nato zirvesine gitti.. bir ilgi, bir ilgi..
düne kadar telefonuna çıkmayan obama ile 1 saat 25 dakika konuştu..
ingiltere başbakanıyla da, almanya şansölyesiyle de..
*
zirve bitti, abd savunma bakanı koşa koşa ankaraya geldi.. abd, ankaradaki büyükelçi açığını eski ankara büyükelçisi wilsonu maslahatgüzar atayarak kapattı..
ne oluyor, bu ne sevgi, bu ne ilgi demeye kalmadan abd tarafından sensiz olmaz sesleri yükselmeye başladı..
sensiz olmaz..
biz olmadan olmayacak olan neymiş?
savaş..
ışide müdahale biz olmadan olmazmış!..
*
abd siz göz yumdunuz, siz temizleyin mi demek istedi, cenazeyi birlikte kaldırmayı mı teklif etti, biraz gizemli..
türkiye eli mahkum koalisyona katılacak ama ucundan kıyısından katılacak.. lojistik destek vererek katılıyormuş gibi yapacak..
--- alıntı --- http://www.milliyet.com.t...detay/1937900/default.htm
güya rte obama'dan f.gülen'i istemeye gitmişti!
ondan işid'i istediler!
dünya lideri tarihi cevabını verdi!
"peki!"
ahhh unutmadan tanım: akp'nin doğruluğunu ispatlamak için canla başla çalıştığı önerme.
şu haber üzerine hatırladım bu sözü.
--- alıntı ---
türkiye, suudi arabistan, birleşik arap emirlikleri ve ürdün gibi sünni ülkelerin "adım atmalarına" ihtiyaç olduğunu belirterek "onların da müdahil olması lazım. bu onların bölgesi. (ışid) onlara bizden daha çok doğrudan tehdit oluşturuyor" ifadesini kullandı.
--- alıntı --- http://www.gazetevatan.co...lmasi-lazim-675820-dunya/
eee abd çıktı oradan.
uzun zamandır diyordum bağımsız kürt devletinin hamisi türkiye olacaktır diye.
önce işid'i icat ettiler!
kürtlere "uslu dur kendi başına petrol satma. türkiye ile fantezilere dalma" dediler. türkiye'ye uyarı yapıldı "kendini bölgesel güç zannediyorsun ama ben küresel gücüm" diye.
iran ve suriye ile işler düzeltildi.
kürtler "mağdur" edildi!
şimdi de türkiye'nin dahil olacağı "havuz" ile birlikte bağımsızlıklarına kavuşacaklar!
bağımsızlık dediysem türkiye ne kadar bağımsızsa onlar da o kadar bağımsız olacak!
***
ırak müdahalesine katılmak için zamanında rte "çingene pazarlığı" yapmıştı ama meclis bu oyunu bozmuştu.
ekonomisi dışa bağımlı ülkede rte birkaç milyar usd için "kelle" pazarlıklarına başlamıştır!
ne de olsa şehitler onun için kelle!
nato üyesi, bağımsızlığını kaybetmiş, %90 oranda amerikan mandası altındaki türkiye'm için geçerli önermedir. venezuela gibi tam bağımsızlığımıza sosyalizm ile ulaştığımızda aynı venezuela gibi amerika'ya petrol satabilecek hale bile gelebiliriz.
bir abd vatandaşının, üstelik kazandığı parayı masum insanların kanı aktıkça katlayan george soros'un bunu söylemesi gayet olağan da, bizim başbakanın da böyle düşünmesi işin asıl korkutan yani..
ülkemizin başbakanı da neredeyse her konuda ama her konuda abdyle aynı fikirde oluyor..
nasıl oluyor da bizim çıkarlarımızla abd'nin çıkarları bu kadar örtüşüyor?
yoksa örtüşmüyor da biz (başbakan ve kabinesi) abd nam ülkenin yüksek menfaatleri için mi çalışıyoruz?????
open society institute'nin kurucusu ve aynı zamanda sahibi george soros'un sabancı üniversitesi'nde yaptığı açıklama. bu söz aynı zamanda tüm avrupa medeniyetlerinin ve özellikle amerika'nın türk insanına ve onun askerine doğrudan bakış açısını yansıtmaktadır.
not: açık toplum enstitüleri Bilgi, Boğaziçi ve Sabancı Üniversiteleri'nin, destek verdikleri üniversiteler olduğunu açıklamıştır. bu enstitünün desteği altındaki kuruluşlar genel olarak sadece finansal kaygılar taşıyan finansal kaygılar için gerekirse şerefini onurunu ve tüm benliğini satabilecek nitelikte insanlar yetiştirmeyi kendilerine ilke edinmişlerdir. umarız bu enstitünün desteği altındaki türk üniversiteleride aynı politikanın kurbanları olmazlar.