islamcılık. en büyüğü budur. ne yazık ki kurtulamayacaktır bu baş belasından güzel ülkem.
1950li yıllardan itibaren islamcılık adı altında, müslümanlıktan uzak saçma bir zehiri insanların beyinlerine zerk ederek kuşaklar boyu bir kangrene dönüşecek belayı bize musallat ettiler.
son 10 yıldır kötü yönetilmek. bunun sonucunda meydana gelen gdp erezyonu, karakterlerde de bir şekilde zafiyete sebep oluyor en sonunda. mevcut durumda çeşitli çevrelerden çokça insan tanımama rağmen; kendim de dahil karakterli bir insan tanımıyorum ortalıkta. karakterden kastım eski avrupa değerlerine bağlı bir batılı gibi bedeli ne olursa olsun ödeme pahasına prensiplerinden ödün vermeyecek insanlar. ülkemizde artık yoklar.
herkesin toplumu diğerlerinin yozlaştırdığını düşünmesi ama kendine gelince kendinin düzgün bir birey olduğunu sanması yanılgısıdır.
toplumu değiştirmeye insan kendinden başlamalıdır.
birçok sorunu var güzel ülkemin ama bana kalırsa şu anda en büyük sorun güvensizlik kimsenin kimseye güveni kalmadı.
sağlık bakanı ilk aşıyı vuruldu diye yandaş medyada haber yapılırken, üç gün önce alişan aşı yaptırdım diye tweet atıyor.
hatta sağlık bakanı'nın çin aşısını vurulduğuna bile inanasım gelmiyor.
tsk ya güveniyorum diye düşünüyorum darbe yapıyor, polise güvenmek istiyorum siyasal bir partinin istekleri doğrultusun da hareket ediyor. savcılar, hakımler zaten hiç güvenilir değiller.
Ahlak sorunudur, en son aşı konusunda gördük... Adı sanı duyulmamış akpliler "topluma örnek olma" bahanesiyle kimsenin ulaşamadığı o aşıyı çatır çatır olup utanmadılar... Merkel ise sırasını bekliyor...
