bunların okumuş olanları bile vardır. birkaçı benim çevremdedir harbiden beyinsiz insanlardır. sabah gazetesinde "sıçmak yanlış bir harekettir." yazsa götüne mantar tıpa takacak insanımsı tiplerdir.
bu ülkede yaşayıp asgari ücrete talim edip el siki ile gerdeğe giren maldır. lakin madalyonun diğer yüzünü de unutmaz, imf ye kredi açan ülke durumuna gelmek ne demek, konu ile ilgili verilen linkleri yok saymak, bu da ayrı bir konudur.
bittigini zanneden mal yoktur. dis borc hicbir zaman bitmez. ancak dis borcun bile odeme zamani vardir. en azindan duzenli bir borcumuz var gibi geliyor bana.
günümüz dünyasında sisteme eklemlenen her ekonomi borç alır borç verir. bu maalesef sistemin kaidelerindendir.
böyle bir durumda aldığın borç karşılığında yaptırımlara maruz kalacağın ımf'den borç alacağına diğer kaynaklara yönelmek daha akıllıcadır. ayrıca ımf'nin tek işlevi borç vermek değildir, borç alacak ülkeye diğer kuruluşların yeşil ışık yakmalarını sağlayacak olan raporları hazırlarlar.
böyle bir durumda bocun kapatılması olumlu bir gelişmedir. ayrıca ımf borcu bitsin diye bir taraflarını yıllarca yırtanların hala daha tatmin olamamaları hayret verici bir durum.
türkiye'deki dış borcun özel sektör üzerinden yapılan bir borçlanma olduğunu bilen, devlet kurumlarının borçlanması olmadığını bilen ve bunun da türkiye'deki yerli yatırımcıların çalıştığının, daha fazla ürettiğinin göstergesi olduğunu bilen insandır.
dünyada dış borcu en fazla olan ülkelerin sırasıyla amerika, ingiltere ve almanya olduğunu da bilir.
ımf = dış borç sanmaktır. mallığa denk gelir mi bilmem, bilsem de söylemem. esasen biliyorum, ama yine de söylemem.
eskiden devlet direkt kendisi dış borç kullanmaktaydı, şimdiyse özel sektöre kullandırmakta. borç türkiye'nin borcudur, bunu anlamak biraz 'düşünmek' ister. cari açığın boyutuyla da zaten direkt ilişkilidir. buna da bakmak kafidir!
edit: bir açıklama daha yapmak gerek; ımf'ye bitti diye dış borç bitmedi. tam tersi dış borç daha fazla. söylenmek istenen yukarıda budur!
vay amına koyayım, özel sektör borçlanmasıymış işe bak. tamamen müslüman ikiyüzlülüğü bu işler.
kamu borcu, ödenildiği iddia edilen kamu borcu akp iktidara geldiğinde 16 milyar dolardı.
dış borç ise 200 milyar dolardı. akp diyor ki 200 milyar dolar olan borcu ödedik. bu işlere aklı yatanlar da o 200 artık 500 diyor iki aydır. sen başka bir şey ödedin yalan söyleme.
islamcı gelip diyor ki, 500 sermayenin borcu. devletin değil. o zaman yine sermayenin borcu olan 200 ü neden ayağı yapıyorsunuz.
hepsinin haricinde, bu bir çanta. senin cebinde halk olarak 100 liran var ve halk olarak 500 lira borcun var. ola her zaman kısaca bu kadar basit.
o borcu ödeyemezse kimse, o zaman aslında basit bir kumarhane gibi çalışan kapitalist entegre sistemi doğal olarak kumar borcu namus borcu diyip adamı ayağından vuruyor.
izlandanın gsmh'sı 12 milyar dolar iken, 215 milyar dolara batması da bu sebepten kaynaklanıyor. kıbrıs rumlarının da yunanistanın batışı da aynı şekilde oldu.
eline aldığı çükü ile oynar gibi rakamlarla oynamayı seven islamcıya ayrıca hatırlatmak fayda var.
oransal olarak bütçenin kaç katı borcun olduğuna bakarlar. Türkiye 27nci sırada %40 ile. (2012 aralık itibari ile)
çoğunluğunu evinde zorla tutulan %50'nin oluşturduğu grup. demek ki ya yandaş yayınları ya da yabancı ama haber sitesi olmayan siteleri takip ediyolar. güvenli internet kapsamında iken girilemeyen siteler.