özelleştirmelerle kendi dönemini kurtarmaya çalışıyorlar, boğaz köprüsünü bile sattınız arkadaş ne borcun kalsın ki ? ondan sonra gelecek hükümetleri büyük karın ağrıları beklemektedir.
hala türkiye'nin dış borcuyla, ihracat yüzdesiyle kafayı bozmuşların ortalığa çiçek saçtıkları palavradır.
anlamadınız hala amk, anlamadınız. bitmediniz amk!
türkiye'nin dış borcu olmasa ne olur lan?! bana ne faydası var, bir söyleyin hele. benim dış borcum var. mecburum yaşamaya ulan. evime ekmek götürmek, evin ihtiyaçlarını karşılamak zorundayım. maaşım yetmezse, nasıl yapacağım bunları, ha nasıl?
kredi kullanmaya, kredi kartıyla alışveriş yapmaya mecbur kıldınız memleketi. ondan sonra kredi kartını kontrolsüz kullanıyorsunuz, aman efendim bankalar ödeyemeyecek insanlara kredi vermesin diye yarak yarak konuşursunuz! türkiye'nin ekonomisi süper olsa, dış borcu olmasa, para içinde yüzse... banane lan! bana ne faydası var?!
pratikte olmayan borcun teoride her an olduğunu akıllara getirir beyandır.
dış borcun olmamasını sadece nakit borçtan ibaret varsayarsak evet yoktur, olsa da çok az bir meblağdır.
ancak; yabancı sermaye, özelleştirmeler(bunlara bağlı olarak hissedilmeyen ancak üste binen ekstra vergiler),ihracatın ithalatı karşılamaması, yabancıların dolaylı bir yoldan da olsa ülkedeki paraya ortak olması vb gibi sebeplerden dolayı çokta borçsuz bir yiğit olduğumuz gibi bir durum söz konusu değildir.
tıpkı ülke ekonomisinin rakamlarla büyütülmesi gibi, ülke borcuda rakamlarda silinmekte. ortada doğru bir durum var; ancak perde arkası çok ürkütücü bir boyutta bu doğruluğun.