doğan avcıoğlu'nun 1968 yılında çıkartmış olduğu 3 ciltlik bir eserdir. türkiye'de kapitalizmin gelişimi ve sınıf mücadeleleri tarihinden gelerek o günkü türkiye'nin düzeni hakkında bilgi vermeye çalışmıştır. özellikle o dönem için türkiye solu için önemli olduğu kadar türkiye'deki bilimsel araştırmalar içinde önemli savlar içeren bir çalışmadır.
--spoiler--
iki cilt olarak yayımlanan kitap, yayımlandığı yıllarda ve sonrasında kamuoyunda büyük yankılar doğurdu ve uzun süre çok satanlar listesindeki yerini korudu. Sürekli yeni basımları yapıldı. Topladığı ilgi kadar eleştiriye de uğrayan Türkiye'nin Düzeni adlı yapıt siyasi etkisinin yanı sıra, Türkiye'nin sosyoekonomik yapısı ve tarihi üzerine araştırmaların yaygınlaşmasında çığır açıcı bir rol oynamıştır.
--spoiler--
bu kitabın etkisiyle hava kuvvetleri komutanlığı plan daireleri demirel hükümetini devirip mısır örneğinde olduğu gibi baasçı sayılabilecek sosyalist bir yapı kurmak için ihtilal hazırlıkları yapmış, kara kuvvetleri komutanı bütün subayların bu kitabı okumasını emretmişti. 9 mart 1971 yılında kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanları toplanmış kara kuvvetleri komutanı faruk gürler 9 mart gecesi ihtilal başarıya ulaşırsa kendisi genelkurmay başkanı değilde cumhurbaşkanı yapılmak istendiğinden ihtilalden vazgeçmiş deniz kuvvetleri komutanı faruk gürler olmadan bende yokum demiş ihtilalci subayların son ümidi hava kuvvetleri komutanı muhsin batur ise müdahele için düğmeye basmadan önce bir kaç saat düşünmek isteyince nato karargahı-kara kuvvetleri işbirliğiyle dev-kur(devleti kurtarma planı) planı uygulamaya konunca harekete geçse kesinlikle başarılı olacağı halde ihtilalden sonra havacıların lideri konumuyla tek adam olarak görülüp ordu içinde olay çıkar diye korkmuş düğmeye basmamıştı.
11-12 mart toplantılarında darbeden vazgeçen kkk. faruk gürler ve hkk.muhsin batur genelkurmay başkanına yinede demirel hükümetinin istifası için müthiş bir baskı yapıp, müdahele edilmezse harp okullarından gelen müthiş devrimci tazyikin genelkurmayı devireceği tehtidinde bulunmuşlardı. natocu genelkurmay başkanı memduh tağmaç akıllı çıktı ve partiler üstü bir hükümet kurulması için muhtıra verip demirel hükümetini devirdi ama doğan avcıoğlu ilhan selçuk ve 27 mayıs darbesinin lideri cemal madanoğlu cuntalarının bu hareketi devrimci güçlerin müdahelesi sanmalarını sağladı. bir kaç hafta sonra bütün devrimci yayınlar yasaklanacak milyonlarca kişinin yaşadığı istanbul yüzbinlerce kolluk gücüyle kuşatma altına alınıp 600den fazla yazar akademisyen siyasetçi ve emekli asker tutuklanacak deniz gezmişler asılacak sinan cemgiller nurhakta ibrahim kaypakkayalar dersimde mahir çayanlar kızılderede vahşice katledilecek yönetimi eline almasına ramak kalmış solcuların bütün marksist, marksist-kemalist ve kemalist-milliyetçi fraksiyonları toptan imha edilecekti.
12 mart'a giden süreçte türkiye'nin aydın zümresini çokça etkilemiş kitap. dönemin kara kuvvetleri komutanı tarafından, "bu kitabı okumayanı ben eksik görürüm, güdük görürüm" fadelerinin kullanılmasına sebebiyet vermiştir.