chp, mhp ve israil'lileri üzen gelişme. olur mu birader, yunanın, abd'nin, fransa'nın, ingiltere'nin ve israil'in battığı bir dönemde bu kadar büyüme olur mu? hiç mi vicdan, insaf yok bizde? allah cezamızı vermesin emi.
büyüyen ekonomi değil para babalarıdır denilesi durum.
kimse aldırmasın fakir daha fakir,zengin daha zengin olmaktadır,orta sınıf yok olmaya doğru gidiyor.
akp dönemiyle birlikte özellikle büyüme hızı, enflasyon gibi popüler algıda karşılığı bulunan istatistiklerin manipüle edildiği yönünde yaygın bir kanaat oluştuğu biliniyor. tüik'in açıkladığı son büyüme verilerinde ilk bakışta dikkati çeken bir unsur, tarım sektörünün 2011'in ilk iki çeyreğinde ortalamanın hayli üzerinde bir büyüme kaydetmiş görünmesi.
buna göre sabit fiyatlarla tarımsal hasıla 2011'in birinci çeyreğinde yüzde 7,2, ikinci çeyreğinde ise yüzde 6,0 artmış görünüyor. oysa 2010 yılında tarımdaki büyüme hızları, çeyrekler itibarıyla yüzde 3,8; 2,8; 0,9 ve 4,5; yıllık ortalamada ise yüzde 2,4'tü.
son altı ayda tarımsal fiyatlarda 2011 için belirtilen büyüme hızlarını açıklayacak çapta bir artış gerçekleşmediği bilindiğine göre, sektörün hasılasındaki büyümenin kaynağının ne olduğu konusunda soru işaretleri ortaya çıkıyor.
dolar 1,800 seviyesinde
gsyh artış oranı kadar "heyecan" yaratmasa da dolar kurunun 1,800 seviyesini aşarak 2009 mart ayından sonraki en yüksek düzeye ulaştığı haberi de gazetelerin ekonomi sayfalarına yansıdı.
ancak tl'nin hızlı bir biçimde değer kaybetmesi, önümüzdeki aylarda kur artışının etkilerinin fiyatlara daha fazla yansıması sonucunu doğurabilir. bu da iç talebin daralmasını, dolayısıyla ekonominin hız kesmesini beraberinde getirebilir. zira reel sektörün döviz açığı mart sonu itibarıyla 112 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. başka bir ifadeyle, finans dışı özel sektör firmalarının kur riski giderek artıyor.
dolayısıyla türkiye ekonomisi borçla ve dış kaynak girişleriyle dönmeye ve "büyümeye" devam ediyor. ekonominin, dışa bağımlılık ve yoğun emek sömürüsünden kaynaklanan yapısal sorunlarına ilişkin herhangi bir değişiklik söz konusu değilken, gayri safi yurtiçi hasılada gerçekleşen konjonktürel artışın bir "milli sevinç" vesilesine dönüştürülmesine bu nedenle teveccüh göstermemek gerekiyor.
entryleri okudumda hani bir deyim vardır " ağzınla kuş tutsan yaranamazsın " diye işte bizim millete ne yapsan yaranamıyorsun her şeye bir kılıf bulunduğu gibi buna da çeşitli saçma sapan eleştiriler yapılarak karalanmaya çalışılıyor. gülüyoruz efendim.
bazi mallarin anlamakta zorlandigi hadise. Ulan buyudun iste, dunya sana giptayla bakiyo, dun seni parasiyla satin alabilecek yunanistan simdi sana muhtac, icine girmek icin domaldigin avrupa birliginin gotune giren semsiye acildi ve sen buyudun. Ey mal artik ac gozunu.
genel olarak eğitimli ve işsiz nüfusa sahip olan ülkede insanların sürekli oturmaktan vücutlarının belli bölgelerinin büyümesi durumudur. Çok acıdır. önümüzdeki 5 yıl içinde koltuk standartları değişmelidir.