sadece aşırı milliyetçi ve ulusalcıların istediği şey. çünkü bu cenah her yerde doğudan vergi gelmiyor hep batıdan alınanlarla doğu idare ediliyor demekte ve akabinde de bölelim gitsin demektedirler. hatta en fazla doğudan oy alamayan iki büyük parti olan chp ve mhp istemektedir bu olayı.
türkler tarafındAn gerçekleştirilmesi muhtemel durumdur. zira kürtler bu devlet çatısı altında yaşamak istediklerini haykırırken hala ülkeyi bölmekle suçlanmaktaadırlar. bu sebeple eğer bölünecekse bu kürtler değil türkler yapacaktır.
vay anasını, bildiğin bölünme tartışıyoruz lan. bu demokratik günleri de mi görecektik. çok şaşırıyorum doğrusu. benim ise bu konudaki kaygılarım ve üzüntülerim şunlar:
1-) Türkiye birleşik devletleri gibi bir ülke olacaksa, bu ülkeye ne katkı sağlayacak?
2-) kürtçe ana dilde eğitim yasaklanmasın, elbette yasaklar kötüdür; fakat biraz maddi boyutlarıyla olayı değerlendirecek olursak, şimdi bu kürtçe eğitim belli bir alt yapı gerektirecek. e bunu kim sağlayacak? türkiye ülkesinde yaşamak için vergiler bayılan türk halkı. çok az bir kısmını ise kürt halkı vermiş olacak bu verginin. şimdi böyle bir durumda, ülkeden sadece maddi götürüsü olan hiçbir getirisi olmayan bu iş için türk olan insanlar neden para ödesin? HAni madem ayırıyoruz ırkları, o zaman herkes kendi ırkı için vergi ödesin, kendi vergisi ile kavrulsun. dahası tamam bloklar kaldırılmış olacak, ne güzel herkes kürtçe bilecek, yeni kitaplar basılacak, kürtçe bilen öğretmenler araştırılacak. Yeni eğitim programı, yeni bir dil öğretilme programı vs.vs.
bunlar para gerektiriyor dostlarım. Şimdi diyelim ki 20 sene geçti herkes takır takır kürtçe konuşuyor oldu, bildiğin güzel bir devletçik kurdular. şimdi düşünelim, türk halkı denen halk ileride oluşturulmaya çabalanan bu devlet için neden bu kadar kendini yırtsın ki? Hayır baştan bölünmek amaç ise, türk halkını yonmadan bölüp gitsinler. NEdir bu son anda kapıp kaçmacılık çabası? ben böyle demokrasi istemiyorum. ben kökten demokrasi istiyorum arkadaşım.
3-) şimdi bir de şu mesele var: bölünmeye bu kadar meraklıydık, neden yıllarca insanlarımız bu olaya kurban gitti. resmen bok yoluna gittiler lan. benim çocuğum, anam, babam, kardeşim veya herhangi bir yakınım bu olay uğruna canını vermişse, ben kudurmam mı yahu? MAdem bölmeye karar verecektiniz, neden bu kadar canı vermeden önce aklınıza gelmedi bu olay? hayır anlamıyorum hakkaten. REsmen bir hiç için ölmüşler adamlar.
4-) kürdistan diye bir devlet kurulacaksa, türkiye'de yaşamakta olan kürtler oraya gidecekler mi? Yunanistan ile yaptığımız değişim gibi bir şey yapacak mıyız kürdistan ile? Buradaki kürtlerin kürt olduğunu nereden anlayacağız? Bu insanlar, yeni kurulmuş, hiçbir devlet tarafından destek görmeyecek olan bir ülkeye gidip yerleşmek ister mi ki, şu anki yerleşkesini bırakıp? hayır gitmeyeceklerse, ben neden ülke bölüyorum? bana bunu açıklar mısınız? zaten herkes birbirinin içine geçmiş, madem bölecektiniz neden doğudan batı göçünün bu kadar abartmış olmasını beklediniz ki?
kısacası sözlük, bölüneceksek çok geç kaldık. demokrasi adı altında "kürdistan" denen devletin tüm alt yapısını ben vergilerimle kurmak istemiyorum şahsen. LAkin; eğer ki bölüneceklerse, bir an önce bölünsünler. böyle demokratik haklar adı altında 10-20 sene temel atmaya gerek yok. madem devlet kurmak istiyorlar, buyursunlar yoktan var etsinler. Pkk'ya destek veren tüm ülkeler, onları ülke kurma konusunda da destekleyecektir zaten. nedir bu türkiye sömürme sevdası ki? anlayamıyorum.
lütfen bölecekseniz bir an önce bölünüz. amerika kürdistan'a destek versin ve biz de artık kendi içimizde türk türk kalkınalım, gelişelim.
bunun dışında; yasaklamalar kötüdür. ELbette tüm yasaklar kalkmalı; ama yeni bir devletin yükünü türkiye'nin yüklenmesi duyduğum en gerizekalıca şey olacaktır herhalde.
bu ülke kurulduğundan beri çeşitli yollarla gelişmesini önlemek ve parçalayıp bu topraklarda kendi emellerini gerçekleştirmek isteyen ülkelerin bitmeyen arzusu.
paranoyak orta sınıf cühelanın sanrısıdır. türkiye bölünecek, bulgaristan bölünecek, yunanistan bölünecek. galiba orta sınıfımızda devleti amip sanma hastalığı başgösterdi.
ucu 'istanbul tarihi bir kürt kentidir'E varacak niyet. bu adamlar arsızlığın en uç noktalarında geziyor ve en sağlamından, en vurgulusundan bir 'hassiktir ordan'ı hakediyorlar.
kürtlerin %60'ının doğu ve güneydoğu dışında yaşadığı göz önüne alınırsa,olmasına asla ihtimal vermediğim, olsa da umurumda olmayacak şey. bizim sadece kocaeli'mizin ödediği vergi tüm doğu ve güneydoğu illerinin toplamından daha fazla.
--spoiler--
iSTANBUL ON VERiP BiR ALIYOR
2011 yılında yaklaşık 254 milyar TL vergi toplandı.
Bu gelirlerin yüzde 44'ü istanbul'dan tahsil edildi. istanbul'a harcamalardan yüzde olarak düşen pay ise sadece 4.8.
Başka bir anlatımla, istanbul bütçeye 10 verdi, 1 aldı.
istanbul için "taşı toprağı altın" sözü devlet açısından bakıldığında doğru bir ifade...
Kocaeli ise yıllardır rekor kıran bir il. Bu ilimiz, topladığı vergilerin 13'te biri kadar kaynak alabiliyor. Başka bir anlatımla, Kocaeli 2011'de Maliye'ye 13 vermiş, 1 almış.
.
DOĞU BiR VERiP DÖRT ALIYOR
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki toplam 22 il ise istanbul'un tam tersi; bir verip dört almış.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki 22 ilin vergi gelirleri, Türkiye'nin toplam vergi gelirlerinin yüzde 2.3'ünü kadar. Buna 22 ildeki kamu görevlilerinin ücretlerinden tahsil edilen gelir vergisi de dahil. Onu düşersek oran daha da iner.
Doğu ve Güneydoğu'daki 15 ilin vergi gelirleri içindeki payı binde birin bile altında kalırken, yedisinin katkısı binde 5'in altında kalıyor.
.
Sadece Hakkari'de toplanan vergiler (12 milyon 845 bin TL), Türkiye'de toplanan vergilerin yüz binde 5'i kadar. Başka bir anlatımla, on binde 1'i bile değil! Hakkari 1 vermiş 75 almış.
.
Türkiye'de toplanan her 100 lira verginin 2.3 lirası Doğu ve Güneydoğu'dan tahsil edilmiş. Buna karşılık harcanan her 100 liradan 9 lirası bu illere ayrılmış.
.
Özetle, Doğu ve Güneydoğu'da vergi geliri neredeyse yok gibi.
--spoiler--
dış güçler tarafından istenendir.
bakın ortadoğuya anlarsınız. eskiden tankla tüfekle demokrasi getiriyorlardı, şimdi halk eliyle ayaklanma çıkarıyorlar. suriye örneklerden biri. bu ayaklanmalar dışardan destekli. amaç mevcut rejimi halk eliyle dışardan destekleyerek değiştirip kendilerine uygun yönetimler getirmek. sıra türkiye'de bunu içerdeki yöneticiler ve güneydoğu doğu sorununu kaşıyıp pkk'yı onların temsilcisi ilan ederek yapıyorlar. değişen bir şey yok aslında mantıklarında sadece piyonlar değişiyor o kadar.
ihtimaller arasındadır. birbiri ile yaşamak istemeyen iki halk yarattıktan sonra fiziki bölünme sadce kağıt üzerinde imzalara kalır. asıl sorun ise bölündükten sonra herşeyin günlük gülüstanlık olmayacağıdır. istanbul ve ankara da patlamaların son bulacağını düşünmek saflık olur. istanbuldaki soydaşlarımız cümlelerine hazır olmakta fayda var. eyalet sistemi ve tam demokrasi sorunları çözecektir.
şimdi olaya farklı ve tarihsel açıdan bakarsak osmanlı imparatorluğunun çökmeye başlamasıyla;
yunan isyanı 1821-1829 yılları arası olmuş ve bağımsızlıklarını kazanarak çıkmışlar mücadelelerinden.
sırplar 1804 ve 1815 isyan çıkartmışlar, yıllarca kan kusturmuşlar ve en sonunda 1878 yılında Sırbistan'ın bağımsızlığıyla sonuçlandırmışlardır.
1780 Zeytun Ermenilerin Osmanlı imparatorluğu yönetimine karşı ilk silahlı isyanında bulunmuştur. osmanlı'ya karşı gizli gizli kurulan cemiyetler kanla sulana sulana ermenilerin bağımsızlığıyla sonuçlanmıştır.
şimdi gelelim kürtlere. onlar da çok fazla isyan çıkarmış, cemiyetler kurmuştur. bi bakalım neler yapmışlar;
osmanlı dönemindeki isyanlar:
babanzade abdurrahman paşa isyanı (1806- musul), babanzade ahmet paşa isyanı (1812 musul), zazaların isyanı (1820), yezidilerin isyanı (1830- hakkari), şerefhan isyanı (1831- bitlis), bedirhan isyanı (1835- botan), garzan isyanı (1839- diyarbakır), ubeydullah isyanı (1881- hakkari), bedirhan osman paşa ve kardeşi hüseyin paşa isyanı (1872-mardin-cizre), bedirhan emin ali isyanı (1889- erzincan), bedirhaniler ve halil rema isyanı (1912-mardin), şeyh selim şehabettin ve ali isyanı (1912- bitlis), koşgari isyanı (1920- koşgiri)
cumhuriyet dönemindeki isyanlar:
nasturi isyanı: 1924 yılında hakkaride, raçkotan ve raman isyanı: 1925 yılında siirt, sason ve silvanda, şemdinli isyanı: 1925 yılında hakkaride, sason isyanı: 1925 yılında siirtte, şeyh sait isyanı: 1925 yılında diyarbakır, kulp, varto, bingöl ve çapakçurda, beytüşşebap isyanı: 1926 yılında hakkaride, koçuşağı isyanı: 1926 yılında ovacık ve hozatta, mutki isyanı: 1927 yılında bitliste, bicar isyanı: 1927 yılında hani, lice ve kulpta, zeylan isyanı: 1930 yılında tendürek, muratbaşı ve ercişte, ağrı isyanları: 1926, 1927, 1930 yılında ve tunceli isyanları: mart-ekim 1937, haziran-ağustos 1938 yılında çıkmıştır.
çok fazla uzatmak istemiyorum ama osmanlı döneminde kurulan ayrılıkçı cemiyetler, ayrıca cumhuriyet kurulduktan sonra bölücü örgütler ve partiler. isimlerini yazmama gerek yok sanırım herkes biliyor hangilerinden bahsettiğimi.
siz bu işi beceremiyorsunuz abicim. bırakın artık. yüzyıllardır sizinle uğraştığımız kadar kendimize baksaydık şu an dünya devi bile olabilirdik. kendi kaderinizi bize de yaşatmak istiyorsunuz da, dünya üzerinde insanlar medeniyet kurmaya başladığından beri bi devlet kurabilmiş misiniz? hayır! kuramayacaksınız da. artık kendi komplekslerinizden arının lütfen. türkiye cumhuriyeti'nin size sunmuş olduğu haklarla zaten hürsünüz bu memlekette. nankör olmayın, elinizde patlar yoksa.
tepesindekilerin amacini anlayamayan ve israrla savunanlarin bir gun bu olay gerceklesince anlayacaklari, ama isin isten gectigi gibi, kurunun yaninda yaş olanida yakacaklari durumdur.
devam edin siz desteklemeye, bir gun beyinlerinizi tekrar monte edecekler size, o zaman anlayacaksiniz ak koyunu kara koyunu!
Bu sözlükte saatlerini harcayacak insanlar ülkede olduğu sürece gerçekleşme ihtimali artan durumdur. Bu coğrafyada dünya güçleri bu kadar büyük bir devlet istememektedirler.
Öyle internete bölünmeyiz falan yazmakla kurtulmuyor vatanımız. Türkiye'yi bir bütün olarak tutmanın tek yolu: çalışmaktır çalışmak çalışmak bu ülkeyi güçlendirecek tek şeydir.
Marketini temiz tutup daha fazla satış yapmak daha fazla ders çalışmak tasarruf yapmak ülkeleri güçlendirir.
öyle biranda olmayacak bölünmedir. ekmek mi lan bu laak diye ortadan bölesin.
Biz plansız yaşayan insanlarız genel olarak bu coğrafya hep böyledir. Arap geleneğinden gelen bir alışkanlık, yoksa Türkler tarihte hep planlı yaşamıştır. Devletlerini belli bir plan üzerinde yönetmişlerdir. Araplar ise hep ilkel kabile anlayışında yaşamışlar ve devlet kurma-yönetme olayından başarısız olmuşlardır. Abbasiler-Emeviler dahil... Din üzerinden yemişlerdir arpalarını. Şimdi bak yine aynı. Petrol olmasa koca bir hiç hepsi.
Neyse konu dağılmadan döneyim... Bu millete işkence yapmaktan zevk alanlar hayatta oldukça, bu ülke kolay kolay bölünmez! Biz yarın ne yapacağını planlamamış, hatta yarın sabah işe giderken giyeceği kıyafeti dahi hazırlamamış insanlarız. Plan-program hayatı şekillendirir, düzene sokar, önünü görmeni sağlar. Hangimiz önümüzü görebiliyoruz? kaç kişinin geleceği garanti altında? Bizler tipik birer Amerikalıyız... Onlar gibi yaşıyoruz, onlar gibi hareket ediyoruz. Disiplin sadece eğitimlilerde, yaşam refahı sadece elitlerde! Bugün ABD de yaşayan yoksulların hayatlarını, yaşayış biçimlerini inceleyin bizleri göreceksiniz. Hep hayal, hep hazımsızlık, hep şiddet odaklı çözümler... zorla elde etme, isyan, cehalet! hep aynı! küçük abd yiz biz. Birde git isveçli, alman, ingiliz olanlara bak! yaşam seviyesi çok yükseklerde olmasa dahi düzenlidir yaptığı her iş. hayatı devlet tarafından daha 16 yaşındayken şekillendirilmiştir. Mesleği olmayan, mesleği sorulduğunda cevap veremeyen adam bulamazsınız. Mutlaka bir mesleği vardır.
Bizler yalancı memeyle kandırılan koca bebekleriz. Kandırılmaya devam edeceğiz... öyle yok kolay kolay bölünmek! önce bir iflahını sikecekler! binlerce insan kaybedeceksin, babanı, abini, oğlunu kaybedeceksin! "şehitler ölmez vatan bölünmez" diyeceksin... slogan manyağı olacaksın! sonra hem babanı, hem abini, hem oğlunu senden çalanlar izin verdiğinde bölüneceksin! yani kendi kaderini tayin etme imkanın asla elinde olmayacak. çünkü plansız, programsız, disiplinsiz bir adamsın... Sen türk değil Amerikalısın... Amerikalı derken öyle elit amerikalı gelmesin aklına, onların çoğu kendine ingiliz, Fransız, italyan der! yanlış olmasın. sen tipik birleşik milletler çocuğusun.
Önce bu milletin başına çorabı ören adamı kral yapacaklar, fatih yapacaklar! sonra bölecekler bu ülkeyi. Hemde binlerce yıldır var olan "türk kimliğini" silerek yapacaklar bunu. O yüzden yakın zamanda bekleme bu toprakların bölünmesini. Büyük hayal kırıklığı yaşarsın benden söylemesi. Herkes sen-ben gibi plansız yaşamıyor hayatını, e doğal olarak kendi hayatını plansız yaşamayan insanların, kendi ülkeleri ve varlıkları için plansız hareket etmesini bekleyemezsin.
Hiç düşündün mü? neden kıçı kırık filmlere bile milyon dolarların yatırıldığını?
hiç düşündün mü? iki tane albüm satacak sanatçılara milyon dolarların hibe edildiğini?
hiç düşündün mü? 22 kişinin oynadığı bir oyunun dünyanın en önemli gündemini oluşturduğunu?
hiç düşündün mü?...
siktir et düşünme... bende şimdiye kadar hiç düşünmedim. bu saatten sonrada sikimde değil!