rusya ukrayna savaşının soğuması ve barışa sıcak bakmaları ile başlayan süreç.
bu nasıl olurda batıya dönmemize sebep olur demeyin.
rusya türkiye için her zaman potansiyel tehlikedir. bu savaş döneminde, tehlike daha çok isveç, finlandiya gibi ülkelere yönelik gözükse de ikinci derecede bizim için de tehlikeydi.
ukrayna dibimizde ve rusya oaraya saldırmış, nato ile bir nevi örtülü savaşa girmiş.
bundan daha açık tehlike olmazdı.
böyle anlarda tehlikeyle iyi geçinmek gerekti. yapıldı. bitti.
belli kazanımlar da edinildi.
yüzümüzü batıya dönmek, rusya ya cephe almak değil ilişkiler biraz daha soğukca devam eder.savaştan 3-4 yıl öncesi gibi. ortanın biraz üstünde olur yani.
ikinci işaret, elbette ki para piyasalarından geldi.
gerçekci faiz politası ve düşük enflasyon hedeflemesine geçilmesi, türkiye yi öngörülebilir bir pazar durumuna getirdi ve derecelendirme kuruluşları bunu hemen teyit etti.
peki neden buna gerek duyuldu.
borç alamıyoruz arkadaş. rusya da para var ama adam diyorki kanka valla bize anca yetiyor.
e araplar da paranın ucunu gösteriyor gerisi gelmiyor.
yani yeni borç bulabilecek tek yer gene batı kaldı.
dönecez mecburi.
Ukrayna rusya savaşı vekalet savaşı, aslen amerika rusya savaşı. Türkiye 'deki kadrolar bunu görüp ona göre hareket edemezlerse, türkiye 'nin yerine o işi başkası yapar.
Türkiye 'nin batmasının sebeplerinden biri de o savaş ve etkileri, ama türkiye 'de ne sokaktaki ne de meclisteki adam bunu görecek kapasitede diil.
aslında ben türkiye nin elbette kendine yeterli bir ülke olmasını istiyorum. bunun için pek çok çözüm de önermişimdir lakin bunu hiç bir siyasetçi vaad etmiyor.
bu ideal durumu asla bırakmadan düşünmeye devam edeceğim ama maalesef dünya da kendi kendine yeten hiç bir ülke yok. almanya dahil. amerika zaten bu durumdan çok uzak.
güçlü olmakla kendi kendine yetmeyi karıştırmayalım. almanya ve amerika güçlüdür ama kendi kendilerine yetmek için bir çaba içinde değillerdir çünkü bu yalnızlığa itiyor, ülkeleri.
sen böyle olmaya çalıştığında diğer ülkeler diyor ki o zaman ben de senden domates almıyorum, tekstil almıyorum.
yani borçsuz, harçsız ülkeleri hiç bir ülke istemiyor.
bu şartlar altında dahi güçlü olabilmek mümkün. bankalar almanya ya krediyi %1 le veriyorsa türkiye ye %5 le veriyor ya da daha fazla.
bu olayın ekonomik yönü. asıl konumuz batı ya dönme meselesiydi ya.
şu gerçek var. ekonomi, bilim, insan hakları ile bir arada olduğunda güçlü oluyor. kimse koşa koşa çin e gitmiyor ya da arabistan a.
herkes batı ya gitmek istiyor. oradan anla.