aslında türkiye avrupa birliğini gerçekten, inanarak isteseydi şimdi çoğu fasılı kapatmış ve hırvatistan ile tam zamanlı üye olabilirdik ama şu anki hükümet avrupa birliğine çıkarı olduğu zaman dayandı ve karşılığında dokuzbin tane imzanın altına imza attı. hatırlayın türkiyeyi ikna edip zamanı saat 12'de durduklarını. avrupa birliği sayesinde mevcut hükümete hangi kurum diklendiyse mevcut hükümet de avrupa birliği kuralları bu diyerek o diklenen kurumları pasifize etti. hükümet güçlendi ve tek adam oldu şimdi kim takar avrupa birliğini artık...
zamanında avrupa birliğine hristiyan klübü diyen zihniyet ab'nin ipine bir dönem sıkı sıkıya sarıldı sonra da işi bitince avrupa gömleğini çıkardı...
aslında hep var olan ancak kimseler bazı aydınların dışında kimsenin farkında olmadığı durumdur. girmemesinin yararlı olduğuna dair bir kaç neden sunacağım;
1.türkiye cumhuriyeti ne yaparsa yapsın* avrupa birliğine alınmayacak, yalnızca alınacağı söylenip yıllarca oyalanarak avrupa devlerinin çıkarlarınca kullanılacaktır.
2.avrupa birliği zaten fransa, almanya etrafında, onların ekonomilerinde toplanmış bir birlik olarak dağılma aşamasında olmakla beraber, devletlerin çıkarlarınca mutlaka ayrılıkların ortak noktası olacaktır.
3.türkiye, avrupa'ya fazla yaklaştırdığı takdirde yaklaşık 90 yıldır sürdürdüğü barış politikasından giderek uzaklaşmış ve halkını kaosa sürüklemiş olacaktır. çünkü türkiye'yi kendi içinde gören, birliğine alan bir avrupa olacaksa ortada, onların (bkz: tavşana kaç tazıya tut) diyen oyunlarına gelecektir.
bu nedenle türkiye, kendi halinde olmalıdır. tam bağımsız! ve anti-emperyalist.
