Türkiye'ye gönülden bağlı insanların ülkelerini korumaları için yapabilecekleri sadece 2 şık kaldı.
1- herkes 5-6 çocuk yapacak ( herkes sosyetik oldu bu önerme imkansız ) ya da
2- referandum yapıp evli evine köylü köyüne diyerek ayrılacağız, özerklik mözerklik de kurtarmaz, sınır çekip vatandaşlıkları ayırmak lazım. Muhtemelen aşırı Kürtçü memleketler hariç pek çok yer Türkiye'ye dahil olmak isteyecek ( örn: Bitlis v.b. )..
Pkk menşeli parti 2014 yerel seçimlerinde Lice'de %90 Cizre'de %80 oy almış gerisi yalan... bölündük diyelim o zaman da batıdaki kürtler ne olacak diyeceksin, cevabı çok kolay, o durumda derin devlet devreye girecek-biraz iç karışıklık, biraz kan dökülecek gitmek istemeyen de kaçacak.. iran sınırını kaybetmemek adına van gölü kuzeyinde ve ayrıca urfa civarında nüfus mübadelesi yapılıp ahıska türkleri ve ırak-suriye türkmenleri de bazı bölgelere yerleştirilip bu bölgelerdeki kürtler yollanabilir.
doğru önermedir. önerme sahibi türklük kürtlük ayrımı ile küçük bir saçmalama yapsa da ve davulun sesini uzaktan hoş olarak algılasa da özünde doğru söylemektedir ve kaçınılmaz sonun senaryosunu yazmıştır. zira, dünya çalkalanmakta ve herkes teker teker ayrılma talep etmektedir. dünya düzeni artık değişmekte kapitalizme ve emperyalizme başkaldırı başlamıştır. kabul etseniz de etmeseniz de artık dünya da "bölünmez bütün olan topraklar" olmayacak ve bölge ülkeler dünyaya hakim olmaya başlayacaktır.
petrol ve yer altı zenginliklerinin kürtlere peşkeş çekilmesi önerisidir.
(bkz: güneydoğu bölgesi petrolleri)
kimin toprağını kime veriyorsun ?
oraları savunurken benim kuzenim şehit düştü. 1 karış toprak isteyen de haindir. vermeye kalkan da haindir.
kürdistan isteyen bedelini canı ile öder. cehennemde kürdistanı kurabilirler. o serbest.
yazarın vazgeçişleri oynadığı başlıktır. türkiye'nin birlik olupta aşamayacağı şey yoktur. böyle burası senin olsun şurası benim olsun, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla o vazgeçtiğin topraklara dökülen kanları bilmemek, nankörlük yapmaktır. sen kaç kişi o toprak için kan döktü farkında mısın da o iller bize neler katıyor diyebiliyorsun denilecek başlık.
iş bu tabloya bakarak bu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımıza her iki dünyada da hakkımı helal etmiyorum öncelikle.
ve malesef çok sevdiğimiz devletimizin, bölünmesin diye kıçımızı yırttığımız devletimizin bizi düşündüğü yok görüldüğü üzre.
başlığın ilk entrysinde örneğini verdiğim balıkesir ili bizi prim ödeyen/yeşil kartlı oranıyla haklı çıkarıyor adeta.
bakın balıkesir örneğini özellikle veriyorum. zira balıkesir ilinin önemli bir kısmının van'dan şırnak'tan, ağrı'dan farkı yok. hem coğrafi olarak, hem de ekonomi olarak.
ama yine tabloda örneklediğim üzre çorum ilinde bile prim ödeyen sayısı asalak sayısından fazla.
yani bu kürtlerin bize yaptığını çorumlu yapmıyor...
kesinlikle bdoğru bir önermedir. artık doğunun sömürdüğü bir birliktelik istemiyoruz.
alsınlar beş para etmez topraklarını bizi bize bıraksınlar.
batıda yaşayan kara derililerin hepsinide siktir etmek lazım.
evet faşistim.
bıktım sömürülmekten.
bu yazıyı okuyunca aklıma geldi?
vatan toprağımı kutsal yoksa cebinden çıkan paramı?
şehit kanımı önemli yoksa üç beş asfaltsız yolun mu?
kapitalist maddi dünyadan buna bakarsanız mana dünyasını anlayamazsınız. belçika örneğini bi okuyun derim halkı olaylara ve devlete maddi olarak baktığı için nasıl bölünmeye gittiğini görün. çünkü belçika millet ve vatan duygusunu besleyememiş.
bu maddi kapitalist anlayış ırkçılıktanda beter. ırkçı hiç değilse aynı ırktakilerini bir görür ayrım gözetmez vergi verdiğim kadar hizmet alamadım demez alt mahalle veya üst mahalle ayrılsın demez. ayrıca vergiden tartışmayı açanlar açsın kamu maliyesi okusun vergiler karşılıksızdır. devlet egemenlik hakkına dayanarak alır ve kullanır. vergi bir hizmet karşılığı verilmez. türk devlet yapısını çözememiyenlerin devlet hakkında ahkam kesmeside bizde olur sadece.
(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)* (bkz: 3 kuruş vergi verip devleti bölmek)
biz buna bölünme demeyelim. zira bölünme dersek işin içine parçalanma girer ki allah korusun bu da sonumuz olur.
Kürdistan kurulursa açlıktan ölürler teorisi maalesef gerçek değildir çünkü minareyi çalan kılıfını da hazırlar atasözüne paralel olarak kürdistan hayali ile yaşayanların da tüm bunlara karşı bir tedbir paketlerinin olması son derece normaldir.
Herşeyi bir yana bırakın, güneydoğu anadolu topraklarındaki petrolün israil ve abd desteği ile çıkarılması bile onların bir anda bizden daha üst seviyeye fırlamaları için yeter de artar bile.
Şu anda tek sorun bölgedeki petrolün çıkarılmasından kimin ne kadar pay alacağıdır. Zira abd ve israil ile avrupa anlaşamadıkları ve bir formül aradıkları nokta bu petrolün paylaşımıdır. yoksa kürt halkının ezilmesi ağlaması kimsenin ipinde değildir. Uyuşturucu işine hiç değinmiyorum bile.
Bundan sonrasında kürtleri örnek alacak başkaları da topraklarımız diye tuttururlarsa bize ankara ve çevresinden başka bir yer de kalmaz demiş olayım.
Türkiye Cumhuriyeti asıl kurucuları türk unsurları olan kozmopolit bir devlettir.
kürt olarak adlandırılan kişilerin mafyavari yaşam tarzından muzdarip olan vatandaşların bu asalaklardan kurtulmak amacıyla olaya duygusal açıdan yaklaşarak verelim kurtulalım önerisinde bulunmaları son derece doğaldır.
Lakin başka bir başlıkta da değindiğim gibi türk ve kürt olarak ayrıştırmak o kadar kolay değildir. Sizlere türkiye cumhuriyeti çatısı altında yaşamaktan son derece memnun olan birçok ılımlı kürt gösterebilirim.
Üç beş tane soysuz satılmışın da bir halkı temsil ettiğine inanmak gaflettir. Olgun davranarak ses çıkarmıyor oluşları, onların bu temsiliyeti kabul ettikleri sonucunu doğurmaz.
Yapılması gereken, devlet gibi düşünmektir. Devletin asli görevi vatandaşının hakkını korumak ve onun özgürlüğü ve refahını sağlamaktır.
Devlet bunları sağlaması ve koruması gereken bir mekanizmadır.
Farkında olmasak da, aslında hepimiz devletiz.
Hepimiz bu devleti meydana getirenleriz. Bizler olmasaydık devlete de gerek kalmazdı.
Öyleyse büyük düşünmeliyiz.
Duygularımızı devlet işleri ile karıştırmamalıyız.
Güneydoğu anadolu bölgesi gereksiz olsaydı zaten vakt-i zamanında verilmesi gerekenlere verilirdi.
Üç beş çapulcunun sözü ile güneydoğuda fransıza, ingilize karşı çarpışan ve canını verenlerin ruhlarını huzursuz etmeye hakkımız yoktur diye düşünüyorum.
Ne yazık ki cumhuriyetin kuruluşundan bu yana oralar ihmal edilmiştir. Görmezden gelinmiştir. kaderine terkedilmiştir. Çakallara tilkilere göz yumulmuştur.
Vatandaş olarak, özerklik isteyen kürtlerden önce, oraları çakalların, akbabaların eline bırakan devletten hesap sormalıyız.
bir toplu katliam herşeyin üstesinden gelir ki, niye toprak veriyorsun. ataların o bütünlüğü canlarıyla ödediler, iki dağ ayısına sadaka veresin diye değil.
bazı soyledikleri dogrudur fakat bir kere bolunduk mu bunun sonu yoktur. cok buyuk dusmanlarımız var yem olmamamız gerek. bu tur seyleri dusunucek ve uygulamaya konulacak zaman degil.
dibine kadar haklı bir önermedir.türk olmaktan memnun olanlar kalsınmışmış.. yok arkadaş hepsini sürecen, doğuya verecen bağımsızlığı, bunlar çapulcu, yesinler dursunlar birbirlerini. mahrum kalsınlar bakalım nimetlerden, o zaman bölünmek isteyenleri diğerleri depelemiyor mu?
bu ne lan biz bu * gibi yaşayan insanları sırtımızda taşımak zorunda mıyız?
elektirik faturası ödenmez, su parası yok, çocuk yardımı var, üretim yok yok yok...o yok bu yok peki (bkz: ne var lan it)
Bakmakla yükümlü olunan çocuk vs. önermesinden yola çıkarak; bu yükümlülük bittiğinde o çocuk vb. yakınlar kendilerine ayrı bir ev bulup taşınırlar, biz evimizi bölüp diğer odaya ayrı bir dış kapı açmayız...
eğer ki bu ülke yüzbinlerce şehitin kanıyla sulanmadan bu halde olsaydı, eğer ki etnik kökeni fark etmeksizin herkes topyekün savaşmasaydı bu topraklar için, katılabileceğim bir önerme olacaktı. ama bu şanlı ve şehit kanlarıyla sulanan tarih sebebi ile olmaması gerekendir. haa, her gün şehit haberi almıyor muyuz, alıyoruz malesef ama bu tamamiyle farklı bir durum.
ben bir ev aldım tapusu cebimde varsayalım. daha sonra da bir velet getirdim dünyaya büyüdü bana dediki:
''araya duvar çek şu köşe benim olsun.''
benim cevabım ona aynen şu olur:
''burası babanın evi hıyar ağa beğenmiyorsan s.ktir git...''
bölünmek fikri çok üzücü ve uzun entariler okunmuyor...
olabildiğince derin konuyu en kısadan yazmaya çalışayım...
önce aklımıza şunu kazıyalım;..
dinine bağlı insanı şeriatçı, vatanseveri ülkücü, girişimciyi liberal, sosyal-demokratı komünist, kürdü kürtçü düzer beynini bu coğrafyada.
birkaç bin yıllık marjinal yahudi inancı 250 yıldır adım-adım ilerlemektedir.ne sayesinde?.. bir üst paragrafa bakın.
1800 sonlarında faşist herzl ''israil kurulacak'' dediğinde herkes götüyle gülmüştü. kuruldu ve abd dahil tüm batıyı yönlendiriyor.
son yıllarda internet sitelerinde görülen, büyük kürdistan haritası bir oyun değil. yıllardır nato karargahlarında duvarlarda asılıydı. (nato eğitim kapsamında abd'ye giden subaylarımızın birçoğu aynı haritayı gördüğünü beyan etti)
proje gerçek. biz bölünmek istemesek te...
uyarı mektubu 1999'da abd'li texe mars'tan rahmetli ecevit'e geldi.mektubun özü ''tek engel türkiye cumhuriyeti''.
rahmetli, mektubun ardından nedense feci hastalandı?..
hadi bunlar ütopik şeyler...
askerliğini terör bölgesinde, binbir olayla yapanlara ne diyeceksiniz...
bingöl...
sadece bingöl değil tunceli doğusu, muş batısı, diyarbakır kuzeyi aylarca dolaşan biri var...
neler gördü bu gözler, neler duydu...
milli bayramlar; okul, kaymakamlık, valilik civarı yerlerde kutlanırdı.istiklal marşı okunurken, civardaki yerli halktan ayağa kalkanı görmedi bu gözler...
en zorlu kule nöbetlerindeyken civar kasaba, köy, mezra çocukları şöyle tempo tutardı; ''defolun gidin burdan''.
vatanımız bildiğimiz bu topraklarda işgalci miydik?..
ödenmeyen elektrik, su bilmem ne faturalarını geçtim. petrolofisi sahibi olup yeşilkartlı insan vardı, gerisini siz düşünün.
neden oldu bütün bunlar?..
yok komünizm gelecek, yok faşizm gelecek korkusuyla devlet eğitim vermezse eğitim verecekler hep tetikte.
1950-...
elden neler kaçsa da paragraf ne zaman kapanacak?..
şalvarı boklunun biri gelir burda böyle saçmalar, cümle alem isyan eder, küfür eder. kıllı cenifır lopez' den sonra rihanna kevaşesi de gelmesin kuzey kıbrıs' a diye rumlar ayaklanır, internet aleminde, feysbuk' ta karıyı taciz ederler. kimse sesini çıkarmaz. ne çelişki anasını satiyim.
sen de istersin ki bu orospu çocukları ikinci kez emeline ulaşmasın, hayvan gibi sözlük, destek iste lüzumsuz işte, çağrı yap. 50 kişi gelse, rihanna' nın feysine bişeyler yazsa o da etkiler.
teeeeee! bi allah' ın kulunun, bırak destek vermesini, puştun biri de entryi eksiledi. eksi mesele değil de beyler bayanlar zihniyeti çözemiyorum.
adamlar on milyonluk ülke. sen daha internetteki propagandalarına karşı koyamıyosun. koymak isteyen yok!
sonra gelir burda böeyle * "böldürmeyiz" naarları atarız. böldürmeyiz tabi ama yeter mi?
