olimpiyatı kazanmak sureklı calısmaktan gecıyor ama ulkemızde son ıkı yıl antremanlar arttırılıyor. sporcuları yetıstırmek ıcın oncesınde antrenör yetiştirmeliyiz.kaba kuvvette alıyoruz demek ıcın sadece halterde madalya alıyo almamız gerekıyor dıger tum sporlarda teknık on planda.klavye basına oturup hayatı boyunca bı bok yemeyıp ona buna kulp takıp elestırmeyı bı bok zanneden uyusuk beyınlı ıbnelere seslenıyorum aq lavukları sız yapın daha ıyısını bı boku begenmeyın tamam mı anca oturdugunuz yerden o oyle bu boyle kafanızı sıkıyım sızın
dünyayı algılayış biçimimizi yansıtır. zarafetten uzaktır.
hele özellikle eskiden kadınlarımızın ilgilendiği sporlar halter, juda, tekvando falan filandı.
başka spor mu yok ? kadın elbette hepsini yapar ama kadının zarafetine bunlar yakışmıyor.
bi senkronize yüzme, yüzme de nerdeyiz ? hatta bale de nerdeyiz ?
nerdeyiz ben söyliyim aslında yine aynı yerdeyiz. kadın olmanın bilinmediği bir toplumda kadınların erkeğe -hem görünüş ve hem ruh olarak- ve en iyi ihtimalle de bir anneye dönüşmesi hali.
şöyle dışarıda biri yürüyün -hele ki son 10 yılda- kaç tane gerçekten kadın gibi kadın diyebileceğiniz kadın sayacaksınız ??
sayamazsınız çünkü yok. -tek tük istisnalar hariç-
bi de anadoluya inin durumun vehametini o zaman göreceksiniz.
not: eksileyenler hayatında gerçek bir kadın görmemiş olanlardır. bunu da açıklıkla söyliyim. kızmak yok.
kaba kuvveti bir olimpiyat sporu olarak gördükleri için üstünde durulmaması gerekir. erken boşalma isimli bir spor dalı olsaydı madalya sıralamasında ilk 5' den aşağı inmezdik.
kezbanlarımızın diğer sporcularla makyaj, topuklu, ego tatmini yarışına gireceğinden dolayı olmayacak olan başarıdır. olmaz abicim ne takım oyunlarında ne de estetik gerektiren sporlarda biz başarılı olamayız. ağzına ağzına vuracan anca başka yolu yok.