12 eylül referandumu...anayasa değişkliği kadar hassas bir konunun, hukukçuların bile noktasına virgülüne kadar dikkat etmesi gereken bir kouda, anayasa hakkında hiç bir fikri olmayan dahası okuma yazma bilmeyen insanların onayına sunulması. ve bunun bir parti seçimi haline dönüştürülmesi.sanki türkiye erken seçime gidiyormuş edasıyla tüm partilerin çoğunlukla akp nin yapmış olduğu propagandalar.gerçekten türkiye nin acı gerçeği.
zenginleşse de medenileşemeyen bir toplumun ortaya koyduğu paradoksal gerçeklerdir.
bmz x 5 ile imdat şeridini parsellemek,
mercedes ml ile iki parkın ortasına park etmek,
öküz trene bakar gibi hanımefendilere sulanarak bakmak...
850 liralık açlık sınırı belirlenmişken net asgari ücretin 544 tl olması. ve 70 milyonluk türkiyede asgari ücretle çalışan insan sayısının yüzdelik dilimidir. acı gerçek mi yoksa utanç tablosu mu tartışılır.
Kadınlarımız, çocuklarımız, çoluğuna çocuğuna ekmek götüremeyen babalarımız. En acısı da bunların süregelmesine hepimizin, kendi çıkarlarımız yüzünden,izin vermemiz. Kısacası en büyük "acımız" halkımız.
saplantılarımız, içgüdüsel davranışlarımızın sayısının öğrenilmiş davranışlarımızın sayısından çoook fazla olması. düşüncelerimizden, zihnimizden çok hormonlarımızın bize yön veriyor olması. adrenalinle (gazla) çalışıyor olmamız...