1)Tarımda başta mazot olmak üzere maliyetler çok yüksek. Çiftçiyi koruyan kooperatif yok. Çok fazla aracı olduğu için ve taşımada da mazot kullanıldığı için tüketici de mağdur ediliyor. Son 10 yılda Trakya'nın iki katı kadar toprak artık ekilmiyor.
2)Ekonomi inşaat sanayi üzerine kurulu ancak orada da deniz bitti. Talebin üzerinde ev yapman o evin ille satılacağı anlamına gelmiyor.
3)Eğitimi ideolojinize uygun adam yetiştirme alanı olarak görmemek gerek. Her yere imam-hatip açarak olmuyor o iş. isteyen dinini öğrenir ama şu anki imam-hatip eğitim düzeni dinini bilen ama ne meslek sahibi olabilen ne de üniversiteye girebilen * gençler yetiştiriyor.
4)Eğitim demişken, eğitim sorgulayan, araştıran, farklı bilgi ve teknikleri sentezleyen, çıkan sorunu çözen yaklaşıma sahip olmalı. Test tekniği buna uygun değil. Bazen hata yaparak doğru bulunur. Ders içerikleri çok ağır ve gereksiz ayrıntı içeriyor. Tüm öğrencileri üniversite kapısına yığmak da ayrı bir sıkıntı.
5) Ülkenin planlaması olur. Orta vadeli plan, 5yıllık kalkınma planı gibi değil. Önümüzdeki 10 yıl şu lojistik avantajımızı kullanacağız, şu sektörlere yöneleceğiz, şu kadar şu alanda yetişmiş eleman lazım, şu kadar teşvik gerek, şu kadar özel sektörden yatırım garantisi alınmalı gibi.
6)Devlet özel sektörün gitmediği yerlerde veya girmediği sektöre öncü olur. Biz de bu durum tamamen özel sektöre bırakılmış durumda.
saman üretemeyen bir ülkede nasıl olacağı bilinemediği için.
tohumlar bile kısır, önceki hasatı tohum olarak kullanamıyorsun. satın almak zorundasın. bu hale getirdiler ülkeyi. kendine yeten birkaç ülkeden biriyken tamamen dışa bağımlı olduk.
Devletin dinamiklerinin iyi bilinip cevaplanması gereken sorudur. Şahsi görüşüm; her dış ticarette aradan bazı babalar büyük paylar alıyor. Bu nedenle kendi üreteceğine, dışarıdan kendi belirlediği şirketlere milyon dolarlar kazandırmayı tercih ediyor. *
Üretebilen mi var. Atak helikopteri ürettik abd motoru benim diye sattırmıyor. Türkiyenin yapabileceği jeo-politik konumunu kullanrak hizmet sektöründe gelişmektir. Tam köprü görevi görüyorsun ticareti geliştir. Savunma sanayini geliştir. Komşularla sıfır sorun politikasını uygula fazla fişirdeme.
çünkü 50'den beri sistematik olarak amerikancı hükümetler üretim ekonomisini, abd'den itha malları satarak, yardımlar alarak, kasti olarak bitirdi.
bugün ise ülkeyi bop eşbaşkanı yönetiyor, amerikancı çizgide ilerliyor, abd'nin lafından çıkamıyor.
neden abd türkiye ekonomisi kendisine bağlanmış, istediği zaman çökertebilecek güçteyken türkiye'nin kısmen ekonomide bağımsız olmasını istesin ki?=
eveet, şimdi en temel ekonomik gerçekliği 50 yıldır insanları gomünüs diye tepikleyerek algılayamayan, görmezden gelen kitlede söz sırası..
buyrun konuşun..
tayyip tayyip diye anasını pazarlayacak kıvamdakiler 1920-1938 arası 18 senelik dönemde..
toprağında çiçek açmayan ülkeyi nasıl kurguladığını, şimdi götünüzü avuçlayarak örötöm ökönömösö diye söylendiğiniz şeyleri nasıl yaptığını bir daha düşünsün..
bir de 16 senelik akp döneminde yapılmayanları düşünsün..
açık ve net olarak. dünyada hiç kimsenin sanayiden kar edememesidir.
şimdi e o zaman almanya, amerike ne oluyor dersen. ülkelerin borçlarına bak derim.
ihracat fazlası veriyorlar ama almanya nın bile 4-5 trilyon dolar borcu var.
yani sanayi kar edilemeyecek kadar ince ve karmaşık bir iş.
hammaddesinden, işçiliğine kadar hepsi yoğun emek ve eğitim istiyor. e bunlar ancak parayla oluyor.
mesela bir turizmle karşılaştır. eğitimi kolay, yatırım sermaysesinin büyük bölümü, deniz ve güneş. kalanı inşaat.
bir araba üretmek öyle mi peki.
iş gören ekibin çoğu mühendis. mühendis aylığı kaç para otel çalışanın aylığı kaç para.
işin gerçeği bu.
fabrikacılık yaptık beyler. sallamıyoruz.
e peki sanayiye girmeyelim mi ya da giren ülkeler neden giriyor?
sanayi şirketlerinin temeli ya da beslendikleri en büyük kaynak önce askeri ihtiyac sonra tarımdır. bunlar ülkelerin savunma ve gıda güvenliği için vazgeçilemez konular olduklarından sanayiye girerler. biz de girmek zorundayız.
başlık üretim ekonomisinden bahsetmiş ama asıl demek istediği sanayi üretimi çünkü güncel sorun o.
ne yapmalı?
sanayide 5 sene içinde hemen kar beklemeyeceksin. imkansız. kastettiğimiz teknoloji geliştiren ve bundan mal üreten sanayi. montaj sayainden bahsetmiyorum cünkü o sadece taşeronluktur.
bizim 5 sene bekleyecek sermayemiz yok, özel sektörden bahsediyorum.
bunu devlet yapacak başka çare yok. and de en büyük teknoloji üreticisi nasa, malum. teflon tavayı bile onların bulduğu söyleniyor.
e nasa devletin ve kar etmiyor. bizdeki sanayi yani gönlümüzden geçen sanayi böyle gelişir.
devlet yapacak teknolojik üretimi.
sonra özel sektöre yayacak ya da devredecek.
devlet banka işletiyorsa neden teknoloji üreten bir işletme çalıştırmasın.
belki ek yaparım sonra buraya da yüz kere yazdık aynı şeyi. bi halt olduğu yok. tembel olmasam kalkıp ben yapıcam.
