Bilimde mesela; TÜBiTAK denen ve genç mucitlere ilham olan yerin başına tayyibciğim bir tane bahçıvan atadı. Sonra bu bahçıvan kişisi gelen projelerin çoğunu bu ne sikim diyerek kabul etmedi. Ee ne oldu? Bilimde gençleri kaybettik.
Türkiye meteoroloji kurumu, Dünya da hava tahmineleri konusunda hatrı sayılır bir kurumdu. Ee sonra? Yine ağzını yediğim dayyib, oradaki müdürün yerine en alt kademeden bir memur atadı. Ve şimdi? O kadar saçma hava tahminleri yapılıyorki gül geç! Geçen hafta istanbulda kar yokken okullar tatil oldu, niye? Çünkü hafta sonu boyunca yoğun kar yağışı dediler.
kendi adıma eğitimim, tecrübem, imkanım var ama hayattan bir beklentim yok. canım bir şey yapmak istemiyor. basit bir işte oyalanmalık çalışıp mütevazi yaşamayı seviyorum. gereksiz ve pahalı şeylerde gözüm yok. keyfimi bozamam.
Atılımcı yok
Zengin adam az
Vergiler çok fazla
Kaynaklar pahalı
Devlet desteği az
Türk lirası değer kaybetti
Ve tabiki de ajanları ve dış mihrakları da es geçmemek lazım.
turkiyede egitim uretime dayali degil cunku.ezberci zihniyet.Bunu boyle ogren sinavda gelirse yap gec kurcalama dusuncesiyle egitilen insanlardan ne bekliyorsunuz allah askina? sinavdan geceyim de nasil gecersem geceyim diyen insanlardan ciddi ciddi ne bekliyorsunuz??
Kim demiş ki üretemiyor? Geçen gün gittiğim tübitak bilim fuarında gördüğüm icatlar karşısında nutkum tutuldu, şeytan taşlayan robottan tut, namaza uyandıran yastığa kadar icat etmişler. önümüzdeki on yılda bilimler gelişmeler konusunda rakip tanımayacağız. Yeni nesil beni çok umutlandırıyor (?)
ithalata dayalı büyüme modeli yüzündendir. Türkiye uzun yıllardır Demokrat Parti ve takipçilerinin yaşattığı yapısal sorunların sıkıntısı çekmektedir. iktidarının ilk yıllarında Demokrat Parti'nin makina ithalatını artırması ve tarımda yaşanan görece iyileşmenin akabinde, yedek parça sıkıntısı ile birlikte gelen ekonomik çöküşten sonra gelen kalıcı ekonomik krizi ülke hala atlatamamıştır. Demokrat Parti'den sonra da bozulan ithalat-ihracat dengesi , cari açığımızı da büyüterek ülke ekonomisini kronik bir krize sokmuştur. Devamında gelen Adalet Partisi , DYP, ANAP gibi partiler ise popülist politikalarıyla krizi derinleştirmiştir. Sorun şu dur ki harcadığımızdan fazlasını üretemez isek , borçlu Türkiye'den kurtulamayacağız. Ülkede üretilen artı değeri dış borç faizi ile yabancı ülkelere aktaracağız. Bu yüzden durup düşünmemiz ve geçmişte yaptığımız hataları yapmamamız lazım. Alın teri ile kazandığımız parayı koşa koşa Iphone'a yatırmamak lazım. Kalite üretim yapmak lazım. Vizyoner bir yönetim ve üreticinin teşvik edilmesi lazım. Üretim Ekonomisine geçmek lazım. Her şeyden önce de milli gurur lazım.
Turkiye 'Yeni' oldu da, zihniyet eski.Fabrika sahibi, sanayideki usta ara elemani staj doneminde 'beles' cirak olarak, sonrasinda ucuz isci olarak goruyor.Minibus sahibi otobuse donusmeyi verimlilik degil kazancinin azalmasi olarak goruyor.Vatandas vergi kacirmayi utanc degil uyaniklik saniyor.Devlet nitelikli istihdam yerine nicelikli istihdam istiyor, vergi gelirim artsin ancak harcamam artmasin diyor.Belediyeler parayi ilcenin gelismesi icin degil, asfalt ve kaldirimin eskimeden yenilenmesi icin harciyor.Hep son dakikada eksiklikler aklimiza geliyor ve anlik cozumlerle sorunlar hep oteleniyor.Dunya fiber internette yeni hiz rekorlari kirarken biz telekom firmalari zarar etmesin diye kotayi artirip, fiyati artiriyoruz.
Duzeltme: bir ara biraz daha orneklendiririm.
öyle bir ülke ki herkes her çeşit siyaset yapar ama fikir üretmez, çözüm üretmez. Herkes ithal fikirler ve ideolojilerle yetinir. Akımlara kapılır. Kendi çevresini ve toplumunu rasyonel olarak ele almaz.
feodal ülkeler türkiyeyinin üretim merkezi olmasına imkan tanımıyor.
bunu yapacak adam çok taşşaklı bir lider olmalı.yaptığı an bir çok ülkeyi karşısına alacak çünki.
sanayi ile universite ortakligi cok kotu.
devlet destegi alabilmek icin iktidara yakin olmaniz gerekiyor. Yesil sermayeden beslenmeniz icin yesile destek vermelisiniz.
Oyle bir vergilendirme sistemi var ki, bir mali uretmek; ithal etmekten daha zararli olabiliyor. Ornegin turkiye araba uretmek icin yapmasi gereken yatirimdan cok daha fazlasini zaten arabalarin otv sinden kazaniyor. Neden uretsin ?
Çünkü en ufak başarısızlıkta her boka muhalefet olmayı ve afedersiniz tşk geçmeyi çok seviyoruz. Madem bir şeye yaramıyoruz yarayanlarla niye tşk geçmiyoruz düşüncesi almış başını gidiyor.
Anca saçma ve katma değeri olmayan ikko şeylere teşvik veririz.
Kaba tabiriyle altyapıya harcadığımız parayı üstyapıya harcarsak Türkiye üretebilir fakat uçak fabrikası kapatılmış, ilk yerli otomobilden (Devrim) sadece 2 tane üretilmiştir.
Bu olayların öncesindeki ve sonrasındaki siyasi olaylar, gerilimler, müdahaleler, harekatlar, ambargolar ve 24 Ocak 1980 ile yaşamımıza giren açık pazar ekonomisi sonrası yabancılar ekonomimize girmiştir. Bu tür gelişmeler, kendi kendine yeterlilikten dışa bağımlılığa itmiştir.
Günümüzde ise yol ve köprü yapımıyla övünülmektedir, yerine fabrika vb. iş alanları açılması elzemdir. Ayrıca meslek liselerine ve meslek yüksekokullarına verilen önemin arttırılması gerekmektedir.