Zenginlerimiz, patronlarımız; sanayi ürünleri yerine bakkal amcanın, kasap amcanın işini tekeline alıp marketler zinciri kuruyorlar; dev " ari çiftlikleri" kurup köylünün, kırsal kesimin geçim kaynaklarını tekeline alıyorlar kim ne üretecek baboo?!!!
50.000 tl'lik arabayı ithal edip vergilerle 250.000 tl'ye satıyoruz. Devletin o arabadan elde ettiği kazanç arabayı üretenden kat be kat fazla. Neden yerli üretime yönelsin ki? Devlet bu şekilde gayet iyi kazanıyor. Peki ya millet?
Üreten destekleklenmediği, bir dolu antin kuntin sorunla başbaşa bırakılıp, sömürülmeye çalışıldığı için.
En basit örnek, tarım ve hayvancılıktır. Bu ülkenin taşına bile tohum eksen, ürün verecek kalitedeyken, mısırı, buğdayı, mercimeği, elin nerdeyse bozkır ülkelerinden ithal eder olduk.
Ne üretimi? Üretim müretim yok artık.
Topyekün popo büyüteceğiz!
Kaba tabiriyle altyapıya harcadığımız parayı üstyapıya harcarsak Türkiye üretebilir fakat uçak fabrikası kapatılmış, ilk yerli otomobilden (Devrim) sadece 2 tane üretilmiştir.
Bu olayların öncesindeki ve sonrasındaki siyasi olaylar, gerilimler, müdahaleler, harekatlar, ambargolar ve 24 Ocak 1980 ile yaşamımıza giren açık pazar ekonomisi sonrası yabancılar ekonomimize girmiştir. Bu tür gelişmeler, kendi kendine yeterlilikten dışa bağımlılığa itmiştir.
Günümüzde ise yol ve köprü yapımıyla övünülmektedir, yerine fabrika vb. iş alanları açılması elzemdir. Ayrıca meslek liselerine ve meslek yüksekokullarına verilen önemin arttırılması gerekmektedir.
Çünkü en ufak başarısızlıkta her boka muhalefet olmayı ve afedersiniz tşk geçmeyi çok seviyoruz. Madem bir şeye yaramıyoruz yarayanlarla niye tşk geçmiyoruz düşüncesi almış başını gidiyor.
Anca saçma ve katma değeri olmayan ikko şeylere teşvik veririz.
sanayi ile universite ortakligi cok kotu.
devlet destegi alabilmek icin iktidara yakin olmaniz gerekiyor. Yesil sermayeden beslenmeniz icin yesile destek vermelisiniz.
Oyle bir vergilendirme sistemi var ki, bir mali uretmek; ithal etmekten daha zararli olabiliyor. Ornegin turkiye araba uretmek icin yapmasi gereken yatirimdan cok daha fazlasini zaten arabalarin otv sinden kazaniyor. Neden uretsin ?
feodal ülkeler türkiyeyinin üretim merkezi olmasına imkan tanımıyor.
bunu yapacak adam çok taşşaklı bir lider olmalı.yaptığı an bir çok ülkeyi karşısına alacak çünki.
öyle bir ülke ki herkes her çeşit siyaset yapar ama fikir üretmez, çözüm üretmez. Herkes ithal fikirler ve ideolojilerle yetinir. Akımlara kapılır. Kendi çevresini ve toplumunu rasyonel olarak ele almaz.
Turkiye 'Yeni' oldu da, zihniyet eski.Fabrika sahibi, sanayideki usta ara elemani staj doneminde 'beles' cirak olarak, sonrasinda ucuz isci olarak goruyor.Minibus sahibi otobuse donusmeyi verimlilik degil kazancinin azalmasi olarak goruyor.Vatandas vergi kacirmayi utanc degil uyaniklik saniyor.Devlet nitelikli istihdam yerine nicelikli istihdam istiyor, vergi gelirim artsin ancak harcamam artmasin diyor.Belediyeler parayi ilcenin gelismesi icin degil, asfalt ve kaldirimin eskimeden yenilenmesi icin harciyor.Hep son dakikada eksiklikler aklimiza geliyor ve anlik cozumlerle sorunlar hep oteleniyor.Dunya fiber internette yeni hiz rekorlari kirarken biz telekom firmalari zarar etmesin diye kotayi artirip, fiyati artiriyoruz.
Duzeltme: bir ara biraz daha orneklendiririm.
ithalata dayalı büyüme modeli yüzündendir. Türkiye uzun yıllardır Demokrat Parti ve takipçilerinin yaşattığı yapısal sorunların sıkıntısı çekmektedir. iktidarının ilk yıllarında Demokrat Parti'nin makina ithalatını artırması ve tarımda yaşanan görece iyileşmenin akabinde, yedek parça sıkıntısı ile birlikte gelen ekonomik çöküşten sonra gelen kalıcı ekonomik krizi ülke hala atlatamamıştır. Demokrat Parti'den sonra da bozulan ithalat-ihracat dengesi , cari açığımızı da büyüterek ülke ekonomisini kronik bir krize sokmuştur. Devamında gelen Adalet Partisi , DYP, ANAP gibi partiler ise popülist politikalarıyla krizi derinleştirmiştir. Sorun şu dur ki harcadığımızdan fazlasını üretemez isek , borçlu Türkiye'den kurtulamayacağız. Ülkede üretilen artı değeri dış borç faizi ile yabancı ülkelere aktaracağız. Bu yüzden durup düşünmemiz ve geçmişte yaptığımız hataları yapmamamız lazım. Alın teri ile kazandığımız parayı koşa koşa Iphone'a yatırmamak lazım. Kalite üretim yapmak lazım. Vizyoner bir yönetim ve üreticinin teşvik edilmesi lazım. Üretim Ekonomisine geçmek lazım. Her şeyden önce de milli gurur lazım.
Kim demiş ki üretemiyor? Geçen gün gittiğim tübitak bilim fuarında gördüğüm icatlar karşısında nutkum tutuldu, şeytan taşlayan robottan tut, namaza uyandıran yastığa kadar icat etmişler. önümüzdeki on yılda bilimler gelişmeler konusunda rakip tanımayacağız. Yeni nesil beni çok umutlandırıyor (?)