fen edebiyat fakültelerinin, kurulan her devlet üniversitesinde mevcut olması ve aslında burdaki işin de tam olarak bilim adamı yetiştirmek olmasına rağmen, gerekli eğitimin sonrasında istihdam anlamında hiçbir şeyin olmaması ve bu sebeple de eğitim sürecinin anlamsızlaşması bu durumu açıklamaya yeterdir.
ilim yuvası diye bellediğimiz, ilim yuvası olması icabeden üniversiteler on yıllardır ancak başörtülü kızları kapıdan kovmak sureti ile tezahür eden reaksiyonlarından güç alarak resmi ideolojiyi koruyup yüceltmeyi ilk sıraya aldı.
Üniversiteli gençlere ise bir şey diyemiyoruz, işte hepsi burada görüyoruz, bilim insanı olmak yerine ota boka itiraz eden aktivist olmayı yeğlediler, en azında pek çokları; aslında onlar en verimlileriydi, diğerleri de ancak öpretmen, devlet memuru olup devlete sırtını dayamaktan gayrı ideal taşıyamadılar ama...
Olsun.
Oysa medeniyet ayaklanmalar ile değil bilim ile ilim irfan ile güneş gibi doğacaktı ama,
Olsun.
Bu yarım yarım olup toplasan 1 tek olamayan toplum demek bizim kaderimiz.
Bazı kesimlerin nefretini kazanabilirim ama bizde bilim adamı yetişmemesinin sebebi din olabilir.
evet "din" beni yanlış anlamayın ataist falan değilim elhamdülillah Müslümanım.ama gelin görün ki bir tane Müslüman ülkesi varmıki dünyada büyük bilim adamı yetiştirsin.
hepsi yabancı,Kanadalı,isviçreli,Amerikalı,Japon vs.
bizde yok niçin çünkü hala şu batıl inançları yenemedik.
en basit örnek,bugün Türkiye de bile kız çocuğu uğursuzdur diyen yüzbinlerce hatta milyonlarca adam vardır ....
Biz küçük küçük isyankar siyasetçiler yetiştiriyoruz öyle daha sevimli oluyor, daha şık fotoğraf karesi oluyorlar, geleceğimiz için de daha garanti oluyor, biz vaad severiz boş laf severiz, nobalım şimdi bilimdi fizikti biyolojiydi ben çok gereksiz buluyorum böyle şeyleri.
istanbul sermayesi ticaretle ugraşır. yurdışından alıp montaj yapıp iç piyasaya satar. 10 araştırmadan sadece birinde sonuç elde edillebilir. buda çok para kaybetmek demektir. uzayla ilgili bilim adamına para akıtsa para boşa gider. türkiyede sıkı çalışma yok kolay yoldan para kazanma yöntemleri var. koreliler yarı iletken konusunda baya sıkı çalışıyor.
Çünkü insanlar bilimin, sanatın karın doturmadığını biliyorlar. Ee bizim insanımızında yegane amacı para kazansın, evlenip çoluk çocuğa karışsın. Bir şeye kendini veremez ki birileri böyleyken.
Ayrıca illa ki çıkıyor tabiki ama ses getiremiyor bile.
yetiştiremiyoruz azizim, sipariş çok. avrupa'dan, amerika'dan her yerden sipariş alıyoruz. 4 vardiya çalışıyoruz, yine yetiştiremiyoruz.
yakında bir fabrika daha kuracağız, o zaman belki.
bilimi güdüleyen temel insanı duygu; merak, şüphe'dir. bu toplumda bunlar yoktur.
tekniği güdüleyen temel insanı durum; ihtiyaç ve tembelliktir. bu toplumda bunlar vardır.
üstteki iki durumu bir araya getiren toplumsal sınıf da; kar hırsı olan burjuvadır.
kar hırsı olmadığı için yeterli riski alamayan burjuvamız insanların ihtiyaçlarını belirlemek için çaba harcamaz çaba harcamadığından ihtiyaçları giderecek bir işi en kısa zamanda en az enerjiyle yerine getirecek alet için gerekli bilginin kaynağı olan bilime de başvurulmaz. o yüzden bilim de gelişmez.
dolayısıyla burjuvamız başkaları tarafından belirlenen ihtiyaçlar için başkaları tarafından oluşturulan tekniğin yurt içindeki acentası olur. bilimi de bu acentası oluduğumuz firmalar geliştirir.
çünkü henüz düzgün eğitim veren kurum yok anasını satıyım.
bakın şimdi.. bizim karşı binada bir çocuk var hiç dışarı çıkmayan keçi sakalı olan bir tipmiş. çocuk bu senenin türkiye 1. bildiğiniz full çekmiş işte.. çocuğa japonya'dan teklif geliyor sonuçlar açıklanır açıklanmaz ve çocuk hemen japonya'ya gidiyor "ben tıp okumak istemiyorum ben bilim adamı olacağım" diyerek..
türkiye bilim yuvası olan bir üniversite'ye sahip olmadığı için (koç, itü, odtü vs. iyi ama dünya standartlarında bir ilim-irfan yeri değil) kendi 1.'sini elinde tutmak için çaba göstermeye bile utanıyor gibi. 1. olan adamlar hemen yurt dışına kaçar gibi gidiyor.. sonra daha türkiye'ye adımlarını bile atmıyorlar. en fazla mehmet öz var elimizde. adam türkiye'ye yılda belki bir kaç günlüğüne geliyor, uzaktan uzağa ben türk'üm diyor o kadar. peki bu gidenler 1.'ler neler yaptı ülkeleri adına? hiçbir şey, koca bir hiç..
eğitimlerini alıp türkiye'ye dönseydi eğer bu insanlar belki de şuan daha iyi bir yerde olacaktık ülke olarak. ama giden gelmiyor anasını satıyım. orada amerika'ya japonya'ya falan kasıyorlar..