bugün anıtkabir çıkışında sayın genelkurmay başkanıorgeneralyaşar büyükanıt ın arabasından inip sevgi seli arasında bir süre halkla fotoğraf çektirmesinin ardından ortalığı inleten söz.
an itibariyle bülent ecevit'in cenazesinde rte ve diğer hükümet üyelerinin musalla taşına doğru yürürken camide toplanmış topluluk tarafından haykırılan, takdir edilesi ifade.
laikliğin ne anlama geldiğini bilmeyen bünyelerin otta bokta bağırıp çığırdıkları cümle. evet türkiye laiktir laik kalacaktırda ilk önce ne anlama geldiği bir öğren "bilinçli" bir şekilde ağzına al bu cümleyi sonra kıçını yırta yırta söyle.
devlet adamlarının cenaze törenlerinde (bkz: bülent ecevit in cenaze töreni)
şehit cenazelerinde niye söylüyorsun bu ölmüş insanlar "laiklik şehidi" mi ? nedir ?
rte nin * bugünkü akp olağan kongresinde bu cümle için futbol tezahüratı gibi tabirini kullanmıştır. adam anlamıyor yahu, ali şen başkan fenerbahçe şampiyon, yönetim istifa gibi falan sanıyor. gerçi çok normal; (#847652)
not: tabiki gitmedim, haberlerde gördüm.
evet, öyle olacak; okulların eğitim değil beyinsiz öğrencilerin vandallık mekanı olması, yanlarından bmw x5'ler geçen gariplerin açlıktan, soğuktan ölmesi, uluslararası geçerli bilimsel yayın oranının 7 milyonluk litvanya kadar olmaması, insanların psikolojisinin bozulup radikalleşmesi, öğretmenlerin, avrupanın en çok çalışan ama onların altıda biri oranında maaş alması, askeriyenin kerameti kendinden menkul olarak milletin parasını, 'savunma' maksadıyla 'savurması', çocukların steril odalar olmadığı için ölmesi, bunun, * aslında millete beş kuruşluk somut faydası olmayan, büyük atatürk'ün tanımladığından bambaşka birşey, resmen bir psikolojik baskı aracı haline getirilmesi... ve daha yüzlerce sair örnek pahasına... yaşasın laiklik! yeter ki laik olalım. gerisi hikaye... o zaman müreffehlikte almanyaya beş, japonya'ya dört çekeceğiz canlar... devam böyle...
g.tten başka bir yerden uydurulamayacak slogandır. şöyle ki: türkiye iran olmayacak diye slogan atanlar sadece büyük şehirlerde yaşayanlarmış. Hiç batmana gelmişler mi acaba? ya da güneydoğuda bir yerlere. gelsinler ve görsünler buraları ve burası irandan da beter en azından iranda bile ramazanda açık lokanta var. o bağırdıkları laiklik şiarı sadece büyük şehirlerde oynanan bir oyunun şarkı sözleridir...
türk halkı yetmiş senedir usanmadan, yılmadan sağ siyasete gösterdiği engin sevgisi ile başına gelenlere "layıktır" ve bu gidişle "layık kalacaktır". laik midir bilmem ama 'laikçi'si boldur.
(bkz: türkiye laik değildir)
maalesef durum böyle, sağ görüşlü partiler başta olduğu sürece bu durum değişmeyecek, çünkü burjuva ve din olgusu ayrı düşünülemez...
türkiye hicbir zaman laik olamadı ve olmayan birşey nasıl kalıyor? dedirtten cümlecik. laik bir düzende tek bir mezhebe yönelik diyanetin ne işi var arkadaş? sorusuna ne gibi cevap alacağımı da süper merak ediyorum. bu ülkede o kadar öğretmen açığı varken neden din adamları atanmaktadır?.
bir suru dansozun de sarf ettigi sozdur ayrica; ***
--mesela yani--
elhamdulilah, basbugumuz kemal ataturk un emrettigi gibi, allahin da izniyle laik kalacagiz. cumlemize bereket ihsan eyleyecek yegane yol laiklik ve demokrasidir. allaha cok sukur ki aramizda irkimiz disindan kimse kalmadi, hepsinin soylarini kuruttuk. ekonomimizde yerinde cok sukur. onumuzde yesil ve laik gunler bizleri bekliyor, durmak yok yandaslarim. laiklik icin yola devam, amin.
--mesela yani--
laiklikten kasıt, dinin devlet işlerine karışmaması, fakat devletin din işlerine karışması ise evet türkiye lailktir. kaç laik ülkede "diyanet işleri başkanlığı" gibi bir kurum var allah aşkına? tamam, din devlet işlerine karışmasın da, sen "dinin bazı yerlerini beğenmiyorum, reform yapıcam" da diyemezsin, her cuma günü vaizleri hazırlatamazsın, "diyanet işleri başkanlığı" sadece sunni mezhebinin yetkilisi imiş gibi davranamazsın. en basitinden ezanı türkçe yapamazsın. falan filan.
yani diyeceğim odur ki, tükiye laik falan değildir.
ağızlara layık laiklik anlayışıyla küçük azınlığın derdini içine sığdırdığı tümcedir. laiklik din ve vicdan hürriyeti ise insan neden gocunur insanların dinlerini özgürce yaşamalarından dedirten haykırıştır.
devletin dini ilkelelerle yönetilmemesi ve yine devletin, ülkedeki özgürlüğü dinsel anlamda sağlama yükümlülüğü laik demokratik türkiye'nin olmazsa olmazıdır.
bu nedenle türkiye proaktif olarak devlet din işleri adlı bir örgütlenme ile türkiye'deki din ve din eğitimini, toplumsal özgürlüğü kısıtlayıcı boyutlara çıkmaması için kontrol eder.
türkiye'deki rejim sıkıntıları hep irtica eksenli huruçlarla ortaya çıktığından "küçük azınlığın derdi" bu sloganın içine kolayca sıkışıverir. özgürlüğün boyutlarını da çok iyi belirlemek gerekir; çünkü "özgürce yaşanmak istenen din", içine 4 tane kadınla evlenmeyi de içine alabilecek kadar geniş bir "hak dairesine" sahiptir.
velhasılı artık türkiye'de bu ilkeden söz edilmesi oldukça zor. türban serbestisi doğrudan doğruya devletin islami ve hinduizm'de aktif olarak, hıristiyanlıkta da rahibelerce kullanılan bir dini simge olan türban'a ayrıntılı tariflerle özgürlük sağlaması ile ortadan kaldırılmış ya da fazlasıyla esnetilmiş gözüküyor. örnek vermek gerekirse, artık müslüman erkekler bahsini ettiğim "hak dairesi" içinden, ergenliğe ulaşan kızla yaşı ne olursa olsun evlenebilmekten tutun, resmi olarak 4 tane eş alabilmeye, alaşağı arap kıyafetlerine bürünmeye kadar pek çok dini uygulamayı hak olarak görecekler. görmeliler aslında. kızlarımız üzülmesin.
