nasıl bir halet-i ruhiye içinde olduğunu merak ettiğim fenerlidir.
malumunuz üzere fenerbahçe 29 senedir türkiye kupasını alamamakta ve alamadığı her yıl da dalga konusu olmakta. bazı fenerli kardeşlerimiz ise kendileriyle bu konu üzerinden dalga geçilince "ya abi biz zaten türkiye kupasını umursamıyoruz, alsak ne olur almasak ne olur" demekteler. ya güzel kardeşim bak şimdi, tabi ki türkiye kupası bir şampiyonlar ligi bir avrupa ligi ya da türkiye şampiyonluğu kadar önemli değil bunu herkes kabul ediyor. ancak senin 29 yıldır alamadığın kupada ezeli rakiplerin mücadele ediyor. galatasaray ile yaptığın hazırlık maçını bile hayat memat meselesi haline getirirken, ezeli rakiplerinin de yarıştığı bir kupayı sen nasıl umursamazsın. ulan fenerbahçe, beşiktaş, galatasaray, trabzonspor gazoz kapağına turnuva düzenleseler bile o turnuvanın bir anlamı olur. o kupaya anlam veren kendisi değil ki. bu takımların arasındaki rekabet. sen bunu nasıl anlamazsın arkadaş.
(bkz: kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş)
edit: galatasaraylı dostlara da söyleyeyim unutmadan. uefa şampiyonluğu eridi, bitti kül oldu.eskiyle övünüp durmak yeni bir şey kazandırmaz!
edit büdüt: bir beşiktaş taraftarı olarak bunca transfer bunalttı yeminlen. eskiden fener yapardı, derdik adamlar ne alıyor be. şimdi kartal bu yolda! başarı mı hak getire valla.
beşiktaşlıyız lakin beşiktaşı da eleştirelim eksik kalmasın.
en azından şöyle söyleyelim: türkiye kupasının fenerin onu almamasına olan ihtiyacı, fenerbahçenin kupayı almasına olan ihtiyacından daha fazladır. öyle ya kupayı fenerbahçe alırsa ne özelliği kalıcak ki?
5-6 sene öncesine kadar beni de kapsayan fenerli tanımıdır. fakat günümüz için yanlış olan bir önermedir. şahsen ben şampiyonluktan çok türkiye kupasını istiyorum. çoğu fenerlinin de böyle düşündüğünü biliyorum.
fanatik zihniyet değişmedikçe bu ülkeden bi cacık olmaz.
ben.
23 yaşındayım ve hiç görmedim kupayı aldığımızı.
varlığından haberdar olmadığım bir şey için üzülmemeyi de uzun yıllardır tecrübe ediyorum.
mesela 50 yıldır şampiyonlar ligi kupasını da alamıyoruz ama onun için de üzülmüyorum.
aynı bunun gibi yani, sallamıyoruz.
bazılarına çok kötü batan taraftardır. e çünkü adam kızmanı üzülmeni istiyor, onu da yapmayınca kuduruyo sinirinden. adamın elinde başka bi şey yok ki. her derbide kucakta her derbide kucakta. n'apsın. beraberliği taksim meydanında halay çekerek kutlayan adamın tek eğlencesi bu. onu da elinden almamak lazım. 3 diyince üzlüyoruz beyler.
avrupada her sene harikalar yaratan, ortalığı birbirine katan, her sene şampiyon olan, alınmadık kupa bırakmayan * takımın taraftarı olan yazarın söylemidir.
donca koşun bu soğukta, iyi gelir.
içinde sadece spor aşkı ve fairplay olan bir fenerlidir. sonra açıklamaya devam eder;'biz türkiye ligini de önemsemiyoruz, şampiyonlar ligini de ve uefa kupasını da önemsemiyoruz, bizim için önce spor gelir. biz sadece spor yapıyoruz'. bize de hep beraber alkışlamak düşer.
fazladan 4 tane daha türkiye kupası olsa veya olmasada herhangi bir artısını göremeyecek fenerlidir.
ama bu ülkede ''derby'' denilen bir olay daha var ki son 10 senedir 2 takım arasında geçer ve daima fenerbahçe kazanır.
bu ülkede büyük takım olmak denilen bir olay var ki son 10 senedir sayısı 2 dir.
türkiyede zurnanın zırt deliği olmak var ki
insanlar sahip olup da sonradan kaybettikleri şeylerin eksikliğini daha fazla hissederler. Örneğin ben doğduğumdan beri Türkiye Kupası görmedim. Onun için pek bir eksikliğini hissetmiyorum artık.
Galiba Emre de görmedi ki böyle bir beyanatta bulunmuş.
Not: Fenerbahçeliyim.
1999 Türkiye Kupasını alan Kadroda olduğu için farklı konuşuyor belki.
Yaşamış o duyguyu, biliyor. Bildiği için, bilmeyenleri sakinleştirme görevini üstleniyor.
Daha da umutlanıp, sarsılmasınlar diye.