genellikle kadınlar pek alkol içmezler. sadece türkiye´de değil genelde bütün dünyada böyledir bu. almanya gibi alkolün su gibi içildiği bi ülkede bile alkolden ehliyeti kaybetme oranı kadınla erkek arasında yüzde 97 erkeğe yüzde 3 kadınmış...yani bu memlekette de herkes 18 yaşına gelince ehliyet yapar. yani bu ehliyet sahibi olma durumunda eşitlik demektir, ama yukarıda verdiğim oran, bu başlığın da refere ettiği alkol karşıtlığı konusunun diğer başka ülkelerdeki parallelliğine işaret eder. kadınlarda genel bir alkol karşıtlığı olduğu söylenebilir, ya da erkeğe göre çok daha az alkol içtiği. ama bunun türk kadınıyla doğrudan ilintili olduğunu sanmıyorum.
kafanın kafayı tutmamasıdır efendim; bahane alkol olur; o biter salt dayak olur, o biter kumar olur, o biter kuma olur, metres olur. mesele konuşmayı sevmeyen, höt diyen, höt diyerek gücünü göstermeye çalışan bazı kompleksli, doymamış erkeklerdir, mesele bunları boş yere her defasında, her hatasında annelerin pışpışlamasıdır.
içip içip karılarını döven, kumar oynayan, aldatan, küfür eden, işini aksatan erkeklerin birlikte olduğu bayanların tepki olarak gösterdiği karşıtlıkdır. ama etkenlerin bu kadar baskın olmasına da ihtiyaç yoktur.
yatağa kusması, lavaboya işemesi, içeri ayakkabıyla girmesi, leş gibi kokması da etken olabilir.
